Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi ve İslamofobya Sempozyumu

Nevzat Tarhan…
Hayatını ilme adayan, bu gaye uğruna onlarca eser telif eden bir yazar…
Açtığı hastaneleri ile binlerce hastaya şifa vesilesi olan bir hekim…
Kurduğu yeni üniversite ile alanında bir ilk olup yüzlerce ilim adamı yetiştirecek bir rektör…
Yıllardır hak-hukuk mücadelesi vermek için kurucusu ve yöneticisi olduğu dernek başkanı…
İman ve Kur’an hakikatlerinin inkişafı için asrın imamını ve telif ettiği eserleri kendine üstad edinen ve bu amaç uğruna hizmet eden bir talebe…
Televizyonlarda toplumun en önemli yapı taşı olan aile ve evlilik psikolojilerini anlatan ve oldukça seviyeli konuşup dinleyici mest eden, bizleri eşsiz ilmiyle aydınlatan bir psikiyatri profesörüdür Nevzat Tarhan.

Lakin bunlarla birlikte Nevzat Tarhan bir albaydır.
Yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet eden bir komutandır.

Pek duymadık, bilmeyiz bu asker kimliğini. Çünkü yıllar önce sessiz sedasız zorla emekli ettirilmiştir. Baskılara dayanamamıştır. Davalık olmuştur Çevik Bir’le.

Sabah arabasının altında bomba düzeneği var mı yok mu arayarak binebilmiştir.
Ne yapsın? Karşısında gözü dönmüş caniler var!
Ama o hep dik durmuştur.
Var olmalarını darbe yapmaya bağlayan zavallı insanları ve bu haksız uygulamalarını hep dert edinmiştir. Onların vicdansız emellerini hep konu edinir Nevzat Tarhan.
Hatta şöyle der:
“Vicdanlı ol Sayın Orgeneralim! Sen 14 yaşında bir genci askeri liseyi alıyorsun. Otuz yıl hizmet ettiriyorsun, albay yapıyorsun. Sonra da ‘Afedersin, senin yaşam tarzını beğenmedim, sen irticacıymışsın!’ diyorsun.”

Bu genç Nevzat Tarhan’ın ta kendisidir. Evet, otuz yıl hizmet ettirdiler ve ahirinde yaşam tarzını beğenmiyoruz diye zulmettiler.

Yaşam tarzı nedir? Rahmetli eşinin başının kapalı olması ve namaz kılması.
El-insaf yahu be komutan!
Ne işin var senin adamın namazından, niyazından. Vazife-i asliyen bu mudur?

Ama kader hissesini çıkaracak ya. Bu hukuk dışı uygulamalar olacak ki kader tecelli etsin.
Evet, “beşer zulmeder, kader adalet eder.”

Nevzat Tarhan artık herkesin merakla takip ettiği, herkesin ilminden faydalanarak takdir ettiği dünyaca ünlü bir hekim, bir akademisyen, bir talebe…

Onlar ise, Silivri’de at hırsızları ile beraber volta atan hükümlü…   

Üsküdar Üniversitesi ve İslamofobya Sempozyumu

Üsküdar Üniversitesi Nevzat Tarhan’ın kurucu rektörü olduğu ve bu yıl ilk kez öğrenci kabul edecek tematik bir Üniversite. Zaten çoğumuz metro ve otobüs duraklarında “Hayat Tercihtir” sloganlı Üsküdar Üniversitesi’nin reklam afişlerini görüyoruz. İnşallah yapacağı ilmi çalışmalar ve yetiştireceği öğrencilerle bu ülkeye en güzel hizmeti yapacaktır. 

Nevzat Tarhan’ı ve Üsküdar Üniversitesi’ni şimdiden kutluyorum. Ama asıl kutlamayı bir ay önce yapmıştım. 30 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde, Üsküdar Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından “Lemaat Ekseninde İslamofobya Sempozyumu” düzenlenmişti. Yerli ve yabancı otuz beşten fazla akademisyen iştirak ederek önemli bir çalışmaya vesile oldular.

İslamofobya, İslam’a karşı duyulan dışlayıcı ve korkutucu düşüncelerin gayr-ı müslimlere aşılama fikridir. Küresel barışın ve özellikle İslami tebliğin en büyük düşmanı İslamofobyadır ve son derece önemlidir.

Daha kapılarını öğrencilere açmadan, Bediüzzaman Hazretleri’nin görüşleri doğrultusunda dünyanın önemli meselelerinden biri olan İslamofobya’yı konu alarak Risale Akademi ve AKAV ile birlikte büyük bir başarıya vesile olan Üsküdar Üniversitesi’ni ve Nevzat Tarhan’ı tebrik ediyorum.