Demirel: "Said Nursî âlim değildir diyenin..."
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tedavi gördüğü Ankara'da hayatını kaybetti.
Risale Haber - Haber Merkezi
Özel Ankara Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Demirel'in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05'te hayatını kaybetmiştir.
Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz."
Süleyman Demirel, çeşitli kereler Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur hakkında müspet ifadeler kullanmıştı. Bu yorumlara örnek bir açıklaması şöyle:
Demirel: "Bediüzzaman'ın tefsiri çok değerli"
"Çeşitli kaynaklardan Kur'ân'ı okudum, öğrenmeye çalıştım. Ulaşabildiğim pek çok kaynağa baktım. Sadece merak saikasıyla, öğrenmek için baktım. Bütün bunların içerisinde merhum Bediüzzaman'ın yapmış olduğu yorum fevkalâde müstesna, çok değerli bir yer işgal eder. Benim anlayabildiğim kadarıyla."
Demirel: "Said Nursî âlim değildir diyenin..."
"Ben Said Nursî bir âlimdir diyorum. Said Nursi, Kur'ân'ın en değerli müfessirlerinden biridir. Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım. Said Nursi'yi âlim olarak Türkiye'de birçok kimse kabul ediyor. Dışarda kabul ediyor. Said Nursî ne demiş, ne yazmış; bilen var mı? Birtakım insanlar Said Nursi'yi takip ediyorsa, herhalde körü körüne etmiyor. Yani, otuz sene sonra 25-30 bin kişi bir mevlide gelip o hatıraya saygı gösteriyorsa, belki bunun üzerinde durmak lazım. Ben bunu şimdi söylüyor değilim. Ben bunu otuz senedir söylüyorum. 1966'da dünyanın lafını ettiler. Daha sonra da ettiler. Onların hepsine cevap verdim. Bir santim geri çekilmeyiz inandığımız şeylerden. Gelin, Said Nursî'yi sevmeyenler, anlamayanlar, alâkadar olmak istemeyenler! Olabilir. Ama bunu düşmanlığa çevirmenin de bir mânâsı yok. Aydın gönüllere ve aydın kafalara hitap ediyorum. Hiç bilmeden, neyin ne olduğunu anlamadan peşin hükümle meselenin üstüne varmaya gerek yoktur."
(Köprü 1995 - Kış)
28 Şubat sürecindeki tavrı
Özellikle dindarların üzerine gelindiği ve dinini yaşama gayretinde olan insanların ciddi acılar çektiği, fişlemeler, sürgünler ve görevden alınmalarla insanların mağdur edildiği, Türkiye siyasi tarihine "post modern" darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde cumhurbaşkanı olan Demirel, başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısıyla da siyasi hafızada yer etti. Demirel, 28 Şubat sürecine ilişkin, "Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez'' şeklinde değerlendirmelerde bulunmuş, daha sonra konu ile ilgili yaptığı açıklamalar da geçmişiyle tutarsız bir hal almıştı.
28 Şubat Davası kapsamında beyanının alınması için Ağustos 2014'te davetiye çıkarılan Demirel, Ekim 2014'te avukatı aracılığıyla tanıklık yapmayacağını mahkemeye bildirmişti.
Başörtülü olan Arabistan'a gitsin
Demirel'in, bir televizyon programında da başörtüsüyle ilgili bir soru üzerine çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştu. Demirel, kamuoyunda büyük tepki çeken açıklamasında, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Üniversiteye başı kapalı giremezsiniz. Anayasa Mahkemesi koymuş, Danıştay koymuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi koymuş. Başı bağlı olarak okutulan yerlere git. Arabistan'da filan vardır, oralara git."
SÜLEYMAN DEMİREL KİMDİR?
AA'nın derlediği bilgilere göre, Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu. İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu.
1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.
SİYASETE GİRİŞ
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu.
Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti'ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti'ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükûmet kurdu. 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi.
40 YAŞINDA BAŞBAKAN OLDU
29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti'nde Başbakan olarak görev aldı. 30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü'den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur. 16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Demirel bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdürmüştür.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.