Sovyet sonrası dinsiz hiçbir şeyin olamayacağı anlaşıldı

Sovyet sonrası dinsiz hiçbir şeyin olamayacağı anlaşıldı

250 yıl Rusya Çarlığı, 74 yıl Komünist SSCB’nin işgali altında kalan Kazakistan köklerine geri dönüyor

Yusuf Han Kardelen'in haberi:

250 yıl Rusya Çarlığının ve ardından 74 yıl Komünist SSCB’nin işgali altında kalan Kazakistan bağımsızlık sonrasında asıl köklerine geri dönüyor. Önce Sovyet rejiminin, ardından Hıristiyan misyonerlerin ülkenin İslâmi kimliğini yok etme çabası Kazakistan’ın köklerini yok edemedi. Dün namaz kıldıracak hoca bile bulamayan Kazakistan bugün halkın bilinçlenmesiyle İslâm’a sarılıyor.

Kazakistan’da çok önemli hizmetlere imza atan Darul Erkam Vakfı Başkanı Halilullah Madcanov,  “1917 senesine kadar Kazakistan halkı, tıpkı sizin dedeleriniz gibi Arap alfabesiyle okur yazarlardı. 1917-1919 senesinde komünizm geldiği zaman Latin alfabesine geçirildiler. Sonra kapitalist devletlerle bağlantı kurmamaları için Kiril alfabesine geçiş yapıldı. 1917 senesinde önce Kazakistan’da on binlerce cami ve medrese vardı. Fakat komünist rejim, bütün bu camileri yıktı, medreseleri kapattı, hoca ve imamları idam etti, Sibirya’ya gönderdi, hapse attı. İlim adamları kalmadı. Bütün dini kitapları, bilhassa Kur’an-ı Kerîm’leri yaktı” dedi.

KALPLERİMİZDEKİ İMANA DOKUNAMADILAR

1991 senesinde Kazakistan bağımsızlığını elde ettiği zaman on binlerce cami ve medreseden sadece yüz tanesinin ayakta kaldığını acı bir dille anlatan Madcanov, bunların da ya depo ya da ahır olarak kullanıldığını söyledi. “Şimdi Allah’a şükür durumumuz iyi ve her geçen gün daha da iyiye doğru bir gidiş var” diyen Madcanov, bugünü ise şu cümleler ile anlatıyor: “Ateist komünist rejim, her şeyimizi almışsa da, kalplerimizdeki imana dokunamamıştır. Bugün de halkımız, her ne kadar bir kısmı İslâm’ı yaşayamasa da kendilerinin Müslüman olduklarını elhamdülillah biliyorlar ve dilleriyle ikrar ediyorlar. Ancak şu anki halimize bir bakın; zamanında İslâm, Orta Asya’da beş asır yaşandıktan sonra Hoca Ahmed Yesevî atamızın dervişleri tarafından Anadolu’ya taşınmışken, iki buçuk asır, Rusya Çarlığı ve yetmiş dört sene komünist idaresi ile ne hale gelmişiz. İslâmi desteğe muhtaç bir millet olup çıkmışız. Ancak geçmişle şu anki halimizi mukayese ederek buna şükür diyoruz. Şimdi geçmişten ibret alıp geleceğimizi kurmamız, halkımızı bu şuurda yetiştirmemiz gerekiyor.”

DİNSİZ HİÇBİR ŞEYİN OLAMAYACAĞINI ANLADIK

Fedakâr ve cefakâr Türk halkının Kazakistan’ın yardımına yetiştiğini söyleyen Madcanov, bu durumu ise şöyle açıklıyor: “Bağımsızlığımızın hemen akabinde kurulan Diyanet İşleri Başkanlığımızı desteklemek suretiyle camiler, Kur’ân kursları açılmaya, dini kitaplar basılmaya başladı. Bağımsızlık öncesi dine bir afyon, bir öcü gibi bakılıyordu. Bağımsızlıktan sonra dinsiz hiçbir şeyin olamayacağı anlaşıldı. Allah’a şükür, şu anda 16 milyon nüfusun % 5’i beş vakit namaz kılıyor. İlk defa Kazakistan’da ilköğretim okullarında, 9 sınıftan itibaren mecburi din dersleri konuldu. Hükümet tarafından dini herhangi bir baskı söz konusu değildir. Müslümanlar ülkemizde rahatça dinlerini yaşayabilmekte, camiler inşa edilip Kur’an kursları açabilmektedirler. Kız öğrenciler başörtüsüyle üniversitelerde okuyabilmektedirler. Onlara karşı hiçbir engel yok.”

Milli Gazete