Türkiye Gazetesi, TGRT Haber ve TGRT FM'de fıkıhla ilgili yazılar yazan, program yapan Osman Ünlü, Mehmet Akif, Said Nursi ve Elmalılı Hamdi hakkında skandal ifadeler kullandı.

 

Ünlü, Abdülhamid'i eleştirdikleri gerekçesiyle bu üç ismi yerden yere vurdu. Üç ismi ittihat ve terakkici olduğunu söyleyen Ünlü, özellikle Said Nursi hakkında saçma sapan, yalan yanlış ifadeler kullandı. 

 

 

Osman Ünlü, Said Nursi'nin Osmanlı döneminde açılan "Meclis-i Mebusan"a gittiğini ve yüzde 60'ı gayrımüslim olduğunu söylediği milletvekillerinden namaz kılmalarını istediğini bundan sonra İstanbul'a geçerek Abdülhakim Arvasi'ye durumu anlattığını, Arvasi'nin de "Said Said önce namaza değil imana davet et" dediğini ileri sürdükten sonra program sunucusu ile birlikte Sad Nursi'nin "şov yaptığı" şeklinde düzeysiz bir cümle kurdular.

Halbuki Said Nursi 7 kasım 1922'de Meclis'te resmi törenle karşılandı. O tarihte tek bir gayrımüslüm milletvekilinin olmadığı mecliste milletvekillerine namaz kılmaları gerektiğini söyleyince M. Kemal ile aralarında tartışma çıktı. Ardından İstanbul'a değil Van'a gitti. 

 

 

Risale-i Nur okuyanlar için "İslamiyete dört elle sarılmaları söz konusu değil" iddiasında bulunan Osman Ünlü, "Risale-i Nur okudukça İslamiyetten uzaklaştım" dedi.

 

 

"Cemalettin Afgani, Abduh'u yetiştirdi. O da 33. dereceden masondu. Kahire müftüsüydü. Abduh'un talebesi de Reşit Rıza. Reşit Rıza'nın kitabını da Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki yaptırdı. 

 

"Önümüze konan isimlerin mutlaka bir tarafı bizim anadoluda bir tabir var tahtası kırık diye. Mesela sağ duyulu diye öne konmuş Mehmet Akif olsun Said Nursi olsun buna benzer Elmalılı Hamdi olsun bunların herbirine baktığınız zaman bunlar İttihad ve Terakkici. Mehmet Akif Ersoy da Said Nursi de Elmalı da. 

 

 

"Said Nursi o dönem meclisi mebusandadır. Meclisi mebusanın yüzde 60'ı gayrımüslimdir. Ve bunları namaza davet etmiştir. Haydin namaza diye. Bunu da çok büyük bir iş yapmış gibi İstanbul'a Seyid Abdülhakim Arvasi'ye gidip diyor ki 'ben meclisi bugün namaza davet ettim.' O da 'Said Said önce namaza değil imana davet et' diyor. İmanı yok adamın bir kere. (Program sunucusu Mustafa Toköz'ün şoy yapmış sözleri üzerine) Şov yapmış. 

 

"Mehmet Akif Ersoy'un da aynı zamanda cennet mekan Abdülhamid hazretlerine düşmanlığı var. Mehmet Akif'in de yazdığı pespaye şeyler var. Kurcaladıkça bize kahraman diye gösterilenlerin altında çapanoğlu çıkıyor. Bizi dinleyenlerin içerisinde tepki gösterenler çıkacak. Sen kimsin ki Mehmet Akif'e, Elmalı'ya, Said Nursi'ye... Ben kendim söylemiyorumki bunları. Eğer cesaretiniz varsa biraz kurcalayın. 

 

 

"Ben de bir zamanlar çok muhabbet ediyordum. Seviyordum. Aynı şekilde babam bir zamanlar Said Nursi'nin çeşitli gruplar vardı o grupların içerisindeydi. Biz o risaleleri evde, samanlıkta saklardık. O dönemleri iyi hatırlıyorum. O dönemlerde okuyordum. İmam Hatip'te de savunurduk. Sonra okudukça, okudukça bakıyorsun fıkıh bilgisi diye bir şey yok kitapta. Ve bu kitapları okuyanların İslamiyete dört elle sarılmaları da söz konusu değil. Alışverişi, yaşayışı nasıldır bunları değiştirecek bir şey yok. Okudukça İslamiyetten uzaklaştım. Elmalılı'nın kitabını okuyarak namazı terkedenleri şahit oldum. Bunları yerli yerine koymak gerekir. Din adamı diye veya ilim adamı diye ortaya çıktığı zaman o tehlikeli. Dinleyenler bunlar hakkında araştırma yapsınlar. Körü körüne değil. Yanlışı görsün 'aa bir dakka ya' desin. Ben durup duruken imanımı çaldırı mıyım. Mehmet Akif, Said Nursi, Elmalılı Hamdi Abdülhamid'e tavır almışlar, rest çekmişler." 

 

 

Adamın biri içinde olduğu mecliste anlatmaya başlamış: 

“Hazreti İsa eline kılıcını aldı, kızını yatırdı, tam kesecek gökten bir öküz indi, o gün de Ramazan bayramı oldu” diye.  Aklı sıra “kurban olayını” anlatıyor. Sonra içlerinden biri dayanamayıp kalkmış ve şöyle demiş;  “Ben şimdi hangisini düzelteyim? İsa değil, İbrahim. Kılıç değil, bıçak. Kızı değil, oğlu. Öküz değil, koç. Ramazan değil, kurban.”