Yargıtay, Balbay'ın 'satın alınmıştır' hakaretini basın özgürlüğü saydı

Yargıtay, Balbay'ın 'satın alınmıştır' hakaretini basın özgürlüğü saydı

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Ergenekon soruşturması tutuklusu Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın Prof. Dr. Baskın Oran'a 'satın alınmıştır' ifadesini tazminata mahkûm eden yerel mahkeme kararını bozdu.

Yargıtay, bozma kararında Balbay'ın ifadesinin Agos yazarı Oran'a normal bir tepki olduğunu ve basın özgürlüğü içinde sayılması gerektiğini savundu.

Prof. Dr. Baskın Oran, araştırma yapmak ve karşılığında Türkiye üzerine 6 konferans vermek üzere Ekim-Aralık 2006 tarihlerinde Oxford Üniversitesi'ne davet edildi. Oran İngiltere'deyken Mustafa Balbay ve Emin Çölaşan, ART Televizyonu'nda yaptığı "Ankara Rüzgarı" programında Oran'ı eleştirdi. Çölaşan'ın yabancı devletleri kast ederek "... ifade özgürlüğü adı altında Türkiye'nin bölünmesine katkıda bulunacak paralar veriyorlar, maddî ve manevî" şeklindeki sözlerine Balbay destek verdi. Balbay şunları söyledi: "Bu çok önemli bir durum... Türk aydınlarının, gazetecilerinin, yazarlarının ruhen satın alınması, maddî ve manevî olarak satın alınması çok ciddi bir strateji... Şu anda İngiltere'de özel eğitim görmekte olanlardan biri, adını da vericem gerekirse, ben polemik sevmiyorum; ama adını da vericem, Prof. Dr. Baskın Oran. Şu anda İngiltere'de özel eğitim görüyor."

Oran'ın açtığı dava sonucu Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mustafa Balbay'ı 3.500 TL manevî tazminata mahkûm etti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Mustafa Balbay'ın yukarıdaki sözlerini, Oran'ın Agos gazetesinde Ermeni sorunu hakkında yazdığı yazılara bir tepki olarak değerlendirerek kararı bozdu. Yargıtay kararında, "Dosya içeriğinden, davacının Agos gazetesinde Ermeni sorunu hakkında yazılar yazdığı, yurt dışında akademik çalışma yürüttüğü anlaşılmaktadır. Davacı, bir öğretim üyesi olarak özgürce düşüncelerini açıklayabildiğine göre bu düşünceler aleyhine yapılan açıklamalara, sert de olsa, katlanmak zorundadır. Davalının açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya yönelik olarak söylenen sözlerin hukukî koruma içinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır." denildi.
Zaman