Biri bize dese ki, her yemekten sonra, hatta her lokmadan sonra 1.2 km yürüyeceksin, ordan koşarak kaçardık herhalde. Oysa yediklerimiz, her lokması ile mideden sonra 1.2 km uzunluğunda olan bağırsaklarımızda yol alıyor ve gıdaların kana karışma safhasının çoğu bu aşamada gerçekleşiyor. 

 

Yakın zamana kadar şeker hastaları için insülin takviyesi yazmaktan başka yol bulamayan tıp dünyası, pankreas üzerinden üretilen insülinin yetersiz kalışını, nereye gittiğini bularak yeni bir çare buldular. Yediklerimiz gibi insülin de bağırsakları boydan boya dolaşıp, tıpkı duvar boyası gibi bağırsakların iç cephesini sarıp, gıdaların kana doğru emilimini sağlamada büyük rol oynuyor. Yeterli insülin gelmeyince, bağırsakların yarısı boyanıp yarısı açıkta kalıyor, işte krizler, komalar da bu noktada başlıyor. 

 

" Ayağını yorganına göre uzat! " sözüne bir şekilde uyarlanmış bir tedavi ile şeker hastası birine insülin takviyesi ile geçecek bir ömür yerine, gideceği yolu kısaltıp, bağırsakların yarısını kesip alıyor ve “bundan sonra daha az ancak daha sık yiyeceksin” diyebiliyorlar. 

 

İşte bu örnekte doktorlar acı bir tecrübe ediniyorlar, ayağını yorganına göre uzatmazsan, yorganı çekip uzatamayız ancak ayağını kesebiliriz... 

 

İnsülin bedenin ihtiyacı olan bir madde ve ölçüsü bozulan her madde dengesi bozulan bir organ ile mukabele ediyor. 

 

Hani sigara içen birinin akciğeri nasıl kararıyor ve hem uygun bir gözle görene kendini ele veriyor, hem işlevsel olarak performans kaybedip ses ve nefes kontrolümüzü yitirmemize yol açıyor. 

İşte vicdan, akıl ve türlü hasselerimiz işlediğimiz günahlarla aynen kararıyor ve hem işlevsel olarak duyularımızın körelmesine yol açıyor, hem de görebilenler (!) için kendini ele veriyor. 

Ruh vicdan ve diğer hasselerimiz için bu kural tersinden işliyor! 

 

Vicdanın sükut etmesi başlangıç ise sukut etmesi kangren halidir. Oysa onu kesip biçip çalışır hale getirecek bir teknoloji yok ve asla da olmayacak! 

 

İnsülin gibi her gün "TEVBE" suyu ile takviye, kesilmesi imkansız olan hasletler için, yorganı uzatmak hükmünde...

 

Aç karnına veya tok, ağızdan ve günde en az 70 defa ve dozajı ihlas derecesinde artan etkiyle tüm eczanelerde! 

Değil... 

Kalbe yol alan, dilimizin ucunda...