544 yıllık Düsturname-i Enveri Türkçe'ye çevrilecek

544 yıllık Düsturname-i Enveri Türkçe'ye çevrilecek

İzmir'in Osmanlı öncesi Türk egemenliği dönemini içeren tek eser olan "Düsturname-i Enveri", Türkçe'ye çevriliyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) tarafından Türkçe'ye çevrilecek olan 1465 tarihli eser, Aydınoğlu Gazi Umur Bey'in seferlerini anlatıyor.

İzmir Millî Kütüphane'de bulunan, Doç. Dr. Oktay Gökdemir yönetimindeki APİKAM ekibi tarafından günümüz Türkçe'sine kazandırılacak olan eserin, özellikle araştırmacılar tarafından büyük ilgi görmesi bekleniyor.

İzmir'in Türk şehri haline gelmesinin bir mesnevi tarzında anlatıldığı "en orijinal yazılı eser" olan Düsturname-i Enveri, Aydınoğulları Beyliği dönemi ve Ege Denizi'ndeki Bizans ve Latin egemenlikleri gibi konularda da birinci derece önemli kaynak durumunda. Ayrıca İzmir'in Osmanlı öncesi Türk egemenliği dönemini içeren tek kaynak olma özelliği taşıyor. Eserin orijinali, iki nüsha halinde günümüze ulaşmış durumda. Bunlardan birincisi İzmir Millî Kütüphane'de, diğeri ise Paris'teki Bibliotheque Nationale'de bulunuyor.

Şehrin tarihinde önemli bir yeri olan ve özellikle deniz zaferleriyle bilinen Umur Bey'in yaşam öyküsü ve o dönemdeki İzmir'in anlatıldığı eser, Fatih dönemi vakanüvislerinden Enveri tarafından kaleme alındı.

Mesnevi tarzında, 3 bin 730 beyitten oluşan eserin ikinci kısmında, Gazi Umur Bey'in başarılarına ve onun döneminde düzenlenen 26 sefere ayrıntılarıyla yer veriliyor. Enveri, Düsturname'de Umur Bey'in yaşam öyküsünü, fetihlerini, akınlarını ve deniz seferlerini ayrıntılarıyla ortaya koyarken komşu Anadolu beylikleri Bizans ve Latinlerle olan temaslarını da nazım şeklinde dile getiriyor.

UMUR BEY

Bugünkü İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi beldesinde, 1308'de Aydınoğulları Beyliği'ni kuran ve 1317'de İzmir'i fetheden Mehmet Bey'in ardından yönetimi devralan Umur Bey, özellikle Kadifekale ve çevresini kısa sürede bir Türk şehri haline getirmekle kalmamış, onun zamanında İzmir, bir deniz ve donanma üssü halini almıştı. Umur Bey'in inşa ettiği donanma, kısa sürede Ege Denizi'nde Sakız, Midilli ve Sisam adalarının Türk egemenliğine geçmesini sağladı. Hakimiyet alanını daha fazla genişletmek isteyen Umur Bey, Ege adalarında Latin ve Bizans güçlerine karşı seferler düzenledi. Fetihlerle önemli bir güç ve prestij elde eden Umur Bey'in yönetimi altında İzmir, Aydınoğulları Beyliği'nin sadece bir limanı ve deniz üssü değil, aynı zamanda merkezi de olmuştu.

Umur Bey'in denizlerdeki başarısı, Venedikliler ve Cenevizlileri telaşlandırdı. Bu sebeple 1345 yılında Fransız Humbert komutasında bir Haçlı donanması kuruldu ve İzmir'e baskın yaparak, sahildeki Liman Kale'yi zaptetti. Süreç içinde Kadifekale ve çevresi Türk-Müslüman İzmir, günümüzde Hisarönü Camisi civarında bulunan Liman Kale'deki sahil kesimi ise Hıristiyan-Gavur İzmir olarak kaldı. Umur Bey, Liman Kale'yi Latinlerden geri almak için 1348'de kuşattı ancak bir okla şehit oldu. Cenazesi, Birgi'deki türbeye, babasının yanına defnedildi.