72’lik ihtiyardan gençlere hayat dersi
Gençlerİn işsizlikten yakındığı bir ortamda günde 3 ton odun kırarak geçimini sağlayan 72 yaşındaki İsmail Dayan, çocuklarının eline bakmamak için çalışmak zorunda olduğunu söylüyor.
Gençlerİn işsizlikten yakındığı bir ortamda günde 3 ton odun kırarak geçimini sağlayan 72 yaşındaki İsmail Dayan, çocuklarının eline bakmamak için çalışmak zorunda olduğunu söylüyor.
Dayan, gençlerin ‘iş yok’ diyerek kahvelerde oturmalarını da eleştiriyor. Bursa’da, mahrukatçılara odun kırarak geçimini sağlayan genç ve güçlü insanlar arasında uzun sakalları, yüzündeki derin çizgileri ve titreyen elleriyle bir yaşlı dikkat çekiyor. Eşini 10 sene önce kaybedince 3 oğlundan birinin yanında kalmaya başlayan 72 yaşındaki İsmail Dayan, vücudunun yorgunluğuna aldırmadan, çelik gibi parmaklarıyla kavradığı baltayı odunlara ardı ardına indiriyor. Odunların kırılma noktalarını çok iyi bildiği için ilerlemiş yaşına rağmen bu işi zorlanmadan yapabilen yaşlı adam, acıktığını hissettiğinde ise evden getirdiği tereyağlı ekmekle karnını doyuruyor. Devletin yaşlılara verdiği ‘ihtiyarlık maaşı’na başvurmadığını ve çalışarak hayatını sürdürdüğünü ifade eden Dayan, yaptığı işi şöyle anlatıyor: “Bizim iş okka işi. Zaman geliyor günde 3 ton odun kırıyorum, zaman geliyor 500 kilo odunla kalıyorum. Odunun zorluğuna göre, 3 ton odun yararsam 35 lira falan elime geçiyor. Ama 500 kilo odunda kalırsam 7 lira alıyorum. Odun alçakta ve kolay olursa 3 ton odunu yarıyorum. Benim işim belli değil. Sabahleyin evden 07.30’da çıkıyorum, akşam ezanından önce eve dönüyorum. Alışmışım bu işe. Şimdi başlasam yapamazdım. Ama gençliğimden beri bunu yaptığım için bana zor gelmiyor. Ben şimdi inşaata gitsem çalışamam.”
“Evet ben gezinemem, ayaklarım dayanmaz. Ama iş bulamasam simit satarım yine de ele bakmam” diyerek gençlere ders veren İsmail Duran, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kahvede oturmam. Gençler ‘iş yok’ deyip kahvede oturuyor. Benim iki oğlum böyle. Ceplerinde çay parası yok, ama gelmiyor. Burada benimle beraber odun yarsa parasını çıkartacak. Bana para lâzım değil aslında, ama onların eline bakmayayım diye çalışmak zorunda kalıyorum. İşte iş burada hazır. Sonra ben indir kaldır yapamıyorum. Yani arabalara çuval atabilsem yine ekmeğimi kazanırım. Neyse bir ücret koymuşlar, benim paramı veriyorlar, ama gençler çalışmak istemiyor.”
Yeni Asya