8 Mart’a bir başka pencereden bakış

Ey şefkat kahramanları olan Havvalar, Hacerler, Haticeler, Fatımalar, Zehralar, Asiyeler neredesiniz?

İnsanlığın ilk yaradılışında Hz. Adem’den sonra yaratılan, insan ırkının çoğalmasını öncülük eden, “Rabb” isminin yansımasıyla evlatlarını rububiyetinin gerektirdiği terbiye ile yetiştirmeye gayret eden, Allah’ın Muhabbet ve Rahim isminin tecellisine ayinedarlık eden; helaket ve felaket asrının şefkat kahramanları annelerimiz, kadınlarımız, kardeşlerimiz, teyze ve halalarımız, sahabe ve kurtuluş savaşının öncü kahraman hanımlarının takipçileri! Neredesiniz?

İnsanlık bizlerin şefkatle yapacağımız dualarımıza muhtaç. Zalimlerin canavarcasına parçalamaya ve yutmaya çalıştığı şu zamanda canı yanan, ağlayan, üzülen mazlumların, yetimlerin, öksüzlerin nidaları göklere ulaştığı halde bizlere ne oluyor? Şefkat kahramanlarının kulakları sağırlaştı mı ki, duymuyor ve işitmiyor; gözleri körleşip görme yetimizi kaybetti mi ki, görmüyor ve duygular vicdanlar ölmüş mü ki hissetmiyoruz. Nefis ve şeytanın karanlık perdelerle kapatmaya çalıştığı akıl, kalp ve ruh pencereleri ne zaman açılacak. Neyi bekliyoruz?

Hani örnek alacak ve olacaktık. Hz. Havva‘nın şeytana ve nefsine uyduğunun pişmanlığını ve Hz. Adem’le Arafat’ta tekrar birleşme ve af duası; Hz. Asiye’nin inanç ve tahkiki iman teslimiyeti; Hz. Hacer'in çocuğu İsmail’in yaşaması için Safa ve Merve tepelerinde şefkat çırpınışıyla zemzem müjdesi; Hz. Hatice’nin sadakati ve feragati; Şehit Seyyid ve Şerif evlatları olan Hz. Fatıma’nın babası Hz. Muhammed’den (sav) aldığı terbiye örneği ve basireti; Sahabe hanımlarından Hz. Sümeyye’nin imanı ve sabrı; yurdumuzun kurtuluşunda ön ve arka saflarda çarpışan kahraman kadınlarımızın savaş dirayeti… Saymakla bitiremediğimiz hanımlar ve örnek davranışları.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Program ve kutlamalar yapılarak kadınların problemleri, hayatın içindeki rolleri, statüleri, tarihsel süreçte geçmiş ve gelecekteki kadın gibi konular üzerinden sadece bu güne tahsis edilen bir gün olarak kutlanılacak. Diğer günlerde ise unutulan konuşmalar, tartışmalar söz (kal dilin)de kalacak diğer bir değişle zihinde ve akılda geçici kalıp davranışa (hal diline) geçmeyecek. Gelin klikleşmişi bırakarak yeni bir pencereden kadınlar gününe bakalım. Sünnet-i Seniyye’yi hayata yeniden aktarmanın, geçirmenin rol ve modellerini küçük davranışlarla yapalım. İşte aşağıdaki önerilerden başlayabiliriz:

  • Ailemizde samimi ilgi, güven ve muhabbetimizi arttırıcı sevgi sözcükleri en basit “seni seviyorum evladım” ifadesini kullanmak ve onların hissedeceği dokunuşlar (başını okşamak, elimizi omuzlarına dokundurmak gibi) yapmak; Hz. Muhammed (sav) günahların dökülmesine sebep olan, eşlerin birbirlerinin ellerini tutup, gözlerine bakarak: “hayat arkadaşım, yoldaşım, eşim sana muhabbetim artıyor” diyebilmek.
  • Komşumuza tebessüm etmek, hal ve hatırını sormak.
  • Yürürken selamlaşmak.
  • Arkadaşlarımızla çok sığ kalan emoji ve mesaj davranış kalıbından çıkıp ziyaret etmek veya konuşmak.
  • Telefon rehberlerinde kalmış fakat aranmayan dostları aramak, müfritane irtibatı arttırmak.
  • Zamanın elverdiği anlarda akrabaları ziyaret etmek ve sıla-i rahimi gerçekleştirmek.
  • Özellikle anne, baba, hasta, mazlum, garip, öksüz-yetim, kimsesiz ve yurtlarından göç etmeye zorlanan muhacirleri memnun eden yardım ve dayanışmalarla onların dualarını almak.
  • İnsanların bizden emin olduğunu hissettirecek ve güven duyabilecek samimi içten davranışlarla yeni kişilerle tanışmak ve yardımlaşmak.
  • Bunlardan daha büyük hayal ve gayelere ulaşmak; İhlas ve samimiyetle insanlık için top yekun sinerji oluşturmak; hem evladımız hem tüm dünya evlatları ve insanlık için birlikte yapacağımız dualarla elleri semaya kaldırmak.

Dua edersek bize açılmayacak kapılar yoktur. Arafat’ta ve Kâbe’de yapılan dualar hürmetine imansızlık ateşiyle kavrulan insanlık için Allah’tan af dilemek. Ailemiz, yurdumuz, dünyamızda, Ukrayna, Afganistan, Çin, Hindistan, Filistin, Afrika vb. ülkelerinde yaşanan vahşet sahnelerinin bitmesi için Allah’ın Rahim kapısını ve o kapının nasıl (nazik, nazdar çocuklar gibi) açıldığını bilen şefkat kahramanları hanımlara büyük iş düşüyor.

Bizler hakiki iman, sadakat, sebat ve ihlasla istedik mi açılmayacak kapılar yok. Acz, fakr, kusur ve noksanlıklarımızla Allah’a olan muhabbetimizle dua edersek istediklerimizi ziyadesiyle ve iltifatıyla verir. Yeter ki hep birlikte Şahs-ı Maneviyenin muazzam gücüyle, Ferd-i Ferid makamının tasarrufuyla dua edelim. O zaman birlikte göreceğiz olmayacak zanların olacaklarını. Bir arada, birlik beraberlik içinde mübarek gün, gece ve saatlerde dualar etmek.

Allah’ın Rahmet ve Rahman bulutlarını çekmek; Rahim ve Şefkat yağmurlarını sağanak sağanak mazlumların üzerine yağdırması için “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var” ayetinin emriyle; dua etmeye var mısınız?

Gelen bu 8 Mart biz Müslüman kadınlara bir vesile olsun. Sahabe, mü’min hanımlar gibi dualarda buluşalım. İşte hemen şu an elleri semaya kaldırıp dua etmeye hazır mısınız? Ortak dua için aşağıdaki linkler rehberimiz olsun.

İlk olarak salavat ve tövbe istiğfar için:

https://youtu.be/-2kgqb1Cgeg

https://youtu.be/2prs9kheP88

https://youtu.be/BYmIWDZg5o8

Sonra Münacat 1:

https://youtu.be/nXgBeEf2I0g

Münacat 2:

https://youtu.be/i3EfznyJt-w

Ahir de Amin:

https://youtu.be/9XZf4fpa530

 AMİN, AMİN, AMİN, ELFÛ ELFÛ AMİN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum