AB: Ergenekon'a devam başörtüye özgürlük

AB: Ergenekon'a devam başörtüye özgürlük

Ergenekon ve darbe davaları demokrasi için fırsat. Başörtüsünde kadınların özgür tercihine saygı gösterilmeli

Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Türkiye İlerleme Raporu’nun ayrıntıları ortaya çıktı. Raporda darbe davalarının hukukun üstünlüğü için fırsat olduğu vurgulanıyor, sivil-asker ilişkilerindeki ilerleme övülüyor. 12 Eylül referandumu takdir edilirken çarpıcı bir ifade kullanılıyor: “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı demokrasinin işleyişinde kilit rol oynuyor”
 
Avrupa Komisyonu’nun 12 Ekim’de açıklanacak Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Strateji Belgesi’nin ayrıntıları belli olmaya başladı. Raporda Ergenekon, darbe davaları, terörlemücadele, sivilleşme, ifade özgürlüğü veKıbrıs gibi konularda tekliflerve eleştiriler yer alıyor. AB Haber’de yayımlanan habere göre Ergenekon davası ve diğer darbe planlarına yönelik soruşturmaların Türkiye’de demokratik kurumların işleyişini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için fırsat olduğu dile getiriliyor.
 
Türkiye’de askerler tarafından hazırlanan darbe planlarına karşı yeni soruşturmalar başlatıldığına işaret edilerek internet andıcı dahil olmak üzere tümgelişmelere yer veriliyor. Bu arada gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmalarının yargıda güven kaybına yol açabileceği endişesi gündeme getiriliyor. Makul sürede adil yargılama koşullarının eksiliğine dikkat çekilirken Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamındaki aşırı tutukluluk sürelerinden duyulan kaygı ifade ediliyor.
 
35. MADDE DEĞİŞMELİ
 
Sivil-asker ilişkilerinde sağlanan ilerlemeden dolayı Türkiye’ninövüldüğüraporda, TBMM’ningüvenlik güçleri ve savunma bütçesi üzerinde tam denetim yetkisinin güvence altına alınması talep ediliyor.Orduya siyasete müdahale konusundamanevra alanı bırakan ‘TSK İç HizmetKanunu’nun 35. maddesinin değiştirilmemesi ise eleştiriliyor.
 
Kadınların tercihine saygı duyun
 
Türk Ceza Kanunu’nun 220, 301, 314 ve 318’inci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’nci maddesi gibi birçok düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlamaya devamettiği savunuldu. Türkiye’deki mevzuatın gecikmeksizin gözden geçilerek ifade özgürlüğü noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirilmesi çağrısı yapıldı. Ayr ıca üniversitelerdeki başörtüsü sorununun kadınların özgür tercihine saygılı şekilde çözülmesi çağrısında bulunuldu.
 
Terör örgütü saldırılarını artırdı
 
Raporda, yetkililerinin kararlılık ifadelerine rağmen, ‘demokratik açılım’da sınırlı ilerleme sağlandığı belirtildi. Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi talep edildi. PKK’nın artan terör eylemlerine de işaret edildi. PKK’nin bir terör örgütü olduğunun altı çizilirken Türkiye’nin terörle mücadele çabasındaki haklılığı teyid edildi. AB’nin ‘terörist örgütler’ listesinde de olan PKK’nın saldırılarının yoğunlaştığı ölümlere yol açtığı vurgulandı.
 
Kıbrıs için müzakere desteği
 
Alınan bilgilere göre Yunanistan ve Rum Yönetimi, sondaj krizi çerçevesinde Ankara’nın yaptığı uyarıları rapora dahil edilmesi için girişimde bulundu. İsrail-Türkiye arasında yaşanan gerginliğin de rapora dahil edileceği taraflara itidal çağrısı yapılacağı bildirildi. Türkiye’nin Rum AB Dönem Başkanlığında Kıbrıs sorunu çözülmezse ilişkileri askıyla alınacağı açıklaması ise eleştiriliyor. Türk hükümeti ve ilgili tüm tarafların Kıbrıs’ta devam eden müzakereleri aktif şekilde desteklemeleri ve kapsamlı çözüme somut katkı yapmaları” çağrısında bulunuyor.
 
Demokratik anayasa şart
 
12 Ekim’de AB üyesi ülkeler tarafından onaylanarak AB’nin resmi görüşünü yansıtacak İlerleme Raporu’ndan daha önemli olan Genişleme Stratejisi’nde “Yeni bir sivil anayasa, Türkiye’de demokrasinin Avrupa standartlarıyla uyumlu şekilde daha da güçlendirilmesi için sağlam bir temel oluşturacak” denildi. Yeni anayasa sürecine tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun dahil edilmesinin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekildi.
 
Gazetecilere açılan davalar endişe verici
 
Raporda, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’ ve ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlamalarıyla gazeteciler aleyhine açılan davalardan endişe duyulduğuna işaret ediliyor. Düşünce ve ifade (basın) özgürlüğü alanında yaşanan sorunlara da parmak basılıyor.
 
Ekonomiye büyük övgü
 
Komisyon, Türkiye’nin Arap Baharı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın demokratikleşmesinde izlediği yapıcı politikayı takdirle karşıladı. Türk ekonomisinin performansına da övgüler dizdi. Öte yandan Türk basınında internet dahil bazı sansür eylemleri ve artan otosansürün basın özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.
 
Reformlarda isteksizlik var
 
Türkiye’ye ‘refomların hız kestiğine’ yönelik eleştiriler yöneltildi. Türkiye’nin bu konuda ‘isteksiz’ olduğu ileri sürüldü. Özellikle insan hakları konusundaki düzenlemelerde geciktiği savunuldu. Bir yıldır açılamayan müzakere başlıklarıyla ilgili duyulan memnuniyetsizlik ifadelere yansıdı.
 
Referandum doğru adım, yargı tarafsız olmalı
 
12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinin ‘doğru yönde atılmış bir adım’ olarak değerlendirildiği raporda, Türkiye’de temel özgürlüklerin ve insan haklarının güvence altına alınması ve gelişmiş çoğulcu demokrasiye dönüşüm için anayasanın genel uzlaşı içinde bütünüyle değiştirilmesine ihtiyaç duyulduğu dile getirildi. Türkiye’nin yargı alanında gerçekleştirdiği reformların “takdir edildiği” belgede, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının çoğulcu demokratik toplumun işleyişinde kilit rol oynadığına işaret edildi.
 
AB Haber