Abdullah Yeğin ağabeyden Nur talebelerine tavsiyeler
Haddim olmayarak kardeşlerim dinlerse onlardan ricalarım var...
Ömer Özcan’ın haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Abdullah Yeğin ağabey dersane âdabı ile alâkalı bazı tavsiyelerde bulunmuştu.
“Haddim olmayarak kardeşlerim dinlerse onlardan ricalarım var. Dersanelerde duran kardeşlerime rica ve istirhamımı, dikkat edilecek hususları bildiğim kadar yazacağım” diyen Abdullah ağabeyin tavsiyeleri şöyle:
1-Risale-i Nur’a talebe olan ondaki hakikatleri öğrenir. Ve elinden gelse tatbike çalışır. Birinci derecede onun alâkadar olduğu îmana kuvvet veren hakikatlerdir.
2-Kendini beğendirmeğe, insanlar içinde nüfuz sahibi olmağa çalışmaz.
3-Nur talebelerinin hepsini kendisinden üstün ve temiz bilir, riyakârlık edenleri bilse bile onların hatalarını teşhir etmez.
4-Risale-i Nurda bahsi geçmeyen şeylerle uğraşmaz, başka mevzûlarla alâka peyda edip onlara vaktini sarfetmez. İlk tanıdıklarına imanî bahisler okuyabilir.
5-Kimseye tahakkümvâri hareket ederek kendisini merci yapmağa çalışmaz.
6-Zahmetli işlere göğüs gerer, kendisi yapmak ister, yardım eden olursa kendi menfaatine değil umumun menfaatine aid ise kabül edebilir.
7-Hodfuruşluk, kendini beğenmişlik, gelenlere karşı üstünlük tavrını, bilgiçlik tavrını takınmaz, böyle yapanlardan da hoşlanmaz, sadece Allah rızasını düşünerek, kimsenin amelini beğenmesini değil, Allahın beğenmesini esas tutar.
8-Beraber kaldığı kimselere daima yardımcı, her hususta onların dert ortağı olmağa çalışır. Şahısları değil nurdaki düsturları öğretmeğe gayret eder.
9-Sözü dönüp dolaştırıp iman hakikatlerine getirir. Yüzde seksen insanlar afakî hâdisat ile uğraştığından, gafleti arttıran mevzuları keserek, işi tatlılıkla iman hakikatlerine getirir. Daima dünyanın âhirete bakan vechesini esas tutar
10-Beraber kaldığı kimselerden ayrılırken nereye gittiği bildirilir.
11-Kusur görse onu tahakkümle değil lûtufla ıslahına çalışır. Gelen misafir talebe ve sair kardeşler daima güler yüz ve hüsn-ü istikbâl ile karşılanır. Sorulmayan dünyevî işlerden bahsedilmez, bahsedenler olursa hatır kırmadan dinlenerek kimse gücendirilmeden ağırlanır. Menfi şeylerden bahseden olsa kibarlıkla, gücendirmeden susturulur veya ders okunmaya başlanır. Daha iyi okuyan varsa dinlemek tercih edilir.
(Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor-1)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.