Abluka altındaki şehir Gazze, son 17 yılda 5 büyük saldırıya hedef oldu
1967 yılında İsrail işgaline uğrayan Gazze şehri, 38 yıl sonra işgalden kurtuldu. Ancak 2005 yılından bu yana kara, deniz ve hava ablukası altında
İşgalci İsrail'in kuşatması ve saldırgan politikasının gölgesinde yaşayan Filistinliler, zor koşullara rağmen hayata tutunmaya çalışıyor.
Dünyanın 'en büyük açık cezaevi' olarak nitelendirilen Gazze’nin kuzey ve doğusunda İsrail, güneyinde Mısır, doğusunda ise Akdeniz bulunuyor.
41 kilometre uzunluğunda, 10 kilometre genişliğindeki bu bölgede 2 milyondan fazla kişi yaşıyor. Gazze, uzun yıllardır İsrail'in hem ablukasına hem de saldırılarına direnmeye çalışıyor.
Filistin'de 2006'da yapılan seçimleri Hamas'ın kazanmasının ardından Tel Aviv yönetiminin gayrimeşru ablukası altında ezilen Gazze, son 17 yılda 5 büyük İsrail saldırısının hedefi oldu.
Şimdi gelin, dünden bugüne Gazze’nin işgaline ve ablukalı yıllara birlikte göz atalım…
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Filistin’e yoğun bir şekilde göç eden Yahudiler, bir süre sonra bölgenin asıl sahibi Araplarla çatışmalara girmeye başladı.
İngiliz işgaliyle güçlenen Yahudi varlığı, askeri ve siyasi alandaki örgütlenmelerle devlet olma yolunda ilerlerken BM Genel Kurulu’nun 29 Kasım 1947’de Filistin topraklarının Yahudiler ve Araplar arasında bölünmesine yönelik planı ve İsrail’in 1948’de bağımsızlık ilanı, büyük bir çatışma dalgası başlattı.
İsrail, komşu Arap devletleriyle arasında başlayan savaşlarda topraklarını genişletti. Arap ülkelerinin İsrail’e karşı üstünlük kuramaması ileriki yıllarda da devam etti. Askeri gücü elinde bulunduran İsrail, topraklarını genişletmeyi sürdürdü.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz Manda Yönetimi’nin kontrolüne geçen Gazze de 1959 yılında Filistin Yönetimi'nin lağvedilmesinin ardından bölge Mısır'ın kontrolüne geçmişti.
Ancak, “6 Gün Savaşları” olarak da bilinen Haziran 1967’de İsrail’in komşu Arap ülkelerine (Mısır, Suriye ve Ürdün) saldırmasıyla başlayan savaş sonucunda İsrail, Mısır’dan Sina Yarımadası ve Gazze Şeridi’ni, Suriye’den de Golan Tepeleri'ni alırken, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü de işgal etti.
GAZZE’DEKİ YAHUDİ YERLEŞİM BİRİMLERİ
Gazze, aslında büyük bir mülteci kenti. Zira, sakinlerinin yüzde 70’i Filistin’in diğer bölgelerinden göç etmek zorunda olanlardan oluşuyor.
İşte, bu küçük ve yoğun kent 38 yıl İsrail işgali altında yaşadı. İsrail, Gazze’yi işgal etmesinin hemen ardından, 1968’de, birçok stratejik noktada Yahudi yerleşim birimi inşa etmeye başladı.
Gazze Şeridi’nde 23 bin metrekarelik alan üzerinde 19 Yahudi yerleşim birimi inşa eden İsrail, bu yerleri 'güvenli alan' adı altında ilhak etti.
Gazze’de yükselen silahlı direnişle beraber 2003'te dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron, ilk defa bölgedeki Yahudi yerleşim alanlarının boşaltılmasını öngören "Ayrım Planı"nı gündeme getirdi.
Bölgede büyük bir silahlı direnişle karşı karşıya kalan İsrail, 15 Haziran 2005’te Gazze Şeridi’ndeki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini boşalttıktan sonra yıkarak Gazze'den çekilmek zorunda kaldı.
İŞGAL YOK: AMBARGO VE ABLUKA VAR
İsrail, Gazze’den 38 yıl sonra çekildi ancak şehir hava, deniz ve karadan ablukaya alındı.
Halihazırda güneyde Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı hariç, Gazze Şeridi'ne karadan girişlerin büyük bir bölümü, hava sahasının kontrolü de dahil, tamamen İsrail'in elinde bulunuyor. Denizde ise küçük bir açıklık dışındaki alanları kontrol ediyor.
Bu abluka ve ambargo nedeniyle bölgeye insan ve mal girişleri ciddi kontrol altında tutuluyor.
İsrail, makine ve inşaat gibi yerlerde kullanılan birçok parçanın girişine, bomba, roket veya füze yapımında kullanılabileceği kaygısıyla izin vermiyor. Gıda, tıbbi malzeme gibi birçok mal da ancak Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım kuruluşları üzerinden kente sokulabiliyor.
Bu dış yardımlar da yine İsrail’in izin verdiği ölçüde yapılabiliyor.
Yıllardır uygulanan abluka ve ambargonun yanında İsrail, yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiği saldırılar gerçekleştiriyor. Uzmanlar, “İsrail her ne kadar kentten çekilse de yaptığı saldırılarla işgali devam ettirmek istiyor” görüşünde hem fikir.
2008: DÖKME KURŞUN OPERASYONU
İsrail, Gazze Şeridi'ne, 27 Aralık 2008'de başlattığı ve 18 Ocak 2009'da sonlanan saldırılarına 'Dökme Kurşun Operasyonu' ismini verdi.
Kanlı savaşın ilk gününde İsrail 80 uçakla Gazze Şeridi'ne hava saldırıları düzenledi. İlk saldırıda çoğu asker ve polis 200 Filistinli yaşamını yitirdi.
Başta İzzeddin el-Kassam Tugayları olmak üzere Filistin direniş örgütleri de el yapımı silah ve roketlerle İsrail'in Gazze sınırına yakın bölgelerini hedef aldı.
İsrail'in saldırılarda uluslararası toplumun da tepkisini çeken, fosfor bombası ve seyreltilmiş uranyum gibi konvansiyonel olmayan silahlar kullandığı, savaşta hayatını kaybedenler üzerinde yapılan incelemeler sonucu bazı Avrupa merkezli kurumlar tarafından belgelendi.
2012: BULUT SÜTUNU OPERASYONU
İsrail ordusu 14 Kasım 2012'de Gazze'ye "Bulut Sütunu" adını verdiği bir askeri operasyon başlattı.
İsrail savaş uçaklarının Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları Komutanı Ahmed el-Caberi’yi hedef alan saldırısıyla başlayan ve 8 gün süren Bulut Sütunu Operasyonu'na Filistin tarafı da "Siccil Taşı" adını verdiği karşı operasyonla cevap verdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 42'si çocuk, 11'i kadın 162 Filistinli'nin öldüğünü, bin 300 Filistinli'nin yaralandığını açıklarken, İsrail basını 20 İsrailli'nin öldüğünü, 625 İsrailli'nin yaralandığını duyurdu.
Gazze'de 200 ev tamamen, bin 500 ev ise kısmen yıkıldı, onlarca cami, okul, üniversite, mezarlık, hükümet binaları ve basın ofisleri zarar gördü.
İsrail ordusu 980 füze rampası, 140'ı insan ve malzeme geçişi için yapılan 206 tünel, Hamas'ın 42 operasyon merkezi ile füze ve roket yapımı için kullanılan 26 yeri hedef aldığını açıkladı.
2014: KORUYUCU HAT OPERASYONU
Hamas'ı İsrail kentlerine roket saldırısı düzenlemekle suçlayan İsrail ordusu, yaklaşık 2 milyon nüfusuyla 360 kilometrekarelik dar bir alana sıkışmış Gazze Şeridi'ni ilk olarak savaş uçaklarıyla vurdu.
Daha sonra 8 bin askerle kara operasyonu başlatan İsrail ordusu ile Filistinli gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.
2 BİN 158 FİLİSTİNLİ ÖLDÜ
BM raporuna göre, İsrail ordusu 51 gün boyunca 6 bin hava saldırısının yanı sıra 14 bin 500 tank atışı ve 35 binden fazla top atışıyla Gazze'yi vurdu.
Filistinli gruplar ise İsrail'in hava saldırılarına roket ve füzelerle karşılık verdi.
İsrail'in saldırılarında 551'i çocuk olmak üzere 2 bin 158 Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla kişi de yaralandı.
Gazze'de beklemediği bir direnişle karşılaşan İsrail ordusu ağır kayıplar verdi.
Yaşanan çatışmalar ve atılan roketler nedeniyle 67'si asker, 73 İsrailli öldü.
Filistin makamları, özellikle hava saldırıları nedeniyle harabeye dönen şehirde 28 bin 366 evin zarar gördüğünü, bunlardan 3 bin 329'unun tamamen, 23 bin 445'inin kısmen yıkıldığını kaydetti.
Saldırılar nedeniyle alt yapısı ağır hasar alan Gazze'de 65 bin Filistinli evsiz kaldı.
2022: ŞAFAK OPERASYONU
2022 yılına gelindiğinde İsrail bu kez Gazze'ye yönelik Şafak Operasyonu’nu başlattı. 5 Ağustos'ta başlayan operasyon 3 gün sürdü.
İsrail ise saldırılarını, ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğü İslami Cihat örgütü üyelerini hedeflediğini söyleyerek gerekçelendirdi.
Gazze'de yaklaşık 50 Filistinli yaşamını yitirdi.
2023: DEMİR KILIÇ OPERASYONU
Hamas’ın Aksa Tufanı adını verdiği operasyonun adından İsrail tarafından Demir Kılıç Operasyonu başlatıldı.
Gazze, hem havadan hem de denizden bombalanıyor. Filistinli kaynaklar 700’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor.
ELEKTRİK VE SU KESİLDİ
İsrail Enerji Bakanı Yisrael Katz, elektriğin ardından İsrail'den Gazze Şeridi'ne giden su borularındaki su akışının durdurulduğunu belirtti.
BM, İsrail'in Gazze'deki elektrik ve suyu kesmesinin, enerji santralini birkaç günde yakıtsız bırakabileceğini ve 610 binden fazla kişi için içme suyu kıtlığına neden olabileceğini duyurdu.
trthaber
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.