Acıyı en iyi çocuklar anlatır
Dünyanın çoğu yerinde insanlar Angola'dan habersizdi, ta ki İtalyan fotoğrafçı Francesco Zizola bu uzak ülkeye gidene kadar
Musa İrek'in haberi
Bedeninin bir parçası olmuş tahta bacakla, hayata tutunmaya çalışan bir çocuk... Mermi izlerinin gölgelediği duvarın kenarında, oyuna katılamadığı için üzgün bir halde bekliyor. Yanında da bir gözü gölgede kalmış, elindeki bebeğe sıkı sıkı sarılmış bir çocuk var.
Hemen arkada ise minik cüssesiyle utancından ellerini yüzüne götürmüş bir kız. Mermilerin delip geçtiği iki duvar arasında boy gösteren bu çocukların yüzüne bir avuç hüzün saçılmış gibi. Ama o kara, narin bedenlerinde ışıltısı iç burkan bir bakış var. Burası Afrika'nın ücra bir ülkesi Angola. Yıllarca süren iç savaşın izleri en çok çocukları etkilemişti. Dünyanın çoğu yerinde insanlar bu durumdan habersizdi, ta ki İtalyan fotoğrafçı Francesco Zizola bu uzak ülkeye gidene kadar.
Savaş bölgelerindeki çocuklarla ilgili özel bir proje hazırlayan Francesco Zizola, Angola'daki bu vahim durumu fotoğraflayabilmek için 1996'da Cuito'ya gider. İlk dikkatini çeken etraftaki pek çok kişinin koltuk değnekleri ile gezmesi olur. Ve bir de sessizlik... Şehir sessiz olsa da her yerde savaşın izleri bağrışıp duruyor. Bu zıtlıkların eşliğinde kenti gezen Zizola çocukların peşine düşer. Bu iç burkan hal dört bir yanını sararken Roland Bartes'in 'Fotoğraf, korkuttuğu, kara kara düşündürdüğü zaman yıkıcıdır.' sözüne denk düşecek bir an yakalar. Makinesine düşen fotoğraftaki gerçekliğin yalınlığı o kadar ürperticidir ki, bu siyah beyaz kare sessizce konuşur, görenleri sarsar.
Fotoğraf ona 1996'da dünyanın en saygın ödülü World Press Photo'yu getirir. Zizola, savaş fotoğrafçılarının, ödül aldıkları fotoğraftaki 'anı' anlattıkları 'Ve Zaman Durdu' programı için İstanbul'daydı. TRT TÜRK'te bugün 17.50, yarın ise 19.50'de yayımlanacak programda Zizola, çektiği fotoğrafın öyküsünü ve yaşadıklarını anlatacak. Antropoloji eğitimi almış Zizola, dünyanın dört bir yanındaki çocukları fotoğraflıyor. Roma'da yaşıyor ve kendisini fotomuhabiri olarak tanımlıyor.
FOTOĞRAF, ÖLÜM VE YAŞAMI BİR ARADA VERMEKTİR
Angola'nın çocukları ona pek çok şey öğretmişti: "Dünyanın her yerinde çocuk, çocuktur. Acıyı en iyi onlar anlatır, çok gerilimli ortamlarda bile oynamak için bir yol bulurlar. Biz hayatın güzel olması için uğraşırsak güzel olabilir. Aslında bunu yapmak çok kolay." 'Benim için güçlü bir fotoğrafın adı 'ölüm ve yaşamı bir arada vermektir.' diyen Zizola'ya, 'Bir fotoğraf dünyayı değiştirebilir mi?' diye soruyoruz. Şöyle cevap veriyor: "Bir foto-muhabiriyseniz gerçeğin belki bir parçasını değiştirebilirsiniz ama asla, tümünü değil. Bir fotoğrafın yapması gereken şey insanın içini titretmesi; o zaman vazifesini görür. Şuna inanıyorum, insanların kaderleri çok küçük bağlarla birbirine bağlıdır. Fotoğraf da insanların kalbine girerek o küçücük bağların oluşmasını sağlıyor."
Fotoğraflarını çektiği çocuklar ona ödül getirmişti. Peki, Zizola ne vermişti bu çocuklara? Aslında zor bir soruydu Zizola için. Bir an durdu ve "Ödül almak çok büyük bir sürprizdi benim için, 'bu fotoğraf büyük ses getirecek' diye düşünmedim. Her zaman fotoğrafın konusu benim için önemli oldu. Daha sonra o çocuklara ulaşmak istedim ama pek çoğu ölmüştü veya eğitimleri için başka ülkelere gitmişlerdi. Hiçbir çıkarım olmadı onlardan ve belki bu yüzden sekiz kez World Press Photo ödülünü kazandım. Bu fotoğrafla birilerinin vicdanını etkileyebilmişsem görevimi yapmış oluyorum. Projemin asıl amacı da buydu zaten." dedi.
'Ve Zaman Durdu' programının yapımcılığını Gökhan Güvenç ve Sedat Aral, genel koordinatörlüğünü Hakan Güvenç, yönetmenliğini ise Halit Ziya Demirtaş üstleniyor. Altıncı bölümü yayımlanan program, önümüzdeki günlerde daha pek çok ödüllü fotoğrafçıyı ekrana taşıyacak.
'Mayınlar hava kirliliğinden daha tehlikeli'
"15 milyon civarında nüfusu olan Angola'da yaklaşık 10 milyon kara mayını bulunuyor. Ülkede 70 bin kişi mayın patlaması nedeniyle sakat kalmış durumda... Bunların 8 bini ise çocuk... Bu mayınlar hava kirliliğinden, su kirliliğinden çok daha tehlikeli. Beni oralara çeken sebep de buydu biraz. Dünyaya bu dramı duyurmak istedim."
Zaman