Ah Şu Seviler...

Ah Şu Seviler...

Sinan Şenol'un şiiri...

Ah şu seviler
Ilgıt ılgıt esen seher yeli gibidirler
Son cemreden sonra toprakta zuhur ettiren
Sebilinden bir bakraç su içmektir belkide
Miraç’ta secdeye varıp, iman etmek gibi.
XXXXX
Ah şu seviler
Felah’a koşup hicap duydurur yüreğinde
Aheste bakışlı bir nazardır gözlerinde
Heybende bir tutam düş tohumudur belki de
Rüzgârda avucunu açıp göğe serptiğin…
XXXXX
Ah şu seviler…
Züleyha’nın gömleğinden tutup da çektiği
Hicranla dolu, bade-i aşk mı yoksa bilmem
Annemin tozlu topraklı elleri belki de
Bedbin bakıştan tevazua kucak açtıran.
XXXXX
Ah şu seviler
Kibrit çöplerinden yaptığım ar gemisidir
Dalgaların kayalarla sahilde buluşup
Vuslat anında attığı çığlıktır belki de.
Yosun gibi tutkulu sedef gibi parlayan.
XXXXX
Ah şu seviler
Eyüp Sultan’da sabah namazıdır aslında
Yavuz Selim’de Haliç’e karşı akşam vakti
Sahurda yediğin üç beş lokmadır belki de
İftarda kursağında iki zeytin bir hurma
XXXXX
Ah şu seviler
İhtiras değil arzu değil, ne de şehvettir
Zikirdir dilinde, mihmanındır eşiğinde
Teheccüd’te tefekkür edişindir belki de
Teslim olup Rabbine visalindir işte o…