Şanlıurfa'da 3 gündür, 81 il müftüsünün katılımıyla gerekçeleştirilen 'Din Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı'nın sonuç bildirgesini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Şanlıurfa'da 81 il müftüsünün katılımıyla 'din hizmetlerinin değerlendirilmesi' amacıyla 3 günlük bir seminer düzenledi. 5 yıldızlı bir otelde yapılan seminerin sonuç bildirgesini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 2010 yılının Kur'an-ı Kerim yılı olduğunu söyledi. Kur'an-ı Kerim'in sadece raflarda kadife bezlerde sarılı bir vaziyette kalmasının doğru olmadığını, önemli olanın onu anlamak olduğunu belirten Barakadoğlu, şöyle konuştu:

2010 YILI KUR'AN YILI

"Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlanmasının 1400. yılı olması münasebetiyle 2010 yılını 'Kur'an Yılı' ilan etmiş, Kur'an-ı Kerim'in okunması, anlaşılması ve çağlar üstü evrensel mesajının bütün toplum kesimleriyle paylaşılması için yurt içinde ve yurt dışında bir dizi etkinlik planlamıştır. Bu etkinlikler, 3 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirilen bir programla kamuoyu ile paylaşılmış, 2010 Kur'an Yılı etkinlikleri çerçevesinde 14 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kutlu Doğum açılış programı, büyük bir katılım ve coşkuyla gerçekleştirilmiştir. Başkanlığımızca belirlenen Kur'an Yılı etkinlikleri kapsamında olmak üzere, il müftülüklerimizin çeşitli faaliyetler planlayarak bunları hayata geçirmesinin, halkımızın Kur'an'la buluşması ve Kur'an hakkında yeni farkındalıklar oluşması için son derece yararlı olacağı değerlendirilmiştir."

"TACİZ, TECAVÜZ, AİLE İÇİ ŞİDDET, CİNAYET VE İNTİHAR VAKALARI ARTTI"

Son günlerde gündemi meşgul eden 'aile içi şiddet, kız çocuklarına yönelik cinsel istismar' tartışmalarına da sonuç bildirgesinde değinen Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, bilhassa son zamanlarda birey ve toplum vicdanını derinden yaralayan bir dizi taciz, tecavüz, aile içi şiddet, cinayet ve intihar vakalarında artış olduğunu söyledi. Bardakoğlu, konuşmasına söyle devam etti:

"Farklı yerlerde ve farklı kültürel çevrelerde görülen, günden güne sayısı daha da artan ve giderek daha acımasız bir şekilde işlenen bu suçlar, sıradan adli vakalar olmanın ötesine geçmiş, toplumun psikolojisini derinden etkileyen ve ciddi bir infial uyandıran hadiselere dönüşmüştür. Özellikle çocuk istismarı gibi insan ve toplum vicdanının hiç bir şekilde kabul edemeyeceği bir insanlık suçunun işleniyor olması insanlık adına son derece üzücü ve endişe vericidir. Bu açıdan, bu tür hadiselerin kökeninde yatan sebeplerin irdelenmesi ve insanların bu tür suçlar işlemeye uygun hale gelmesinde etkili olan faktörlerin üzerinde önemle durulması gerekmektedir. Özelikle eğitim, değer ve maneviyat yoksunluğunun bu faktörler arasında çok önemli bir yeri olduğu görülmektedir."

"BUGÜNÜN PROBLEMLERİ İÇİN BUGÜNÜN ÇÖZÜMLERİ"

Türkiye'de ve dünyada yaşanan, yanlış bir değerlendirme sonucu dinle ilişkilendirilen çeşitli problemlerin kökeninde dinin kendisi olmadığını ifade eden Bardakoğlu, "Bilgiye ulaşma imkânlarının çoğaldığı çağımızda bilgili olmak, dindarlığın itikat, ibadet ve ahlaktan her üçünün de dayanması gereken önemli bir şartı olarak daha bir önem kazanmıştır. Günümüz şartlarında iyi bir dindarın aynı zamanda dini konularda bilgili olması da gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı ve güncel dini bilgi oluşturulması ve bu bilginin toplumla paylaşılması konusunda din bilginlerine ve din hizmeti sunan kadrolara çok önemli bir sorumluluk düşmektedir. Bu açıdan çağımız insanının aklına, gönlüne ve vicdanına seslenecek, dini bilgi mirasıyla muasır gelişmeleri birlikte değerlendirecek, bugünün problemleri için bugünün çözümlerini ortaya koyabilecek ilim ve hizmet insanlarına olan ihtiyaç, her zamankinden daha fazladır." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hizmet alanlarında çağın gerektirdiği kavram ve konseptler çerçevesinde hizmet politikaları üretme gayreti içersinde olduğunu kaydeden Bardakoğlu, bu bağlamda geliştirilen sosyal içerikli din hizmeti ve cami dışı din hizmeti konseptlerinin daha da geliştirilerek uygulanmaya konulacağını söyledi.

Bardakoğlu, "Birçok il müftülüğümüzce gerçekleştirilen çeşitli sosyal projeler bunun güzel bir örneği olmuştur. Müftülüklerimizin, bulundukları yerlerdeki sosyal içerikli sorumluluk projelerine destek vermesi ve bu gibi konularda diğer resmi kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde olması, bu bilincin bir gereğidir." dedi.

Bu anlamda başkanlık personeline yönelik yapılan mesleki bilgiler seviye tespit sınavına da değinen Bardakoğlu, camilerde veya müftülüklerde görevli din adamlarının herhangi bir yere tayin olabilmesi için kendisini her alanda geliştirip daha sonra kurum içersinde yapılan sınav sonucunda başarılı olması takdirde ona göre atamasının yapılacağını söyledi.