Akıllı teknolojilerle park çilesi son bulacak!
Tüm dünyada özellikle de büyük şehirlerde tam bir çileye dönüşen park yeri arayışı ve park sırasında gerçekleşen kazalar, Bosch teknolojisiyle 2020 yılından önce son buluyor.
Her gün veya sıklıkla kullanılan park yerleri ise otonom sürüş teknolojileri sayesinde aracın hafızasına kaydedilerek, can sıkıcı manevralarla garaja girmeye çalışmak tarih oluyor.
Cepten bir tuşla araç kendisini park edebilecek
Bosch Grubu yönetim kurulu üyesi Dr. Dirk Hoheisel, Stuttgart Bosch Vakfı’nda gerçekleşen otonom sürüş ve park teknolojilerinin tanıtıldığı yuvarlak masa toplantısında yaptığı açıklamada Bosch’un önümüzdeki birkaç yıl boyunca bir dizi park yardım sistemini piyasaya sunacağını açıkladı. “İnsanlar hiçbir yerde park etmeyi sevmiyoruz. Ve biz park teknolojilerimizle insanların bunaldığı anda devreye giriyoruz. Bugün bildiğimiz park etme gelecekte olmayacak” diyen Hoheisen, 2019 yılında Bosch park sistemlerinin üretime hazır hale geleceğini ve Bosch teknolojileriyle araçların otoparklara kendi kendilerine gidebileceğini söyledi. Hoheisel, “Gelecekte konser geceleri otoparkta başlamayacak. Tamamen otonom park etme, otonom sürüşten önce üretime hazır hale gelecek” diye konuştu. Otonom vale parking de denilen bu teknoloji havaalanları, konser ve etkinlik alanları ve hatta alışveriş merkezlerindeki park çilesini birkaç yıla tamamen ortadan kaldıracak. Park arayışıyla uçak kaçırmak tarih olacak, havaalanlarında araçlar tamamen otonom bir şekilde park yeri bulup o noktaya giderek park edebilecek.
Topluluk tabanlı park teknolojisiyle akıllı şehirler
Tüm bu sıkıntılar ise park teknolojileriyle sona yaklaşıyor. Aktif otopark yönetimi hizmetleriyle Bosch yol yüzeyine monte edilen sensörlerle alanın dolu olup olmadığını kablosuz ağa cloud (bulut) teknolojileriyle gerçek zamanlı olarak yükleyebiliyor ve sürücüler bu sayede akıllı telefonları veya internet üzerinden uygun park yerini anında seçip oraya yönelebiliyor. İnsanların yüzde 60’ının şehirlerde yaşadığını hatırlatan Hoheisel, “Topluluk tabanlı park etme ile otomobilleri, nesnelerin internetinde sensöre dönüştürüyoruz ve şehrirleri akıllı hale getiriyoruz. Bosch ultrasonik sensörleri kaldırım kenarındaki boş park yerlerini tespit edecek şekilde programlıyor. Otomobiller 50 km ve üzerindeki hızlarda giderken bile yanlarından geçtikleri park etmiş otomobiller arasındaki boş park yerlerini tespit edebiliyor” diye konuştu. Şu anda Stuttgart eyaletiyle pilot çalışmalarına başlanan sistem için Bosch hem araç üreticilerine hem de şehir yönetimi ve otoparklara donanım ve yazılım sağlıyor olacak ve topluluk tabanlı park teknolojisi 2018 yılında kullanılmaya başlanacak.
Cloud’la şehirlerin dijital park haritaları oluşturulacak
Topluluk tabanlı park etme teknolojileri bir kaç yıla büyük şehirlerin park yeri çilesini bitirebilir. Bu sistemde park destek sensörleri aynı zamanda şehirdeki boş park alanlarını tarayan birer kamera görevi görerek, şehirde boşalan park alanlarını anında cloud’a aktararak, diğer sürücülerin park yeri bulmasını kolaylaştırıyor. Şehirlerin dijital park yeri haritası oluşturulan topluluk tabanlı park etme teknolojilerine ne kadar fazla otomobil katılırsa, şehirlerin dijital park haritaları da o kadar ayrıntılı ve güncel kalmaya devam ediyor. Ağa bağlı araçlarla birlikte güvenliğin de önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Hoheisel, “Yıllardır bu konudaki endişelerden dolayı çalışmalar sürdürüyoruz. Fakat nihayetinde aracın güvenlik mimarisine karar veren araç üreticileri. Biz araç üreticilerine tavsiye edebiliriz, ama son kararı verecek onlar” değerlendirmesini yaptı.
Araçlar, ev ve işyeri otoparkını ezberleyecek
Home Zone park desteği adı verilen bu Bosch teknolojisi ise özel bir otoparka, otomobil sundurmasına veya yer altı garajına düzenli olarak park eden otomobiller için tekrar edilen manevraları ezberliyor. Home Zone park desteği ile her gün tekrarladığınız manevraları bir kere kaydederek, park yerine yakın bir mesafede araçtan inip - veya inmeden - tek bir tuşa basmak yeterli. Araç hafızasındaki manevraları tamamen bağımsız bir şekilde gerçekleştirerek tamamen otonom bir şekilde park edebilecek.
Lüks değil, her iki araçtan birinde ultrasonik sensör var
Park destek sistemlerinin sadece lüks araçlar için tasarlanmadığına dikkat çeken Hoheisel, “Otonom parkın ve park destek teknolojilerinin lüksle alakası yok. Bu teknoloji ilk başladığında orta sınıf ve kompakt araçlarda başlandı. Araçlar şu anda zaten çok iyi donanımlara sahip. Ama şimdi sıra araçların da ‘connected’ (ağa bağlı) hale gelmesinde” diye konuştu.
Allıanz: Hasarlı kazaların yüzde 40’ı park sırasında
2015 yılında Allianz Sigorta tarafından yapılan bir çalışmaya göre park sırasında gerçekleşen kazalar, maddi hasarla sonuçlanan kazaların yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Son on yıl içerisinde park etme ve manevra kazalarının yüzde 30 üzerinde artış gösterdiği belirtilen rapora göre, ana nedenlerden birisi araçların kötü görüş açısı. Bosch Grubu yönetim kurulu üyesi Hoheisel “İnsanların park edemediği durumlarda, akıllı teknolojilerimiz devreye giriyor. Otonom park desteğinde bir tuşla otomobili park yerine sokabiliyor, bunu kazaya neden olmadan yapabiliyorsunuz.” diye konuştu. Manevra acil durum fren desteği teknolojisi sayesinde 10 kilometreye kadar olan hızlarda ultrasonik sensörler sayesinde aracın dört metreye kadar tüm çevresi - sürücülerin dikkatinden kaçsa bile - akıllı araçların dikkatinden kaçmıyor ve araç kendisini çarpma gerçekleşmeden durduruyor. Bu da şu anlama geliyor; aracın arkasında, önünde veya yanında görünmeyen bir duba tehlike olmaktan çıkarken, yola çıkan bir çocuğun koşma hızını hesaplayan araç, çarpışma olacağı ihtimaliyle sürücüyü uyarıyor ve otomatik olarak duruyor.
Bu sistemlere sahip sürücüler daha düşük prim ödeyecek!
Sigorta sektörünün park destek sistemlerine ilgisinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Hoheisel, sigorta şirketleriyle de görüşmeler gerçekleştiklerini belirterek “Şimdiden aracınıza kara kutu yerleştirilmesini kabul ettiğinizde daha düşük sigorta primi ödeyebiliyorsunuz. Sigorta şirketlerinin artık park destek sistemleri gibi akıllı teknolojilerin kaza riskini hayli azalttığının farkına vardığını görüyoruz. Biz de sistemlerimizin kullanıldığı araçlarda riskin net bir şekilde azalması sebebiyle kullanıcıların belli bir indirim alabilmesi için görüşmelerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyoruz” diye konuştu ve gelecek yıllarda akıllı park destek sistemlerine sahip araç sahiplerinin kesinlikle daha az prim ödeyeceğini öngördüklerini belirtti.
Trafiğin yüzde 30’u yer arayışından
Yapılan bir araştırma Almanya’da şehir trafiğinin yüzde 30’unun park arayışından kaynaklandığını, park arayışının ortalama 10 dakika sürdüğünü ve 4.5 kilometrelik bir sürüş gerektirdiğini gösteriyor. Öte yandan park ihlalleri nedeniyle her sürücü ortalama 16 euro ceza öderken, neredeyse her iki Alman sürücüden birinin bazen aracını parkettiği yeri unuttuğu belirtiliyor. Ayrıca park etmek hayli pahalı bir zevk. Japonya’da otomobil satın alırken, sürücülerden kendilerine ait bir park yeri bulunduğuna dair kanıt istenirken, ABD’nin Boston şehrinde iki park yeri 560 bin dolara satıldı. Kargo firması UPS NewYork şehrinde ayda yaklaşık 15 bin park cezası alıyorken, Almanya, Brezilya, Rusya, Çin, İngiltere ve ABD’de araştırmaya katılan sürücülerin yüzde 15’i park ücretlerinden endişe duyuyor.
Dünya
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.