Gölde kuluçkaya yatan 80’e yakın kuş çeşidinin barınakları da artık yok. Biçerdöverlerin çalıştığı bölgede 12 yıl önce köylülerin balık tuttuğunu belirten Sorgun köyü eski muhtarı Rahim Acun, suların çekildiği yerlere pancar, haşhaş, buğday, arpa gibi ürünlerin ekildiğini söyledi.

 

Gölün kurumasında, derin kuyular açılması ve meyve bahçelerinin, pancar, mısır, ayçiçeği gibi ürünlerin sulanmasının etkili olduğu ifade ediliyor. Yeni açılan kuyulara ruhsat verilmezken kuyu açılmasının önüne geçilemiyor. Devlet Su İşleri (DSİ), bu durumun önüne geçmek için bölgede yeni bir çalışma başlattı. Ovadaki ruhsatlı ve ruhsatsız kuyular tespit ediliyor. Araziler belirlenip, arazinin alabileceği su ve elektrik miktarı hesaplanıyor. Çünkü parası olup derin kuyu vurduran kişi, sadece kendi arazisini sulamakla yetinmiyor, çevresindeki tüm arazilere su satmaya veya arazi kiralamaya başlıyor. DSİ ve Medaş’ın ortak çalışmasıyla Akşehir-Eber göllerinin kurtarılması için kuyular kontrol altına alınmaya çalışılıyor. DSİ, Göller Bölgesi’nde damlama ve fıskiyeyle sulama tekniklerini teşvik ediyor.  Akşehir Ovası’nda sulamanın dönüştürülmesi için yoğun bir çaba var. Damlama sulamaya geçmek için Konya Valiliği, Akşehir Kaymakamlığı, Mevlana Kalkınma Ajansı ve Tarım Bakanlığı birimlerinin yoğun çabası gözleniyor.

 

Afyon Eber Gölü ile bağlantılı olan Akşehir Gölü’nün son yıllarda su seviyesinin yok olmasıyla bu bağlantısı da kesilmiş durumda. Eber Gölü ve Akşehir Gölü biyolojik çeşitlilik ve kuş varlığı açısından son derece zengindi. Uluslararası öneme sahip sulak alanları arasında yer alan bu iki göl, su dengesinin bozulmasına kadar su kuşları için büyük önem taşımaktaydı. Orman ve Su Bakanlığı Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü’nün verilerine göre Akşehir Gölü’nde 1971’de 37 bin 721 su kuşu sayıldı. Balıkdamı, Akgöl ve Akşehir gölleri göçmen kuşların geçiş güzergâhında. 30-40 kilometre arayla birbirini takip ediyor. Yetkililer, bu üç gölün şartlarının iyileştirilmesi durumunda, sadece Türkiye’nin değil dünyanın da ilgi göstereceği doğal bir zincirin oluşturulabileceğini ifade ediyor. Akşehirliler, Akşehir Gölü ve Sultan dağları arasında kalan kiraz bahçelerinde yetişen kirazların gölün kurumasıyla birlikte eski lezzetinin kaybolduğunu söylüyor.