Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, insanların ruhlarını İslami noktada diri tutmaya, ulaşılmadık kalp bırakmamaya çalışacaklarını belirtti. Başkanlık'tan yapılan yazılı açıklamaya göre Erbaş, Hollanda'da bulunan din görevlileriyle bir araya geldi.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Erbaş, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşları için camiler inşa eden, dernekler kuran, din eğitimi verenleri iyiliğin öncüleri olarak nitelendirdi. Erbaş, "Onlar hayrın, iyiliğin öncüleri oldular. Onlar, 'O hayırda yarışanlar var ya, hayırda yarışanlar işte en yakın olan onlardır' yani Allah'ın rızasına en yakın olan onlardır. Onlar bu müjdeye inşallah nail oldular. Şimdi bu müjdenin gereğini yerine getirme konumunda olan bizleriz. Bu emanet bizim omuzlarımızda." ifadelerini kullandı. 

"BUGÜN BU GÖREV, HOCALARIN ÜZERİNDE"

Hazreti Muhammed'in (asm) cehaleti ortadan kaldırmaya çalıştığını vurgulayan Erbaş, "İslam'ın nuruyla, Kur'an'ın aydınlığı ile beldeleri temiz, ruhları da aydınlık hale getirmeye çalıştı, bu görevi yaptı. Bugün bu görev, bu emanet hocaların üzerinde. Peygamberimiz o gün ne yaptıysa, peygamberlik hariç, diğer her şey bugün bizim üzerimizde." değerlendirmesinde bulundu.

Erbaş, bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu, bu imtihanda hakkın yanında yer almanın, insanları da hakikat yoluna çağırmanın önemine değindi. Avrupa'da görevli olmanın din eğitimi noktasında önemli imkan ve fırsatlar sunduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"AHİRET İNANCININ DİNAMİK TUTULMASI GEREK"

"Bu fırsatları çok iyi değerlendirmeliyiz. İmkan ve fırsatlarla Rabbimizin rızasını kazanmaya, insanların ruhlarını İslami noktada diri tutmaya, ulaşılmadık kalp bırakmamaya çalışacağız. Bunun gayreti içerisinde olacağız. Din hizmetinde, tebliğ ve davette temsil önemli. Tebliğciler, davetçiler İslamı yaşayarak gösterdiler. Onlara, yaşantılarına bakan Müslüman oluyordu. Buradan alacağımız mesaj, bizim yaşantımıza bakanın İslam'a ısınması lazım. Burada gönüllerde bıraktığımız her iz, bizimle beraber mezara gidecek. Bunun şuuru, bilinci içerisinde olalım. Bunu yapmıyorsunuz diye değil, hatırlatmak için söylüyorum.

Biz iyi yaşarsak bize bakan gençler bizi örnek alırlar. Sözümüzden daha çok halimiz önemli, temsilimiz iyi olursa takdimiz etkili olur. Sizler şanslısınız, çünkü Cenab-ı Hak, size tebliğ ve davet ortamı nasip etmiş. Dünyevileşme karşısında toplumun ahiret inancının dinamik tutulması gerek. Kur'an-ı Kerim'e baktığınız zaman, dünyanın aldatması konuları o kadar çok işleniyor ki, eğer biz çocuklarımızın, gençlerimizin ahirete olan inancını ve bağlılığını diri tutarsak dünyevileşmeye karşı bir set oluşturmuş oluruz. Eğitimlerinizde buna önem verin."

aa