Allah’ı aslâ âciz bırakamayacağımızı, kaçmakla O’ndan kurtulamayacağımızı iyice anladık!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Cin Suresi 8-14. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
8 . “Doğrusu biz, (melâikeleri dinlemek için) göğe dokunduk (orayı yokladık) da onu (artık), kuvvetli bekçiler ve alevli yıldızlarla doldurulmuş bulduk.”
9 . “Hâlbuki şübhesiz biz, (peygamberin gönderilmesinden önce) ondan oturulacak yerlerde (semâvât ehlini) dinlemek için otururduk. Fakat şimdi kim dinlemeye kalksa, (karşısında) kendisini (helâk etmek üzere) gözetleyen bir alev buluyor!”
10 . “Ve gerçekten biz bilmiyoruz, (bununla) yeryüzünde bulunan kimselere bir kötülük mü (yapılmak) istenildi, yoksa Rableri onlara bir iyilik mi diledi?”
11 . “Doğrusu biz ise, bizden sâlih olanlar da vardır ve bizden bundan aşağıda olanlar (böyle sâlih olmayanlar) da vardır. Farklı farklı yollar(da gider) olmuşuz.”
12 . “Artık şübhesiz ki biz, yeryüzünde Allah’ı aslâ âciz bırakamayacağımızı, (hem) kaçmakla da O’nu aslâ âciz bırakamayacağımızı (O’ndan kurtulamayacağımızı) sezdik (iyice anladık)!”
13 . “Ve gerçekten biz, o hidâyeti (Kur’ân’ı) dinleyince ona îmân ettik. O hâlde kim Rabbisine îmân ederse, artık ne (alacağı sevabda) bir noksanlıktan, ne de bir haksızlığa uğramaktan korkar!”
14 . “Doğrusu biz ki, bizden Müslüman olanlar da var ve içimizden (hak yoldan) sapanlar da var. Fakat kim Müslüman olursa, işte onlar doğru yolu aramışlardır.”