“Şehirler ve belediyeler, tren istasyonları ve trenlerde alkolün yasaklanmasını istiyorlar” diye yazmış Der Spiegel.

Geçen hafta Afyon’da idim. Vali, çok isabetli bir kararla halka açık yerlerde içki tüketimini yasaklamış.

Milliyet’te yazan Can Dündar, içki yasağından rahatsız olmuş, Afyon valisini 4. Muratlık yapmakla suçlamış, şöyle döktürmüş:

“Zıkkımlanan gençlerin kafa çekip ahaliyi tedirgin ettiği gerekçesiyle umuma açık yerlerde alkol yasağı getirdi... Afyon’un başarısı hemen yasağın diğer illere sirayetini sağlayacaktır. Nihayetinde yurt çapında ‘kötülüklerin anası’ ağlatılacaktır.”
Can, şunu iyi bil, artık sarhoşluk prim yapmıyor.
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada.
Sana Almanya’dan güzel haberlerim var.
Alkol alan gençlerin tren vagonlarını diskoya çevirdiğinden şikâyet ediyor Alman Trafik Dernekler Birliği Başkanı Hans-Werner Franz.
23 Nisan tarihli Der Spiegel’in haberine göre, Münih ve Hamburg’da tren ve metrolarda alkol satış ve tüketim yasağı hayata geçmiş.
Can, alkol yasağı sadece Afyon’da değil.

“Berlin-Brandenburg Trafik Dernekleri Başkanı Hans-Werner Franz’ın Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’e mektup yazarak Federal Almanya trafiğinde gelecekte alkol tüketiminin yasaklanmasını istedi.”
Başkan Franz, bütün Almanya’da metro, trenlerde ve ilgili alanlarda alkol satış ve tüketiminin yasaklanabilmesi için yasa çıkarılmasını istiyor. Kamuya açık trafikte yolculuk kalitesinin artırılması için alkol alan yolcuların yoğun bir şekilde kontrol altında tutulması gerekir, diyor Hans-Werner Franz.

Dergi, sarhoşların cümbüşünü ve etrafa verdikleri huzursuzluğu anlatıyor:
“Burası dar, burası gürültülü. Bir sürü alkolik. Berlin’de gece oldu mu M10 bölgesi hafta sonunda partiye dönüşüyor. Bira, şarap, votka vagonları sarıyor. Yolcular öpüşüyor, sigara içiyor, şarkı söylüyor ve dans ediyorlar. Her taraf kokuyor, her taraf kusmuk. Yol Bergheim’a gidiyor, son tramvay durağına. Bugüne kadar bu disko görüntüleri eleştirilmedi.

Fakat toplu taşımanın yapıldığı trafik vasıtalarındaki içkili âlemlere tepki büyüyor. Bağırıp çağırmalar, naralar, gençler küfredip polis arabasına saldırıyor, diğer yolculara korkulu anlar yaşatıyorlar. Yolcuların güvenliği için alınacak tedbirler tartışılıyor. Hafta sonunda trafikçiler birliği üyeleri ve bilim adamları Dresden’deki bir sempozyumda bir araya geldiler.

Trafik Dernekleri, Alman Belediye ve Dernekler Birliği, kanun koyucuya çağrıda bulunuyor. İçki tüketimi, trafikte gelecekte bütün Almanya’da gözetim altına alınmalı. Birkaç aydır Hamburg ve Münih’te benzer bir kanun yürürlükte.
Benzeri bir uygulama Berlin metrolarında da hayata geçirilmeli. Bira içerek kafayı bulan ve stadyuma maç seyretmeye giren taraftalar, partilere gidenler, takım taraftarları yolculukta vatandaşın rahatını kaçırıyor. Konu, kimseyi rahatsız etmeyen, zararsız sarhoş değil.

İçki yasağı, kavgaları önleme, yolcuların tren ve otobüslere binmesini engellemelerin önüne geçebilmek için bir ümit. Alkol, metro ve trenlerdeki kavgalarda ve ölüme varan dövüşlerde önemli rol oynuyor.

Yasak sadece yolcuları kapsamamalı. Kondoktörler, alkolikleri nasıl kontrol edebileceklerini düşünüyorlar. Taraflar, karşılıklı olarak sert bir üslupla tartışıyorlar, daha önce sigara yasağını tartıştıkları gibi. (Der Spiegel, 23.4.12, s.48)
Yasak, en fazla Alman tren yollarını ilgilendiriyor, diyor dergi.
Yasak konduğu takdirde, kontrol için güvenlik görevlisi bulundurmak gerekecek ve bunun için 1.5 milyon avro gerekli. Yasak bütün trenleri, metroları, istasyonların çevresindeki büfeleri kapsayacak.

Böylece sade vatandaş, sarhoşlardan korunacak ve huzur içinde yolculuk yapabilecek.
Güvenlikçi masrafları dolasıyla tren yolları çekimser fakat yolcuların büyük çoğunluğu alkol yasağından yana. Telefonla yapılan kamuoyu yoklamasına göre Hamburgluların % 80’i Hamburg Trafik Müdürlüğünün uygulamasını beğeniyor.
Berlin Tren Yolları Merkezi, yolcuların rahatsız edilmesinin kanunen yasaklanmasından yana. Böylece kanunun yürütülmesi polisin görevi olacak ve demir yolları masraftan kurtulacak.

Almanya’dan gelen haberler Can gibilerin canını sıkacak.
Türkiye’de de kamuoyu yoklaması yapılmalı ve vatandaş istediği takdirde umuma açık yerlerde alkol içilmesi yasaklanmalı. Alkol alıp kafayı bulanların, sade vatandaşı rahatsız etme hürriyeti olmamalı, vatandaşın huzuru sağlanmalı.

Yeni Akit