بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Kırgızistan'dan İsmet kardeşim bugün bir karikatür ve bir sesli mesaj gönderdi.

Karikatür; bir su anahtarının iki ağzına sıkışmış Suriyeli aileyi gösteriyor, iki ağzından biri de Türkiye.

Sözlü mesajda ise; “Abi yanlış anlama ama buradan Türkiye böyle görünüyor. Türkiye tarihi ve kültürü ile büyük bir ülke ama niye böyle yapıyor anlamıyor ve yakıştıramıyorum” diyordu.

Karakol şehrinde yaşayan İsmet'i bilgilendirmek zorundaydım.

Türkiye'nin Suriyeli mültecilere desteği, yardım kuruluşlarıyla ilgili görüntülü ve grafikli belgeler gönderdim.

İnandırıcı olsun diye Kızılay'a ait bir sıcak yemek dağıtım vidyosu göndermek istedim.

Ne kadar aradım yazdımsa bir sıcak yemek dağıtım vidyosu bulamadım.

İlgili Kızılay vidyosunun biri açılmıyor çizgisi dönüp duruyordu. Diğeri Cerablus'a ait çok kötü bir vidyo; sıcak yemek tırı geliyor; bir curcuruna başlıyor ve çocuklar köpük tabaklarda karanlıkta yemek yiyor.

Sonra İHH’nın ilgili vidyolarına baktım bayağı güzel ve hemen görebiliyorsunuz.

Sonra Kızılay'ın Alo Şikayet 168 hattını çevirdim. Sonra bir yeri bağladılar; karşıma Kübra veya Büşra çıktı. Durumu anlatıp; tanıtım işleri bölümünü bağlamasını rica ettim. Yardımcı olsun diye 35 yıldır Kızılay kan bağışçısı olduğumu söylemedim.

Kibar Büşra/Kübra bana yol göstermeye başladı. İnternet adresini yazmamı önerdi. Sonra meseleyi sordu; anlattım. Tekrar adres önerdi. Bu vidyoyu bugün bulmalıyım dedim. Yapacak bişey yok dedi.

İlgili konuda hiç telefon yok mu dedim. Yokmuş. Biraz sesim yükselmiş; böyle anlaşamayız mışız!

Yalan söylemeyim kızarak kapattım telefonu.

Şimdi buradan Kızılay yetkililerine sesleniyorum: Bana bir sıcak yemek vidyosu gönderin. Ama eli yüzü düzgün olsun. El aleme göndereceğim ayıp olmasın.

Daha önemlisi; bu iletişim ve tanıtım işlerine bir göz gezdirin. Reklam ve tanıtım bir lokomotiftir herkes bilir!

Üçüncüsü biraz özel ama olsun; 3 sene önce hak ettiğim ve hatırlatmalarıma rağmen alamadığım gümüş madalyamı nasıl alabilirim.

Geçen Veyis Ateş'e; gelişmiş binalar, tesisler, imkanlar tekniklerden bahseden Dr. Kerem Kınık'a soruyorum; Kızılay iletişim ve insan kaynakları bakımından nasıl sayın başkan?