11 Eylül saldırılarının 10. yıldönümü, Amerikalı Müslümanlar tarafından kapsamlı bir şekilde anıldı. Özellikle Amerikalı Türklerin başını çektiği dinlerarası diyalog ve kültür merkezleri, 11 Eylül’den sonra Amerika’da yaşanan değişim sürecini ele alan programlarıyla dikkat çekti.

Houston Üniversitesi ve Raindrop Turkish House’ın ortaklaşa düzenledikleri panelde “11 Eylül ve Medya” konusu masaya yatırıldı. Houston Üniversitesi İletişim Profesörü Dr. Gareth Jowett, Siyasal Bilimler Fakültesi’nden Dr. Ryan Kennhedy ve eski FBI görevlisi Dr. Don Clark ve Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici’nin konuşmacı olarak katıldığı panel iki buçuk saat sürdü.

Houston Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Sosyal Bilimler Dekanı Dr. Kathleen Brosnan açılış konuşmasında Raindrop Türk Evi ile böyle bir programı düzenlemekten ötürü duyduğu memnuniyeti belirtti. Brosnan’ın konuşmasının ardından, Raindrop Türk Evi Başkanı Mehmet Okumuş Mevlana’dan yaptığı alıntılarla İslam’ın barış dini olduğunu vurguladı. Farklı kariyerlere sahip konuşmacılar, “yeni 11 Eylülleri engellemek için medyanın rolünün” ne olması gerektiğine ilişkin görüşlerini açıkladı.

Dr. Garth Jowett, medyadan bu tür bir rol beklenecekse, bunun medyada denetim konusunu da beraberinde getireceğini belirterek medyanın doğruluk ilkesinden sapmamasının son derece hayati bir önem taşıdığını ifade etti. Diğer taraftan, Dr. Ryan Kennedy, terörün bir ulusun varlığına tehdit oluşturduğu iddiasının doğru olmadığını, terörde hayatlarını kaybedenlerin sayısının doğal afetlerde ve kazalarda ölenlerden daha az olduğunu, El Kaide terörünün kurbanlarının yüzde 85’inin Müslümanlar olduğunu anımsatarak, medyanın terör üzerinden bir korku toplumu oluşmasına alet olmamasının önemine dikkat çekti. Emekli FBI görevlisi ve bazı yayın organlarının güvenlik analisti olan Dr. Don Clark da, medyaya önleyici rol yüklemenin medyanın sorumlu haberciliğini sınırlayacağını, asıl önleyici rolün adli kurumlar olması gerektiğini vurguladı.

Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici ise medyanın çağın imaj yapıcısı olduğunu belirterek, medyanın din gibi hayati konularda yayın yaparken çok dikkatli olması gerektiğini, bu konularda haber yazacak olan muhabirlerin literatüre hakim olması gerektiğini vurguladı. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 11 Eylül hadisesinden hemen sonra bu eylemi kınadığını ve terörün kimden gelirse gelsin buna karşı olduklarını açıkladığını anımsatan Bilici, medya organlarının farklı görüşlerden isimleri bünyelerinde barındırarak farklı yaklaşımların yansıtılmasına olanak sağlamasının da bir zenginlik olduğunu belirtti.

Panel, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Dr. Dr. John Roberts’ın konuşmasıyla son buldu. Dr. Roberts, panelin son derece verimli geçtiğini belirterek, Raindrop Türk Evi ile birlikte çalışmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

11 Eylül ile ilgili dikkat çeken bir diğer program ise Oklahoma’da düzenlendi. 11 Eylül saldırılarından 1 yıl sonra kurulan Oklahoma Dinler Arası Diyalog Enstitüsü (IID) kurulduğu günden bu yana farklı din mensuplarıyla ortak programlar düzenliyor.

IID’nin düzenlediği 11 Eylül anma programı Nancy O’Brian Center’da gerçekleştirildi. “Building Peaceful Community in a Violent World’ (Şiddetli Dünyada Barışçı Toplumu inşa Etmek) başlıklı panel programına yaklaşık 800 kişi katıldı. Moderatörlüğünü ve açılış konuşmasını Oklahoma Dini Çalışmalar Bölümü’nden Dr. Barbara Boyd’un yaptığı programda Norman Belediye Başkanı Dr. Cindy Rosenthal da bir konuşma yaptı.

Panele Ulusal Yahudi Merkezi Başkanı (National Jewish Center) Haham Brad Hirchfield, North Haven Kilisesi Pastörü Mitchel Randall ve Oklahoma İslam Toplumu Başkanı Dr. Imad Enchassi katıldı. Din ve şiddet konusunun tartışıldığı panelde Haham Hirchfield Tevrat’ta yer alan “Öldürmeyeceksin" emrini hatırlatarak anımsattı.

Pastör Mitchell, Hz. İsa’nın hayatından örnekler vererek Hristiyanlığın şiddeti tümüyle reddettiğini anlattı.

Oklahoma İslam Toplumu Başkanı Dr. Enchassi de, “11 Eylül’de inancıma saldırı yapıldı. İslam’da masum bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek gibidir, bir insanın hayatını kurtarmak ise tüm insanlığı kurtarmak gibidir” dedi.

Program, Dinlerarası Diyalog Başkanı, Orhan Küçükosman’ın yaptığı dua ile son buldu.

New Jersey’de başarılı çalışmalarıyla bilinen Dinlerarası Diyalog Derneği (IDC), yeni adıyla “Barış Adacıkları Enstitüsü” 11 Eylül anma programlarının yanı sıra birçok anma programına da konuşma yapmak üzere davet aldı. Cihan Haber Ajansı’na konuşan IDC Direktörü Dr. Levent Koç bu çalışmalarla Amerikalıların Müslümanlara bakışında ciddi bir değişiklik olduğunu gözlemlediklerini belirterek, Amerikan toplumunda azalsa da hâlâ bir İslam korkusunun var olduğunu gözlemlediklerini vurguladı.

New Jersey’de yaşayan Amerikalı Türklerin mali olarak desteklediği kurum, organizatör olarak veya konuşmacı göndererek iştirak ettiği 11 Eylül’ü anma programlarında geniş halk kitlelerine hitap etme imkanı buldu. Morristown şehrinde yaklaşık 1000 kişiye, Dumont şehrinde 400 kişinin üzerinde bir kitleye İslam’ın barış dini olduğu anlatıldı.

8 Eylül akşamı Princeton Üniversitesi’nde bir panel düzenleyen Barış Adacıkları Enstitüsü, 21 Eylül’de ve Ekim ayı başında da 11 Eylül hadisesinin Amerikan toplum hayatına ve dış ilişkilerine etkileri konulu akademik atölye çalışmaları yapacak. Los Angeles’ta faaliyet gösteren Pacifica Enstitüsü de 11 Eylül sonrası Los Angeles başlıklı konferans programa konuşmacı olarak Los Angeles Emniyet Müdürü Lorey D. Baca’yı davet etti. Konferansa özellikle diplomatların ve akademisyenlerin ilgi gösterdiği gözlendi. Tüm dinlerin şiddete karşı olduğunu vurgulayan Baca, terörün herhangi bir dine veya topluma mal edilmemesinin yanlış olduğunu vurguladı.

Merkezi Manhattan’da bulunan Türk Kültür Merkezi de, 28 Eylül tarihinde, The New York Times binasında bulunan Times Center’da ‘A Decade After 9/11’ başlıklı 3 bölümden oluşan bir panel düzenleyecek.

CİHAN