İnsanlığın, hızlı yayılan öldürücü virüsle savaştığını ifade eden Arslan, günlük hayatın, davranışların, insanlarla ilişkilerin değiştiğini, dünyanın zor ve hassas günlerden geçtiğini vurguladı.

Bu süreçte bireysel ve toplumsal düzeyde sabra, karşılıklı anlayışa ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna işaret eden Arslan, "Bugün birlik ve beraberlik ruhuyla milletçe kenetlenme günüdür." ifadesini kullandı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, şöyle devam etti:

"Kuşkusuz tarih bize zor zamanların özel kahramanları olduğunu göstermiştir. İçinden geçtiğimiz salgın günlerinde de özellikle sağlık çalışanları büyük bir fedakarlıkla görev yapmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında söylenen meşhur bir sözü bugünün şartlarında sağlık çalışanlarına uyarlayarak diyebiliriz ki, 'İnsanlığın salgınla mücadele tarihinde hiçbir zaman bu kadar çok insan, bu kadar az sayıda insana bu kadar çok borçlanmamıştı'. Sürecin başından itibaren özveriyle çalışan Sağlık Bakanlığına, Bilim Kuruluna, başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza ve salgınla mücadelede emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum."

"Salgın, hak ve özgürlüklerin önemini hatırlattı"

Yetkililerin önerdiği tedbirlere uyulduğunda sürecin kısa sürede, az kayıpla geride bırakılacağına inandığını bildiren Arslan, herkesin evinde kalmasına neden olan salgının, sahip olunan temel hak ve özgürlüklerin de ne kadar değerli olduğunu hatırlattığına vurgu yaptı. Zühtü Arslan, başta yaşam hakkı olmak üzere, "sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, kişi özgürlüğü ve seyahat özgürlüğü" gibi temel hak ve özgürlüklerin, insanın varlığını insanca devam ettirmesinin olmazsa olmaz şartları arasında bulunduğuna dikkati çekti.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, "Bu yıl 58 yaşına giren Türk Anayasa Mahkemesi, anayasal hak ve özgürlükleri koruma görevini her durumda yerine getirmenin gayreti içindedir. Mahkememiz özellikle bireysel başvurunun uygulamaya geçtiği 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren temel hak ve özgürlükleri en iyi şekilde korumaya yönelik kararlar vermektedir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz dönemde gerek norm denetiminde gerekse de bireysel başvuruda hak eksenli bir yaklaşımla önemli kararlar vermiş, temel hak ve özgürlüklerin standardının yükseltilmesine hatırı sayılır katkılar yapmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"2019'da yaklaşık 40 bin başvuru sonuçlandırıldı"

Bireysel başvuru sisteminin etkili şekilde uygulanmasının Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından hayati derecede önemli olduğuna işaret eden Arslan, Yüksek Mahkemenin sadece nitelik olarak değil nicelik olarak da çok sayıda karar verdiğini, ağır iş yükünü başarılı bir şekilde yönettiğini belirtti.

Arslan, mesajında şunları kaydetti:

"Bireysel başvurunun başladığı tarihten bu yana 268 bin civarında başvuru yapılmış, bunların yaklaşık 224 bini karara bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi 2019 yılında yaklaşık 40 bin başvuruyu sonuçlandırmıştır. Memnuniyetle ifade etmek gerekir ki, yapılan başvuruları karşılama, karara bağlama oranı son iki yılda yüzde 93 olarak gerçekleşmiştir. Milletçe salgınla mücadele ettiğimiz şu günlerde de Mahkememiz gerekli tedbirleri almak ve teknolojik imkanlardan yararlanmak suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Şartlar ne olursa olsun Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile kendisine verilen, anayasanın üstünlüğünü, demokratik hukuk devletini ve onun vazgeçilmez unsuru olan insanımızın temel hak ve özgürlüklerini koruma görevini bundan sonra da hakkıyla yerine getirme azim ve kararlılığı içinde olacaktır.

Son olarak, Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle yoğun iş yükü altında fedakarca çalışan tüm mensuplarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum."

aa