Anne ve babalar dikkat: Hayat sınavdan ibaret değil!
Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, "Sınavlara gerektiği kadar önem verilmeli. Özellikle ebeveynlerin hayatın bu sınavlardan ibaret olmadığını anlaması lazım. Aile bunu anlayarak çocuğun kendine inanmasını sağlamalı" dedi.
Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, "Sınavlara gerektiği kadar önem verilmeli. Özellikle ebeveynlerin hayatın bu sınavlardan ibaret olmadığını anlaması lazım. Aile bunu anlayarak çocuğun kendine inanmasını sağlamalı" dedi. 104,4 İstanbul Bizim Radyo'da sınav psikolojisi, Ergenlik Dönemi sorunları konusunda bilgi veren Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, "Özellikle ebeveynlerin hayatın sınavdan ibaret olmadığını anlaması gerekiyor" diye konuştu. Ergenlik dönemi aşamasında olan çocukların üzerine birde sınav stresinin eklendiğini söyleyen Karaköse şunları söyledi: "Sınavlara gerektiği kadar önem verilmeli. Özellikle ebeveynlerin hayatın bu sınavlardan ibaret olmadığını anlaması lazım. Aile bunu anlayarak çocuğun kendine inanmasını sağlamalı. Aile kritik yaşlarda çocuğa sorumluluk duygusu verdiği takdirde ileriki zamanlarda problemler görülmez. Aile; çocukla duygusal bağını kurmak için günün nasıl geçti, kendini nasıl hissediyorsun diyerek onu anlamaya gayret etmelidir. Bu bağ kurulduktan sonra bütün ergenlik problemleri rahatlıkla çözülebilir."
MEDYA ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARI KÖTÜ ETKİLYOR
Ergenlik döneminde yaşanması muhtemele sıkıntılardan da bahseden Karaköse, çocukta bedeni değişimlerin çocuklarda strese sebep olduğunu belirterek, "Sosyal hayatta kendini tanımlamak ihtiyacının getirdiği bir streste söz konusu oluyor. Çocuktaki bu stresi farklı bir yere kanalize etmek lazım. Çocuklar kabiliyetine göre sanata ve spora yönlendirilmeli" diye konuştu. Ergenliğin 13-15 yaş dilimlerinde biyo-psikososyal bir süreç olduğunu söyleyen Psikolog Karaköse, "Bu dönemde bedenin fiziksel anlamda yetişkinlik aşamasına geçme süreci olduğundan ve hormonal değişimler dengeyi sarstığından uyum sorunu gerçekleşebiliyor. Bu yaş düzeyinde karşı cinse merak gibi ve beğenme, beğenilme, utanma, hoşlanma gibi duyguların çekirdeği ortaya çıkıyor. Malesef günümüzde medya vesilesiyle yapılan bu tarz duyguları kışkırtma yaklaşımıyla çocuk bu duyguları 3 birim yaşayacaksa 33 birim yaşıyor. Bu da toplumsal bir sorunumuz" şeklinde konuştu.
ZİHİNSEL GELİŞİM YAŞI BÜYÜDÜ
Bu dönemlerde toplumun ve ailenin üstlenmesi gereken bir takım rollerin olduğunu ifade eden Karaköse, "Çocuğun artık bir yetişkin gibi davranılması bekleniyor. Bu yaşlarda devam eden fiziksel, sosyal, psikolojik değişimle beraber fiziksel gelişim 21 yaşına kadar devam ediyor. Ama psikososyal sürecin tamamlanması daha ileri ki yaşlara kadar devam ediyor. Bu sürecin bağımsız bir hane ve bağımsız bir gelirle tamamlanma safhasına geçtiği kaydedilir. Günümüzde eğitim yaşı ileri gittiği için ergenlik süreci uzadı. 25 yaşına kadar hatta 29 yaşına kadar ilerliyor psikososyal sürecin tamamlanması. Buna uzamış ergenlik diyoruz" dedi.
Haberler
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.