Arafat'ta 50 derecede vakfe
Haccın en önemli farzı Arafat vakfesi için Cebel-I Rahme tepesinin eteklerine çıkan milyonlarca hacı adayı haccın en önemli farzını 50 derece sıcaklık altında gerçekleştirdi.
Mekke’den dün akşam saatlerinden itibaren yola çıkan hacı adayları sabah saatlerinden itibaren Arafat Ovasında kendilerine ayrılan yerlere geldiler. Çadırlarında vakitlerini, dualar ve telbiyelerle öğle namazına kadar zikirle geçiren hacı adayları, Hazreti Adem ile Havva validemizin buluştukları Cebel Rahme tepesini de gezip orada da özel dualar ettiler. Aşırı sıcağa rağmen Cebel-I Rahme’ye çıkarak dualar eden hacı adayları bütün müslümanların selametini istediler.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın irşat çadırında düzenlenen programda Kur’an ı Kerim tilaveti yapıldı. İlahi ekipleri en güzel eserleri seslendirdiler. Bol bol tehliller ve telbiyeler arasında hacılar öğle ve ikindi namazını cem ederek kıldılar. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr Mehmet Görmez vakfe duasında bütün eksikliklerimizle Allah’ın huzuruna geldiklerini belirterek, “Bütün günahlarımıza pişmanlık duyuyoruz. Çocuklarımıza vakit ayıramadık, onları hayırlılarden eyle, ibadetlerimiz eksik af eyle. Rabbimiz gücümüz tükendi, Muhammed Ümmetinin kederi haddi aştı. Kederlerimizi, hüznümüzü size arz ediyoruz. Sen ümmeti elemden kurtar, zülümden kurtar. Kendimize yabancılaştık. İffetin kıymetini, mütteki ve vera sahibi olmanın önemini anlatamadık. Müslüman olarak ruhlarımızı teslim etmeyi bize lütfe eyle Allahım. Salih kullarının arasına bizleri ilhak eyle Allahım. Zülme seyirci olduk, mazluma hak ettiği desteği veremedik. Rabbim bize öyle bir nimet verki, zalimlerin yanında yer almayalım, mazlumların yanında olalım” diye yalvardı.
BİZİ BİRBİRİNE KENETLENMİŞ KARDEŞLER TOPLULUĞU EYLE
Yüreklerimizdeki yüklerden kurtulmayı, gönüller yapmayı nasip eyle diyerek duasını sürdüren Görmez “Efendimiz bu kızgın güneşin altında, zülmetmeyin, ama zülmede uğramayın, izin vermeyin buyurdu. Onun mübarek sözleri kulaklarımızda çınlıyor. Biz onun istediği gibi kul olamadık. Bize el uzatan kardeşlerimizi yalnız bıraktık. Bir vücudun uzvu olamadık. Kardeşlerimizin halleri ile hallenemedik, acıları ile sevinçlerini bilemedik. İtiraf ediyoruz, bizleri af eyle Allahım. Müminler kardeştir buyuruyorsun. Ne yazık ki bizler, zihinleri bir, yürekleri bir kardeşler t.opluluğu olamadık. Bizi bağışla. Bizi birbirine kenetlenmiş kardeşler topluluğu eyle. Alem’e rahmet olarak bir peygamber gönderdin. Onun bize olan merhametini düşkünlüğünü anlattın. Biz sevgili peygameberimizin insanlığa indirdiği merhameti hakkıyla taşıyamadık. Böldük, bölündük. Birbirimizi küfürle itham ettik. Kendimizi, meşrebimizi kutsadık. Her işimize besmele ile başladık. Ancak hakkaniyetle yapamadık. İslami yaşamaya ve yaşatmaya çalışan insanlar olmaya çalışmamız gerekirken dinimizi sağlam kaynaklardan öğrenmedik. Sen rahimsin, seddarsın, sen raufsun, kerimsin bizler bugün yeniden sana söz vermeye geldik. Tıpki kadını ile erkeğe ile gelip Resullah Efendimize yemin edip, geçmişlerini arındıran eshab gibi kendimizi arındırmaya geldik. Bizleri huzura kabul eyle. Hiç günah işlememiş masumlarla, bebeklerle geldik. Onlar hürmetine bizleri af eyle. Aç gözlüler yüzünden çocukların aç kalmadığı bir dünya kurmayı bize nasip eyle. Çocukların, bebeklerin deniz kenarına vurup ölmediği bir dünya bize nasip eyle. Çocuklarımızı hayırlı evlatlar eyle. Gençecik yürükleri sana asi olmaktan uzak eyle, Zehirli akımlardan, bağımlılıklardan muhafaz eyle. Anne ve babamıza merhamet eyle. Onları koruyup rahmet gölgende barındır” diye yalvardı.
ANADOLU MEDENİYETİNİ MUHAFAZA EYLE
Nice medeniyetlerin yok olduğuna dikkat çeken Mehmet Görmez, 8 asırlık Endülüs, Maveraünnehir medeniyetlerinin yok olduğunu hatırlatarak, “Anadolu’daki bu güzel medeniyeti yok etme Allahım. Vicdanımızı köreltmeye, beraberliğimizi son erdireye çalışan cinayet şebekelerinin belalarını geri çevir Allahım. Şehitlerimizle bizleri cennetinde buluştur. Kahraman askerimizi, polisimizi muzaffer eyle. Eli kalem tutacak çocuklarımızı dağlara götürerek kardeş katili yapanlara fırsat verme yarab. Kardeşlik hukukunu ilmek ilmek yeniden dokumayı, Anadolu topraklarında yeniden ayağa kaldırmayı bizlere nasip eyle. Alemi islamın her tarafına merhameti hakim kıl. Müslümanların kalplerine şefkat ver. Bizim vatanımız bir hicret yurduna, denizlerimiz mülteci mezarlığına döndü. Zorbalıklardan kaçarak merhamet uman kardeşlerimiz var. Savaştan koşarak barışa koşan kardeşlerimiz var. Muhacirlerin yardımcısı ol. Onları bağrına basan milletimize zeval verme. Huzurunu ve ekmeğini paylaşan halkımızı her türlü şerden, afetten beladan muhafaza eyle Allah’ım.” diye dua etti.
KÜDUSU POSTALLARI İLE KİRLETENLER KURTAR
Küdüsü postalları ile kirletenlerden kurtar. İktidar ve kuvveti ile kan ve gözyaşı akıtanları sana havale ediyoruz. Anneleri göz yaşına boğan, babaları zindanlarda çürüten bu zülmden bizi kurtar. Dünyayı kana bulayan, ateşe atan ırkçılıktan, insanları yoksul bırakan sömürgecilikten, hak ve hukuk tanımayan, zülüm ve haksızlıklardan muhafaza eyle. Mazlumların ahını alan, firavuna benzeyen cahillerden eyleme. Kur’an ve Kabe hürmetine, Resullullah hürmetine, Arafat ve sakinleri hürmetine, İbrahim ve İsmail hürmetine, islam coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarını durdur. Kardeşlerimizin nice bayramlara ulaştırmasına nasip eyle. Güce ve hırsa değil, ahlaka ve yüksek değerlere ram eyle. Sana yalvarınca yüceldiğini, sana yalvarınca kurtulduğunu, senin değerlerine uyunca yüceldiğini anlamayı bütün insanlara nasip eyle yarab” diye dualar etti.
Terör konularındaki kısımlarında hacıların büyük bir iştiyak ile amin nidaları Arafat ovasını çınlattı.
Görmez, evlerinde dualara iştirak ederek Arafat’a gelmek için bekleyen hacı adaylarını da Kabe’yi görmeyi, mübarek topraklara gelmeyi nasip et diyerek hatırladı.
IHA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.