Arap dünyasında Türkiye övgüsü
Türk -Arap İş Birliği Forumu Dışişleri Bakanları 2'inci Toplantısı Şam'da gerçekleştirildi
Bostan Cemiloğlu'nun haberi:
Türk - Arap Forumu Dışişleri Bakanları İkinci Toplantısı, Suriye'nin başkenti Şam'da gerçekleştirildi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim, Arap Birliği Genel Sekteri Amr Musa ile Irak, Sudan, Katar, Somali gibi ülkelerden temsilciler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim, Türkiye ile Arap dünyası arasındaki gelişen ilişkilere değinerek bunun bölge ve ikili ilişkiler açısından önemine vurgu yaptı. Bölgenin zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Muallim, "Bu zor süreçte Türkiye ile Arap ilişkileri bölge için özel bir önem taşıyor. İsrail'in Arap topraklarını işgali ve Filistin'in siyasi ve insani haklarını çiğnemesi bölgedeki gerginliği büyük oranda artırıyor. İsrail, aynı zamanda sıcak konular ile ilgili olarak uluslararası sözleşmeleri ve uluslararası kuralları reddeden bir tutum takınıyor." şeklinde konuştu.
İsrail'in bölgede adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için gerçek bir irade ortaya koymasında Türkiye'nin rolünün önemini teyit ettiğin belirten Muallim, "Herkes İsrail'in Gazze'ye olan saldırısı sebebiyle Türkiye'nin ortaya koyduğu tavrı takdirle karşılıyor. Bunlara örnek olarak Türkiye'nin tavrı insani, adil bir yaklaşım olarak görülüyor. Tüm bunlar Türkiye'nin, bir komşu ve kardeş ülke olarak merkezi bir konumuna ve Arap olarak bizimle bölgenin güvenli geleceğine destek olacaktır." ifadesine yer verdi.
Ardından söz alan Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu ise, Türk ve Arap dostluğunun uzun ve ortak tarihi geçmişe dayandığını belirterek, son yıllarda gelişen ilişkilerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "Ortadoğu'daki gelişmeler bizi çok yakından ilgilendirmektedir." diyen Davutoğlu, şöyle ekledi: "Sadece bölge halklarıyla olan tarihi kültürel ve sosyal yakınlığımız değil, bölgedeki gelişmelerin Türkiye'ye olan doğrudan etkileri de bize buna mecbur kılmaktadır. Dolayısıyla Ortadoğu'da kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi dış politikamızın öncelikli konularından birini oluşturmaktadır. Bu hedefimiz doğrultusunda çok boyutlu pro-aktif yapıcı ve geleceğe dönük dış politikamızla hem yakın bölgemizde hem de daha geniş ölçekte güvenlik, istikrar ve refahın gelişimine katkı sağlamayı amaçlamaktayız."
"Filistin Davası, Arap kardeşlerimizin davası olduğu kadar Türkiye'nin de davasıdır." tanımlamasında bulunan Davutoğlu, Filistin sorununun iki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulmasıyla çözülmesi gerektiğini vurguladı. Davutoğlu şöyle konuştu: "Filistinli kardeşlerimiz on yıllardır özlemini çektikleri devletlerine kavuşmalılar. Bu amaç doğrultusunda, Filistin halkına ve Filistin davasına zarar veren Filistinliler arasındaki ayrılıkların giderilmesi için ve tüm Filistinlilerin temel hedef etrafında birleşmeleri şu anki en öncelikli konudur."
Davutoğlu konuşmasının devamında İsrail'e çağrıda bulunarak, "İsrail de geçmiş anlaşmalardan kaynaklanan taahhütlerine bağlı kalmalı. Başta yerleşim yerleri ve Kudüs'ün statüsünü değiştirmeye yönelik çalışmalar olmak üzere barış sürecini çıkmaza sokan uygulamalardan vazgeçmeli ve Arap Barış Girişimiyle Arap ülkelerinin kendisine sunduğu tarihi fırsattan istifade etmeli." dedi.
Davutoğlu konuşmasının devamında ise, Türkiye'nin komşu ülkeler ve Arap ülkeleri ile geliştirmekte olduğu ekonomik entegrasyonu hedefleyen Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği'ni yaymayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Arap Birliği Genel Sekteri Amr Musa da toplantıda yaptığı konuşmasında Türkiye'nin Arap dünyası ile gelişen ilişkilerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye'nin Ortadoğu barış sürecinde önemli katkıları olduğunu aktardı.
CİHAN