Arjantinli Analia ablanın Risale-i Nur mesajı
Dikkatle okuduğum her sayfasında çok büyük tesir olduğunu hissettim
Abdullah Özen'in haberi:
RİSALEHABER-Rosario şehrinde ve çevresindeki insanların hidayetine vesile olan, hapishaneye Risaleleri koyup orada ders okuyan olan Analia ablanın mektubu:
"Ülkemde iman ve Kur’an hizmeti için bulunan Nur talebeleri vesilesi ile Risale-i Nurlar ile tanıştım. Dünyanın herbir köşesinde yaptıkları hizmetin mahiyetini anlayabilmem için bana bir bir internet adresi göndermişlerdi.
İlk okuduğum kitap “Hastalar Risalesi”ydi ve gerçekten de çok güçlü bir kitap olduğunu anlamıştım. Bu kitap sayesinde, bir insan sevdiği bir kişiye veya bir tanıdığına ya da sağlığıyla ilgili kötü zamanlar geçiren birine kitapta geçen 25 deva ile hakiki bir teselli ve ferahlık verebilir diye düşünüyorum. Dikkatle okuduğum her sayfasında çok büyük tesir olduğunu hissettim.
Ve hakeza “Küçük Sözler”de de aynı hisleri yaşadım. Dördüncü sözde geçen “Namaz dinin direğidir” Hadis-i Şerif mealini okuduğumda ruhumda eşsiz ve hiçbirşeyle kıyaslanamaz bir tesir hissettim. “Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder!” cümlesini okuduğumda hakikat kalbimin derinliklerine ulaştı. Burada verilmek istenen mesaj oldukça açık ve aynı zamanda son derece etkileyici. Bizi zamanımızı neye harcadığımız konusunda düşünmeye vesile oluyor. Hayatımızdaki bütün zamanı uğrunda harcamayı kim hakediyor? Cevap şu ki; her anımızı Allah’a ibadet ve şükür ile geçirmek zorundayız. O hayatımızda ve kainatta var olan herşeyin tek sahibi.
Bu yüzden bir insan tüm dikkati ve hissiyatı ile okuduğunda bu muhteşem Risale-i Nur külliyatındaki herbir kitapta verilmek istenen mesajı alarak hayatı sonsuza kadar değişebilir. Hayatta bir “önce” ve “sonra” vardır. Ruh renklerle doludur ki bu renkler daha önce insanın anlayamadığı ya da göremediği pek çok şeyin anlamını bulduğu, farklı biçimde var olan günleri boyamak içindir. Aynen 23. Söz, 5.Noktada okuduğumuz gibi; “İnsan, şu dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilmiş, çok ehemmiyetli istidad ona verilmiş; ve o istidâdâta göre, ehemmiyetli vazifeler tevdî edilmiş. Ve insanı o gâyeye ve o vazifelere çalıştırmak için, şiddetli teşvikler ve dehşetli tehditler edilmiş.”
Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilrim ki; Risale-i Nurları okumaktan hiç bir zaman usanmadım. Çünkü, her sayfasında bizi aydınlatan nurun esintisini hissediyorum. Risale-i Nur bizi hem sosyal hem de ferdi olarak gelişmemize yardım ediyor ve öğretiyor ve ayrıca bunu başkaları ile nasıl paylaşabileceğimizi gösteriyor.
Nurlardan öğrendiğimiz bilgiler ve örneklerle, çevremize nur ve mutluluk yayan bizzat biz olalım. Çünkü bir kulağın duyabileceği en güzel melodi İman nurundan gelen sözlerdir.
Analia/ Rosario