Abdurrahman İRAZ

Abdurrahman İRAZ

Artık Risale-i Nur'u menfaat aracı yapmayın

Değerli dostlar hepiniz bilirsiniz ki fakir, sadece Risale-i Nur hizmeti ve Bediüzzaman'ın talebe ve varisleri ile ilgili hizmet ve haberleri sizlere naklederim. Bu nakil esnasındada kendimden bir şey katmaz, sadece hadisenin vuku şeklini aktarmaya gayret ederim. Zira kendi fikir ve yorumlarımı kattığım takdirde yapacağım her yanlışa başka kardeşimi ortak etme endişesini taşırım. Kendi yorumlarımı sesli olarak en yakınımda olan arkadaş ve kardeşlerimle paylaşırım.
 
Fakat öyle zaman oluyorki hislerim yoğunlaşıyor, onlarca hadise oluyor hizmetimizi ilgilendiren. “Sabrın da bir hududu var canım” deyip patlama sınırlarının zorlandığı vakıalar yaşıyorum. Biliyorum ki yazsam ya da konuşsam kırıcı olacağım. O zaman da dilimi ısırıyorum, nefesimi tutuyorum ve susuyorum.
 
İşte bugün de aynı şeyi yaşıyorum. Ama artık dayanamıyorum.
Almanya'da yaşayan çok mudekkik bir kardeşim; Mehmet S. dün bana bir link attı. Açtım okudum. Abdullah Aymaz gazetesinde yine Risale-i Nur'u kullanarak kendilerinin yaptıkları işlerin reklamını yapma nafile gayretine girişmiş. Yazının başlığına bakarsanız, sanki hep Risale-i Nurdan, ya da Risale-i Nur anlatılacak dersiniz, halbuki yazının başlığında kullanılan “Risale-i Nur ve Türkçe olimpiyatları” cümlesinin haricinde isim geçmemektedir. Ayrıca parağrafın sonunda Fetullah Gülen beyin kitaplarının nasıl bir ihsan-ı ilahi olduğunun nazara verilmesi de bütün bir yazının o cümle için yazıldığı aklı baliğ olmayan çocuklar dahi anlayabilecek açıklıktadır. 
 
Bizim onların kendi büyüklerini ne olarak görüp kabul ettiklerini sorgulamaya hakkımız yok. İster mehdi kabul ederler, ister başka bir şey. Bizi hiç alakadar etmez. Büyüklerine “ihsan-ı ilahi olarak Türkçe indirilen” kitaplarının da reklamını istedikleri gibi yapabilirler buna da karışamayız. Fakat bunları yaparken Bediüzzaman'ı, Risale-i Nuru ve Üstadımızın talebelerini ve ailelerini kullanmaları bizi alakadar eder ve edecektir.
 
Seçimlerden önce biliyorsunuz Üstadımızın önemli bir talebesinin oğlunu konuşturarak vefat etmiş ve onlarla ve büyükleri ile kalbi, maddi ve manevi her türlü alakasını kesmiş ağabeyimizi yalan ve yalnışlarına alet etmişlerdi.
 
Seçimlerden sonra yine aynı şekilde hangi ve nasıl bir menfaat umarak bilinmez, yine o ağabeyimizin –hiç gereği yokken- kızını gazetelerine konuşturmuşlardır. Kaldıki bu işleri yaparken, hem konuşturdukları hem de kendileri bile böyle olmadığını biliyor ve kamuoyunu yanıltma ve yanlış algı tesis emeye çalışmışlardır.
 
Şimdi.
Geldiğimiz bu noktada ben Abdurrahman İraz olarak son bir kere rica ediyor ve diyorum ki. Lütfen Risale-i Nur’u, Bediüzzaman'ı ve talebelerini kullanmayı bırakın. Evet Risale-i Nur hizmetine ve cemaatine artık zarar vermekten vazgeçin. Biz de sizinle böyle nahoş muhabbetlere girmeyelim. 
 
Ayrıca Sungur ağabeyin çocukları çendan konuşanları tekzib etmişler ve bize hiç bir ihtiyaç bırıkmamışlardır. Fakat unutulmasınki bir daha böyle bir şey yapılırsa Sungur ağabeyin bana ve kamerama anlattığı her şeyi yayınlayacağım.
 
SAADET VE MUHABBETLE KALINIZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum