Ali IRMAK
Asilce yaşamanın yolu…
“Onlar asil doğmuşlar, çocuğum bize de asil ölmek kaldı” der şair Arif Nihat Asya. Asil ölmek herkese nasip olmaz, olmuyor da. Herhalde ölümlerin en asili şehitlik olsa gerek. Ama Allah herkese şehitliği nasip etmiyor. Ne kadar arzu etsek de olmuyor. İşte şairin söylediği gibi “asil ölmek” için başka ne yapılabilir? Bunu aslında herkesin bildiği hadis çok güzel ifade etmiş. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!..”
İşte asilce ölmenin bir yolu. Asilce yaşamak. Hadiste üç aşama ele alınmış. Yaşamak, ölmek ve dirilmek. Bir insan asilce yaşamak istiyorsa bu üç aşamadan ilkini düzgün yaşamalıdır ilk önce. Düzgün bir hayat süren için diğer iki aşama zaten kendiliğinden gelecektir. Asilce hayat sürmenin diğer bir koşulu da ölümü ve öldükten sonrasını her zaman hatırlamaktır. Yani bu üç aşama birlikte olmalı, birlikte yaşanmalıdır. İnsan bazen ölüm gelmeden ölmesini bilmelidir. Bir işe kalkışırken ahiret inancını göz önünde bulundurmalıdır.
Asilce yaşamak “hayatı verenin emri dairesinde yaşamaktır.” Zilletle yaşamaktansa izzetle ölmeyi tercih etmektir. Hayatında adaleti gözetmektir. Yalana tenezzül etmemektir. Doğruluktan sapmamaktır. Hak yememektir. Başkasının asaletini tasdik etmesini beklememektir. Kısaca Allah’ın emri dairesinde yaşamaktır. Bu yapılmaya çalışıldığı, buna niyet edildiği zaman Allah asaletinizi tasdik eder. İnananlar için önemli olan Allah’ın asaletini tasdik etmesi değil midir? Allah razı olduktan sonra diğerlerinin bir önemi kalmaz.
Şairin sözünde dikkat çeken bir husus daha var. Şair çocuğuna sesleniyor. Ona asil ölmenin erdeminden bahsediyor. Çocuğuna aslında asil ölmekten başka bir yol olmadığını söylüyor. Diğer seçeneklerin önünü tıkıyor. Bizler çocuklarımıza asilce yaşamayı, ölmeyi öğretebiliyor muyuz? Öğretmek için ne yapıyoruz? Bu sorulara cevap vermemiz için gençlerimize bakmak yeterli. Yetişkinler ne kadar dert ederlerse çocuklarımız da, gençlerimiz de o kadar dert ederler asilce yaşamayı. Bu sadece dert etmekle olur. Dertlenmek ise “Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım” sözünün gerçek manada yaşanmasıyla olur. Önemli olan, birinci öncelikli olan bu güzel milletin imanını selamette görmek. Bu sonuç ortaya çıktığı zaman öldükten sonra dirilmemiz de asilce olacaktır.
Nasıl ölmek istiyorsak öyle yaşamalıyız. Ahirette nasıl dirilmek istiyorsa yaşayışımızı ona göre düzenlemeliyiz. Asilce yaşama biçimini de en güzel şekilde çocuklarımıza ve gençlerimize öğretmeliyiz. Onların kurtuluşu bizim de kurtuluşumuz alacaktır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.