Bulgaristan'ın Osmanpazar köyünden zorunlu göçle Türkiye'ye 1951 yılında gelerek Aydın'ın Bozdoğan ilçesine yerleşen Rukiye nine, eşinin vefatı sonrası Denizli'nin Tavas ilçesi Nikfer Mahallesi'ndeki kızı Aysel Günay'ın yanında yaşamaya başladı.

Günlerini ev ve bahçe işleri yaparak geçiren 8 çocuk, 30 torun sahibi Rukiye Pala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nüfusa 3 yıl geç yazdırılması nedeniyle yaşının 98 olarak gözüktüğünü ancak gerçek yaşının 101 olduğunu söyledi.

"7 yaşında namaz kılmaya başladım. 10 yaşından beri de orucumu tutarım"

Her sabah ve akşam torunuyla yürüyüşe çıktığını, egzersiz yaptığını söyleyen Pala, ilerleyen yaşına rağmen ibadetlerini ise hiç bırakmadığını anlattı.

Pala, ramazan ayının kendisini heyecanlandırdığını, bu ayda oruç tutmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"7 yaşında namaz kılmaya başladım. 10 yaşından beri de orucumu tutarım. Sıcaklarda çalışırken dahi bırakmadım orucumu. Allaha şükür iyiyim, sağlıklıyım. Günlük yaşantımda kızım bana sürekli yardımcı oluyor. Onun sayesinde hayatıma mutlu bir şekilde devam edebiliyorum. Günlerim işlerimizi yapmakla geçiyor. Komşularla oturuyoruz. Akşam ezanı okununca iftarımızı yapıyoruz."

Günlük işlerini kendisi yapıyor

Pala'nın kızı Aysel Günay ise annesinin uzun ve sağlıklı yaşamasının doğal beslenmesi ve her gün yürüyüş yapmasına bağlı olduğunu düşündüğünü belirtti.

Annesinin çok neşeli bir karaktere sahip olduğunu, güleryüzlü olması nedeniyle çok sevildiğini anlatan Günay, şöyle konuştu:

"Annemin yüzünden gülümseme hiç eksik olmaz. Allah onu başımızdan eksik etmesin. Annem benim çocuğum gibi, ona gözüm gibi bakıyorum. Görenler yüz yaşını geçtiğine inanmıyor. Tamamen doğal besinlerle besleniyor. Sahurdan sonra 1 saat uyuduktan sonra kalkar. Annem yağlı yemeklerden çok yememeye dikkat ediyor. Muhakkak gece yatmadan ve sabah kalkınca sütünü içer. Mahallemizde yaşayan herkes kendisine hürmet eder, saygı gösterir. Bayramlarda çocuğundan büyüğüne herkes eline öpmeye gelir, hayır duasını muhakkak alır."

AA