Aslolan Kur'anı bu asrın idrakine anlatabilmek
Sadece Kur'ân'ın tilaveti ve yorumu yetmiyor. Aslolan Kur'ân'ı bu asrın idrakine sunabilmek, anlatabilmek
Diyanet İşleri Başkanı Görmez dindarlığın ve müminliğin yeryüzünde en büyük paye olduğunu, ancak ilimden yoksun olması durumunda taassubun ortaya çıktığını ve insanları birleştirmeye gelen dinin, ayrıştırıcı bir unsura dönüştüğünü söyledi.
Prof. Dr. Görmez, hayırseverlerin katkılarıyla yaptırılan Manisa Eğitim Merkezi'nin açılış töreninde diğer bütün dinler için söyleyebileceği gibi özellikle İslâm'ın, kendisini bilgiyle özdeşleştirmiş ve kendisinden önceki dönemden bilgiyle ayrılmış bir din olduğunu belirtti. İslâmiyet öncesine "cahiliye dönemi" dendiğini hatırlatan Görmez, "Bugün çevremizde başlayan mezhep kavgalarını çok büyük teessüfle izliyoruz. Geçen hafta Irak'ta 72, dün 60 insan öldü. İslâm'ın o tarihsel bölünmesini aktüelleştirmek isteyen bazılarının emellerine hizmet etmekten başka bir şey değil bu. Bunun bir tek sebebi var, cehalet. Cehalet arttıkça, insanlar mümin de olsa alt düşünceleriyle birbiriyle kavgaya girer." dedi.
İmanın bilimle yüceldikçe, bilgiyle beslendikçe yürekleri birleştireceğine işaret eden Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu sebeple bilgiye çok önem verdiklerini söyledi. Bu çerçevede Diyanet teşkilatındaki din görevlilerinin eğitim seviyesinin her geçen gün yükseldiğini vurgulayarak, 2004 yılında yüzde 6 olan üniversite mezunu din görevlisi oranının, Açık Öğretim İlahiyat Fakültesi sayesinde bugün yüzde 60'ı aştığını kaydetti. Eğitim seviyesindeki hedeflerini, "Mihraba çıkan tüm din görevlilerinin, cemaatinin her ferdinden âlim olması" olarak tarif eden Prof. Dr. Görmez, bu amaçla eğitim merkezleri ve Dinî Yüksek İhtisas merkezlerinde eğitimler verildiğini aktardı: "Dinî Yüksek İhtisas merkezlerimiz, ilahiyat fakültelerinden sonra adeta doktora ve master seviyesinde üç yıllık bir eğitim veriyor. Aslında üç yıllık hizmet içi eğitim olmaz ancak Diyanet teşkilatı için çok önemli olduğundan, belki bir istisnayla ilahiyat fakültesinden sonra kürsüye çıkmak, müftü olmak isteyen arkadaşların yetişmesini zorunlu görüyoruz. Bugün bütün İslâm dünyasının âlim ihtiyacı var. Sadece Kur'ân ve sünnet bilgisi artık yetmiyor. Sadece Kur'ân'ın tilaveti ve yorumu yetmiyor. Aslolan Kur'ân'ı bu asrın idrakine sunabilmek, anlatabilmek."
Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, dinin ilimle buluşması noktasında sadece kendi görevlileri değil, yabancı ülkelerin din görevlilerine de eğitim verdiklerini söyledi: "Gönül coğrafyamızdaki bütün din görevlilerini, din adamlarını eğitiyoruz. Şu anda Türkiye'de 3 bin 680 yabancı öğrencimiz var. Somali'den 500 öğrencimiz daha gelecek. 5 bini aşkın müracaat oldu, içlerinden seçerek belirledik. Hedefimiz, Somali'nin kötü talihini değiştirecek bilge şahsiyetler yetiştirerek ülkelerine göndermek. Moğalistan'dan Kazakistan'a, Haiti'ye kadar dünyanın muhtelif yerlerinden din adamları, artık Türkiye'ye geliyor ve hizmet içi eğitim görüyor." diye konuştu.
Cihan