Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye vize serbestisi şartı olarak terörle mücadele yasasında değişiklikler talep etmesi, gözleri AB’deki bu yöndeki yasalara çevirdi. Türkiye’yi eleştiren AB’nin lokomotifi Almanya ve Fransa’daki terörle mücadele yasalarında, Türkiye’de  gündeme bile gelmeyen konutlara dinleme cihazı yerleştirilmesinden OHAL ilan edilmesine, temel hak ve özgürlükleri askıya alan sayısız antidemokratik uygulama var. AB’nin terör konusundaki son ikiyüzlülüğü ise terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye Berlin’de resmi ofis açma izni vermek oldu.

SİYASİLER KATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün yaptığı konuşmada AB’nin vize muafiyeti için sunduğu şarta tepki göstererek “AB bakın vize için ‘terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz’ diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu’nun yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz?” demişti. Aradan 24 saat geçmeden, Almanya’nın başkenti Berlin’de, terör örgütü PYD resmi ofis açtı. PYD’nin sözde Rojava Özerk Yönetimi Dışilişkiler Sorumlusu Sinem Muhammed’in yaptığı açılışa, Alman parlamenter ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılması tepki çekti.

KABUL EDİLEMEZ

AB’nin talebini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer Türkiye’deki terörle mücadele yasasının Avrupa ve ABD’deki örneklerinden çok daha demokratik ve evrensel insan haklarına uygun olduğunu örnekleriyle anlattı. AB ve ABD’den gelen ‘Türkiye’de insan hakları ihlal ediliyor, bu yüzden terörle mücadele yasaları değişmelidir’ şeklindeki taleplerin kabul edilemez olduğunu belirten Prof. Dr. Adem Sözüer, “Türkiye’deki terörle mücadele kanunları, Avrupa’da özellikle Almanya ve Fransa’daki terörle mücadele kanunlarından çok daha fazla hukuk devleti ilkesine uygundur. Ve kişi haklarını oradaki kanunlardan daha çok korumaktadır. Eğer Türkiye, AB’deki terörle mücadele kanunlarını örnek alırsa, bir çok hakka çok daha ağır sınırlamalar getirmek zorunda kalır. Eğer özgürlükler bakımından terörle mücadele kanunları değişecek ise önce AB’deki terörle mücadele kanunları, Türkiye’deki kanunlar seviyesine getirmeleri gerekir” diye konuştu.

AVRUPA DAHA KATI

Peki ama Avrupa’da terörle mücadele sırasında hangi antidemokratik veya insan haklarına uygulamalar söz konusu? Prof. Sözüer, örnekleriyle anlatıyor: “Türkiye’deki yasalarda, sadece silahlı örgütlere mensup kişiler terörist sayılmakta. Ama Avrupa’da, silahlı olmayan yapılar da terör örgütü sayılabilmekte. Avrupa’da terörle mücadele kapsamında, bir çok şekilde konutlara dinleme cihazı konulmaktadır. Türkiye’deki kanunlarda bu şekilde özel hayata müdahale etmemektir. Gözaltı süreleri, hakim kararları bakımından Türkiye, AİHM sözleşmesine tamamen uygundur. Türkiye’de çok yüksek seviyede terör olmasına rağmen, hala kanunlar olağan koşullarda uygulanmaya çalışıyor. Türkiye’deki gibi şehirlerde hendek kazan, sivilleri ve kamu güclerini hedef alan bir terör örgütü olsa, çok daha ağır yöntemler kullanırlar. Paris’te bir bomba patladı, özgürlükler askıya alınarak olağanüstü hal edildi. Hala da devam ediyor”

İNGİLİZ IRKÇIDAN KÜSTAH HAREKET

İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan belediye başkanlığı seçimini kazanan İşçi Partisi’nin adayı Müslüman Sadık Khan yemin ederek görevine başladı. Ancak Southwark Katedrali’ndeki seremonide herkesi şok eden bir olay yaşandı. Dünyadan tepki çeken harekette aşırı sağcı Önce Britanya Partisinin belediye başkan adayı Paul Golding, Khan kürsüye geçerken Müslüman rakibine karşı aldığı yenilgiyi protesto etmek için sırtını döndü. Golding, Khan’ın konuşması boyunca pencereden dışarı baktı. Sağcı lider ırkçılıkla suçlansa da yaptığı açıklamada, “Irkçılık mı? Ben o Asyalı diye sırtımı dönmedim. Sırtımı döndüm çünkü o adi bir adam” dedi.

VİZE LÜTUF DEĞİL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, vize serbestisine ilişkin “Esasen bu lütuf değildir, aslında bir çifte standart ortadan kalkıyor. O nedenle AB bunu yaparken bizim başımıza kakmasın. Aday olmayan ülkelerin bile vatandaşlarına vize serbestisi getirdiniz” dedi. Çavuşoğlu, Antalya Esnaf ve Sanayi Odaları Birliği’nde yaptığı konuşmada, vize serbestîsinde süreç devam ederken AB Parlamentosu’ndan “2 şart, 5 şart. Gelmezse şöyle olur” şeklinde seslerin gelmeye başladığını belirterek, “69 şartı tamamen yerine getiren ülkeye böyle laflar söylemek haksızlıktır. Kusura bakmayın da bir vizeyi kaldırıyorsunuz” ifadesini kullandı.

Star