Ayasofya, özgürleştirme ve şahsiyet kazandırmayı temsil eder
Ayasofya da bu milletin hafıza mekanıdır
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Ayasofya Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin düzenlediği Fetih ve Ayasofya Sempozyumu'nun açılışında konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, fethin anlamına dikkati çekti:
"Fetih kavramını Hz. Peygamberin (asm) Asr-ı Saadette yaptığı bütün gazaların taçlanışı, Mekke'nin fethi olarak kabul ediyorsanız, mutlak hakikate giden yolların açılması, manevi olanla engellerin ortadan kaldırılması şeklinde yorumluyorsanız her fetih aslında insanı ve toplumu özgürleştirme ve ona şahsiyet kazandırma eylemidir. Böyle bir eylemin bizim tarihimizde, İstanbul dolayısıyla en görkemli şekliyle tezahürü ve eylemin sembol mekanı olarak da Ayasofya'nın öne çıkması bu bağlamda çok önemlidir. Ayasofya'nın temsil ettiği özgürleştirme ve şahsiyet kazandırma süreci bu toplum eliyle bütün bir ümmete kazandırılmış bir süreçtir."
"AYASOFYA BU MİLLETİN HAFIZA MEKANIDIR"
Ayasofya'yı coğrafyamızın tarihiyle inişleriyle çıkışlarıyla bağlantılı bir hafıza mekan olarak tanımlayan Andı, "Bizim toplumsal hafızamız kendi geçmişini, kendi varlığını, hedeflerini, amaçlarını ve niyetlerini tarihsel süreç içerisinde belli mekanlar çerçevesinde şekillendirir ve o mekanlar sürekli hafıza tazeler. Bu hafıza tazelemek de toplumun kimliğini yapar. Ayasofya da bu milletin hafıza mekanıdır. Şahsiyetini, emellerini, gayelerini inşa eden mekanlardan birisidir. Bu fonksiyonunu da kendi kadim tarihinde yüklendiği değerler, 1453'te fethedildikten bugüne kadar yüklendiği değerler ve sürecin tarihi etrafında yapar" diye konuştu.
Fethin ardından Fatih Sultan Mehmed'in imar ve kültürel faaliyetlerle Ayasofya'yı bir Osmanlı külliyesine dönüştürdüğünün altını çizen Andı, "Ayasofya, biz olmanın, özgür olmanın, aşkın olanla irtibat kurabilmenin özgürlüğünün sembolüdür. Toplumsal bağlamda kendi irademize malik olabilmenin sembolüdür. Eğer Ayasofya bizim fetih amacımızın dışında bir süreçte ise bu irade, bu aidiyet yara almış demektir" dedi.
Ayasofya'nın tarihsel süreç içerisinde aynı zamanda bir siyasal arenaya da dönüştürüldüğüne işaret eden Prof. Dr. M. Fatih Andı, "Bizans imparatorları burada taç giyerdi. Bir hükümdarlığın tescil makamıdır orası. Aynen Osmanlı sultanlarının Eyüp Sultan Türbesi'nde kılıç kuşanması gibi. Osmanlı bu anlamın farkındaydı. 24 Temmuz 2020 tarihi asli fonksiyonun, siyasal işlevin yeniden Ayasofya'ya ve Ayasofya üzerinden fethin ruhuna kazandırılması demektir. Bu bize bir mirastır. Bu mirasın korunması bu milletin ve ümmetin boynuna bir borçtur" ifadelerini kullandı
dha
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.