Ayasofya'daki tadilattan o ayetin çıkması bekleniyor
Mihrabın üstüne denk gelen doğu yarım kubbede onarımlar başladığında devasa hat kompozisyonun sıva altından çıkması bekleniyor
Ayasofya tarihi boyunca defalarca restorasyona tabi tutuldu. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yapılan restorasyonlar 1500 yıllık yapıyı ayakta tutmaya, içindeki süslemeleri yaşatmaya yönelikti.
1993 yılında kurulan demir iskele kubbenin onarımı için başlamış ve tam 17 yıl içinde kalmıştı. Kubbedeki mozaiklerin konservasyonları yapıldı, sıvalar tamamlandı ve bu sırada serafin meleklerinin üzerindeki kapaklar kaldırılarak meleklerin yüzleri ortaya çıkarıldı. Sadece kubbenin dörtte birini onarmak için kurulan iskele, dört kez yer değiştirerek kubbenin tamamı 17 yılda onarıldı.
NUR SURESİ ÇIKABİLİR
2010 yılında kubbedeki onarımlar bitince demir iskele tamamen söküldü. Ziyaretçiler, Ayasofya’yı 2013’e kadar iskelesiz bir şekilde görme imkânına kavuştu. Ancak kubbe altındaki yan duvarlarda ve yarım kubbelerde aşırı yıpranma, rutubet ve sıva dökülmeleri yaşanınca 2013 sonunda demir iskele bir kez daha kuruldu. Sıva onarımları sırasında ‘Fossati onarımı’ öncesi kalem işi süslemeler ortaya çıkınca 650 gün sürmesi beklenen onarım süresi uzadı.
Hürriyet'in haberinde göre Mihrabın üstüne denk gelen doğu yarım kubbede onarımlar başladığında 1. Ahmed döneminde nakşedildiği düşünülen devasa hat kompozisyonun sıva altından çıkması bekleniyor. Eski gravürlerde var olan hat kompozisyonunda Nur Suresi 35. Ayet’in tamamının yer aldığı ileri sürülüyor. Bu durumun onarım süresini uzatması bekleniyor.
Restorasyonu yürüten ekip, sürenin uzamasında karşılaştıkları sürprizlerin etkisi olduğunu belirterek tarihi yapının tamamında onarımların bitirilebilmesi için en az 10 yıl daha çalışmak gerektiğine dikkat çekiyor. Yetkililer burada da yaşanabilecek aksaklıklardan dolayı iskelenin yeniden ana kubbe için de kurulabileceğini belirtiyor.
İŞTE NUR SURESİ 35. AYET
"Allah, göklerin ve yerin Nûr’udur. O’nun nûrunun misâli, içinde lâmba bulunan bir kandillik gibidir. O lâmba bir cam içindedir. O cam da, sanki inciden bir yıldızdır; bu lâmba, ne doğuya ne de batıya nisbeti olmayan mübârek bir ağaçtan, zeytin ağacından (çıkan yağdan) yakılır; onun yağı, nerede ise kendisine ateş değmese bile ışık verecek! Nûr üstüne nûrdur. Allah, dilediği kimseyi nûruna hidâyet eder. İşte Allah, insanlara böyle misâller getirir. Çünki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.