Başbağlar katliamını DDK yeniden incelesin

Başbağlar katliamını DDK yeniden incelesin

28 sivilin kurşuna dizildiği, 5 kişinin de yakılan evlerde öldüğü Başbağlar katliamının üzerinden 28 yıl geçti

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde, 28 yıl önce bugün 33 sivil teröristlerce katledildi. Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler kadınları ve çocukları bir yere topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyayı aldılar ve evleri ateşe verdiler. Köyün erkeklerinden 28’i kurşuna dizilerek, 5 kişi ise evde çıkan yangın sonucu şehit edildi. Aradan geçen yıllar şehit yakınlarının acısını hafifletmedi. Katliamda babası, dedesi, teyzesi ve eniştesini kaybeden Eyüp Aydınlı, o gün 9 yaşında olmasına rağmen yaşadıklarını hiç unutamadığını söyledi.

28 YILDIR ADALET TESİS EDİLMEDİ!

12 yaşında iken katliama tanık olan Tayfun Aydın, adaletin tecelli etmesini istediğini belirtti. Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dikkaya ise “Olay sonrası yaşanan çok ciddi ihmaller var. Deliller bilerek karartıldı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun harekete geçip inceleme yapmasını istiyoruz.” dedi.

BEŞ KİŞİNİN CENAZESİ YOK

Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, katliamın hiçbir zaman yeterince araştırılmadığının altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Katliamdan sonra yaşanan ihmallerden bahsetmek istiyorum. Evlere yangın sırasında müdahale edilmedi. 585 tane boş kovan toplandı ve bunların bir tanesinin bile balistik incelemesi yapılmadı. Bu katliamı yapan 150 kişilik hain grup ellerini, kollarını sallayarak köyü terk ettiler. Olaydan 10 gün sonra yakalanan 16 sanık vardı. Suçlarını itiraf ettiler. ‘Pişmanız biz sadece evleri yaktık’ dediler. Mahkemede aynı gün serbest bırakıldılar. Biri kadın biri çocuk beş kişi kurşunlanıp yanan evlerin içine atıldı. O kişilerin cenazelerine asla ulaşılmadı.”

ACIMIZI İÇİMİZE GÖMDÜK

Dikkaya, Başbağlar katliamından dolayı geçmişten bugüne ceza alan bir tek şahsın olmadığına vurgu yaptı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakalanıp bırakılanlar, tekrar arananlar ve tutuklananalar oldu. İtirafçılar vardı. Olaya katılanların kod ve gerçek adlarını söylemelerine rağmen mahkemede o isimler üzerinde hiç durulmadı. 1993 yılında kurulan Doğu ve Güneydoğu olaylarını araştırma komisyonu üyeleri, olay yeri Başbağlar olmasına rağmen mağdurları İstanbul’daki dernek lokalimizde dinlediler. Olay yeri incelenmeden sonuç raporu açıklandı. Biz mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasını istedik. Çünkü burada yaşananlar yeterince incelenmedi. Çok ciddi boyutta ihmaller var. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun harekete geçip yeniden inceleme yapmasını istiyoruz.”

BİRBİRİMİZE SARILIP ÖLMEYİ BEKLEDİK

Tayfun Aydın, Başbağlar olayı yaşandığında 12 yaşındaydı ve katliamda babası Rıfat Aydın şehit oldu. Olay gününü asla unutamadığını dile getiren Aydın, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Akşam ezanı vakti evimizin önündeyken üç dört kişilik silahlı grubun geçtiğini gördük. İkinci geçişlerinde bize ‘erkekleriniz nerede’ diye sordular. Daha sonra evin içine girmemizle kapının çalınması bir oldu. Kapıyı açmazsanız evi yakarız dediler. Kadın ve çocukları topladıkları yere götürdüler. Başımızda bir kadın bir erkek terörist vardı. Köydeki evlerin yanmaya başladığını gördüm. Silahlarını bize doğrulttular. Öleceğimizi sanıp birbirimize sarıldık. Sonra hızlı bir şeklide çekip gittiler. Sabaha kadar biz orada bekledik. Kimse gelmedi, ortalık yanıyordu.”

HÜKÜM GİYEN KİMSE YOK!

Eyüp Aydınlı, Başbağlar katliamı olduğu sırada 9 yaşında idi. Babası, dedesi, teyzesi ve eniştesini kaybetti. Acılarının her zaman taze olduğunu söyleyen Aydınlı, unutamadığı o kara günü şu sözlerle anlattı: “Hüküm giyen kimse yok. Olay katılan terörist bile örgüt üyeliğinden ceza aldı. Bunca eksiklere rağmen Yargıtay dosyayı onayladı. Şu an hala süreç devam ediyor ve ilerleme kaydedilmedi. 28 yıldır adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.”

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.