Başörtülüye 12 yıl niye eziyet çektirildi?

Başörtülüye 12 yıl niye eziyet çektirildi?

'Gerçekten de 11 yıllık eziyetin bitmiş olması çok önemli bir şey'

Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteye başörtüsüyle girilememesini '11 yıllık eziyet' olarak nitelendirerek, 'Gerçekten de 11 yıllık eziyetin bitmiş olması çok önemli bir şey' dedi.

Memur-Sen'i ziyaret eden Özcan, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve sendika üyeleriyle Konfederasyon Genel Merkezi'nde bir araya geldi.

Gündoğdu, burada yaptığı konuşmada Özcan'ın üniversitelere özgürlük ve bilimi taşımanın öncüsü olduğunu söyledi. Özcan'ın, hata olarak gördüğü şeylerin bile Tükiye'ye faydalı olduğunu anlatan Gündoğdu, böyle birine teşekkür ettiklerini kaydetti. Başörtüsü ve katsayı yasaklarının 28 Şubat sürecinin dayatması olduğunu ifade eden Gündoğdu, Özcan'ın bu yasaklara karşı öncü olarak üyelerinin gönlünde taht kurduğunu anlattı.

CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ile Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın, Danıştaya yaptıkları başvuruda katsayı uygulamasının iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtıklarını, gerekçe olarak da 'eğitimde fırsat eşitliği'ni gösterdiklerini söyleyen Gündoğdu, şöyle konuştu:

'Böyle bir eğitimde fırsat eşitliği olmaz. Dün ikna odalarını kurarak bu milletin çocuklarıyla alay edenlerin şimdi yine milletin çocuklarını eleyerek sadece kendilerinin birer çocuğuna gelecek vermek gayreti inşallah yargıdan kabul görmez. Yargıdan kabul görse de artık bundan sonra bunun karşılığı olmaz. Milli Eğitim Bakanlığının da sayın başkanın attığı adımların aynısını milli eğitimde her türlü yatay, dikey geçişi serbest kılan ve düzenlemeyi, kendisine düşeni yaparak yargının da bu işle meşgul olmasını sağlamaması, mesul olmaktan kurtarması gerekiyor.

'YÖK'ün kara kutu imajı azıcık silindi'

Prof. Dr. Özcan da konuşmasının başında Gündoğdu ve Memur-Sen'e teşekkür etti.
Yaklaşık bir ay önce YÖK Başkanlığından ayrıldığını anlatan Özcan, görevi sürecinde kendilerini üzen ve sevindiren şeyler olduğunu, ancak genel itibarıyla çok olumlu bir dönem geçirdiklerini kaydetti.

Göreve geldiğinde ODTÜ'de katıldığı ilk Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) toplantısında, rektörler ve ODTÜ öğretim üyelerinin salona giden yolun iki tarafında, 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganlarıyla protesto da bulunduklarını anlatan Özcan, yaptığı konuşmasının ÜAK'ın görevinin YÖK'e tavsiye kararında bulunma, siyasetle uğraşmama mesajı taşıdığını söyledi.

Özcan, o günlerin zor günler olduğunu ancak bugün üniversite rektörlerinin birbirine dostça davrandığı bir ortama gelindiğini ifade etti.
'YÖK'ün bu asık suratı, kara kutu imajı azıcık silindi' diyen Özcan, yaptıklarının neticesinin çok daha sonra ortaya çıkacağını vurgulayarak, neticeler ortaya çıktıkça daha çok teşekkür edileceğini ifade etti. Özcan şöyle konuştu:

'Şimdi kimsenin bu işleri gerçekten derinlemesine anladığını ve takdir ettiğini zannetmiyorum. Katsayı gibi, başörtüsü gibi halkımızın vicdanında yara haline gelmiş bir meselenin halledilmesi belki hepimizin gönlünü okşuyor, bizi mutlu ediyor. Gerçekten de 11 yıllık eziyetin bitmiş olması çok önemli bir şey. Ben bir öğrencinin sabah okula gittiğinde insan onuruna karşı, başörtüsünün çıkartılıp, kafasına başka bir şeyin konulmasını, okul bittikten sonra tekrar aynı yerde kıyafet değiştirmesini gerçekten çok onur kırıcı, insanlık onuruna aykırı bir şey olarak görüyorum. Bunu hiç istemezdim Türkiye'de. Bunu nasıl yaptık onu da anlayamıyorum. Bu memleket nasıl 11-12 yıl bu eziyeti çekti. Nasıl bu işe bulaştı. Niye bu kadar insanımıza eziyet çektirdik onu da pek anlayamıyorum ama bizim dönemimizde bitmiş olması beni fevkalade memnun etti. Bunlar önemli şeyler ama daha önemlisi, YÖK denen kurumu halka açtık. Artık insanımız buraya girer oldu, konuşur oldu. O dönemlerden bu dönemlere geldik.'

Özcan, çok acil çözülmesi gereken meselelerin halledildiğini belirterek, bundan sonra da yapılacak çok şey olduğunu kaydetti.
Hizmet vermek için daha uygun bir zemin olduğunu anlatan Özcan, şimdi üniversitelerdeki eğitim, öğretimin kalitesinin geliştirilmesi konusunda faaliyetlerde bulunulması gerektiğini söyledi.

Özcan, başkanlığı döneminde üniversite kontenjanlarının arttırıldığına da dikkati çekti.
Özcan, katsayıların kaldırılmasının da önemli bir iş olduğunu belirterek, 'CHP'nin dediğinin aksine tam eşitlikçi olan budur. Biz öğrencilerin önünde hiçbir engelin olmamasını istiyoruz. Ne kadar geçiş varsa hepsini serbest hale getirdik.

'Arapça yazılan mektuplara cevap verilmiyordu'

Özcan, uzaktan eğitimin yanı sıra uluslararası ilişkilere de çok önem verdiklerini söyledi.

Kendilerinden önce Arapça yazılan herhangi bir mektuba hiçbir şekilde cevap verilmediğini açıklayan Özcan, bazı ülkelere sınırlama getirildiğini, bu ülkelerle kesinlikle ilişki kurulmadığını da dile getirdi.
Bu tabuyu yıktıklarını vurgulayan Özcan, Suriye, Irak, İran, ne kadar ülke varsa hepsiyle güzel ilişkiler kurulduğunu ve öğrenci mübadelesi yapıldığını da bildirdi.

Yabancı öğrenci sınavını da kaldırdıklarını anlatan Özcan, uluslararası kabul gören bütün kriterlerle öğrenci alınabileceğini söylediklerini kaydetti.
Özcan, bundan sonra Türkiye'de, öğrencilerini kendi seçen, kaynaklarının bir kısmını kendi yaratıp özgürce kullanan, ülkenin sorunlarına, ihtiyaçlarına cevap veren, siyasetten tamamen uzak, bilimsel çalışmalara odaklanmış üniversiteler görmek istediğini söyledi. Özcan, 'Üniversitenin amacı halka hizmettir. Halka hizmet etmeli, ihtiyaçlarını karşılamalı, sorularına cevap vermelidir' diye konuştu.

Yusuf Ziya Özcan, bir gazetecinin CHP'li milletvekillerinin Danıştaya yaptıkları katsayı uygulamasının iptali ve yürütmesinin durdurulması başvurusuyla ilgili sorusu üzerine, 'Bu müracaattan pek bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Bu bence eşitlik adına yapılmış bir adımdır. Yargı gereken kararı verecektir' dedi.

Yeni Şafak