Münferit olaylar ve kişiler üzerinden dine, dindarlara ve mukaddesata her fırsatta saldırmak isteyen başta nefsime, şeytanıma sonrada insi ve cinni bireylere önemle duyurulur:

1. Tüm izmler, düşünceler ve dinler başta onun lideri sonra da onun arkasından giden mensuplarıyla değerlendirilir. Biz Müslümanların lideri dost ve düşmanın ittifakıyla dünyaya damgasını vurmuş Hz. Muhammeddir (asm). Mensupları ise başta dört güzide sahabesidir. Sıdk ve doğrulukta Hz. Ebubekir, adalette Hz. Ömer, haya ve ahlakta Hz. Osman ve ilimde Hz. Ali gibi meşhur sahabeleridir. Biz başta onların izinden gidiyoruz sonra da onların arkasından giden yaşayış ve eserleriyle dünyaya damgasını vuran alimlerin izinden gidiyoruz.

2. İslam’ın ve evrensel hukukun temel ilkesi olan suç veya kusur bireyseldir. Bir kişinin hatası yüzünden o kişinin anası, babası, kardeşi, akrabası, bir cemiyet özellikle de bir dinin mensupları suçlanamaz.

3. Bir toplumda bir olay veya hadise çokça vuku buluyorsa, bu toplumda yaşayan her bir bireyin az ya da çok bu olaylarda sorumluluğu olabilir. Herkesin kendisini bu noktadan ne yapabilirdim veya neyi yapmadım diye kendisini hesaba çekmesi gerekir.

4. Herkes herkesi veya her şeyi sevmek zorunda değildir ama saygılı olmak zorundadır. Erich Fromm'un dediği gibi "Hayatınıza giren herkes değerlidir. Saygı hepsine, sevgi layık olana verilir."

5. "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim (İmam Malik, Muvatta, Hüsnül hulk, 8)" diyen bir peygambere iman etmişiz. Bizim ahlakta ilk ve son rol modelimiz Hz. Muhammeddir (asm).

6. Fikrine ve ilmine güvenmeyen veya kendine özgüveni olmayan aciz insanlar başkasına iftira atar veya saldırır. Altın gibi değerli malı olan bağırmaz veya başkasının malını kötülemez. Başkasını kötülemekle insan yücelmez ancak kendini alçaltır.

7. Mevlana'nın dediği gibi "Kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan; fena söyleyici, fena öğretici, fena düşünceli olma."

8. Eskiler "Üslübu beyan, aynıyla insan" veya "Söz kantardır, insanı tartar" demişler. “De ki: Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar” (İsra, 84). Mevlana ise "Kalp deniz, dil kıyıdır. Deniz de ne varsa, kıyıya o vurur" derken Yunus Emre ise "Gezdim Halep ile Şam'ı eyledim ilmi talep; meğer ilim bir hiç imiş; illa edep illa edep" der. Yani kısacası insanın içinde ne varsa onu dışarı atar.

9. Daha ölmeden ölenler, ne ölümden korkarlar ne de ölmekten. Gerçek müslümanlar Allah'tan başka hiç kimseden korkmazlar. Gerekirse dinleri, vatanları, canları ve malları için ölmezler Elhamdülillah şehit olurlar. Tarih bunlarla doludur. Hiç kimse bunu test etmeye kalkmasın. En yakın örneği 15 Temmuzdur.

10. İslam dininde zorlama yoktur. İman edip etmemek insanın özgür iradesine bırakılmıştır. İnanmayana sözle ve davranışla sadece tebliğ yapılır. İnanmayan zulmetmediği taktirde serbesttir. Müslüman zulme ve zalime karşıdır. Zulüm ve zalimle maddi ve manevi her türlü mücadeleyi yapar. İslam’ın temel savaş prensibi zulmü önlemektir. İnsanlar İslam dinine girsin diye maddi cihat yapılmaz. Bu cihat manevidir.

11. Hiç kimse mutlak hür veya sınırsız hür değildir. Her istediğini yapmak ve her aklına geleni söylemek hürriyet değildir. İnsanları yaşadığı toplum ve inançları kısıtlar. Beğensin ya da beğenmesin insan yaşadığı toplumun hukukuna göre hareket etmek zorundadır. Özellikle de çoğunluğunun müslüman olduğu bir ülkenin mensuplarının dini değerlerine hakaret edemez. Bunu yapmak toplumu ayrıştırmak ve kargaşaya itmektir. Bu durum kanunen suçtur.

12. Warren Buffett’in dediği gibi “Bir insanda üç şey arayın. Zeka, enerji ve dürüstlük. Eğer sonuncusu yoksa, ilk ikisiyle de uğraşmayın.” İnsanların meslekleri insanı yüceltmez ancak meslek ve sanat güzel insanlar eliyle yücelir, kıymetlenir. Bilgisini veya mesleğini kötüye kullanan insanın topluma fayda yerine zararı olur. Sanat veya bilgi zatında kötü değildir, o bilgiyi ve sanatı kötüye kullanan insan kötüdür.

13. "Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur.
Hakikatı tanımayan hayalata sapar.
Sıratı müstakimi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer.
Müvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.” (Muhakemat 59)

14. "Nasihat istersen ölüm yeter." Cenab-ı Hak son nefesimizde şehadet nasip etsin.

15. İnanmayanların da gül atanı ve toprak atanı bol olsun. Ne diyelim ölüm söylenecek sözleri bitiren bir hakikat! Ne gelirki elden, ne söylenir dilden!