Ömer Çiftçi'nin Haberi

RİSALEHABER- İslam mimarisinde ve sanatında en önemli unsur 'süsleme' sanatıdır. Müslümanlar mimari eserleri bugün bile hayran kalınacak şekilde süslemişler. Elbette bu süsleme ve mimari tasarımlar belli bir matematik ile gerçekleştirilmiş. Bu matematik ve geometri öylesine gelişkindir ki, bugün bile batıdaki mimaride örnek alınacak halde.

Müslümanlar, mimaride ve süslemede 'Girih' adı verilen bir tarz benimsedi. Bu tarz pek çok kişiyi görsel olarak kendine hayran bıraksa da, temelinde muhteşem bir matematik ve geometriyi barındırıyor.

Bunu ilk fark eden ise Harvardlı bir doktora öğrencisi olan Peter James Lu oldu. Lu, Özbekistan'a yaptığı bir ziyarette Müslüman eserlerini inceledi ve 'Girih' mimarisinden etkilendi. Harvard Üniversitesi'ne geri döndüğünde Müslümanlara ait diğer mimari eserleri inceleyen Lu, 'Girih'lerin sadece görsel olarak değil, geometrik olarak da çok şey ifade ettiğini fark etti.

Lu, araştırmaları sırasında muhteşem bir detay fark eder. 500 yıl sonra batıda kullanılmaya başlayan ve Penrose adı verilen geometrik şekil, ellerinde cetvel ve pergelden başka birşey bulunmayan Müslüman mimarlar tarafından kullanılıyordu. Penrose bugün batı mimarisinin temel taşlarından birini oluşturuyor ve kusursuza yakın şekiller çizmek için bilinen en iyi teknik olarak adlandırılıyor. Penrose, tekniği sayesinde kullanıldığı şekli altın orana en çok yaklaştıran şekil olarak biliniyor.

New Scientist'e göre Lu, Ortaçağ İslam mimarisinin arşiv aramasında, yarı-kristal desenli çok sayıda girih tasarımları keşfetti. Bu girihler 12. yüzyılda daha basit anlamda başlıyor ve 15. yüzyıl itibari ile daha da karmaşık hale geliyor. Muhtemelen bu dönem içinde batı mimarisi de bu eserlerden etkilenmeye başlıyor. Bu sayede batı mimarisi de mimaride altın orana yakın şekiller çizmeye başlıyor.