Bediüzzaman: 'Bak nerede bir müslüman varsa fakirdir' desisene şunu söyleyin

Bediüzzaman: 'Bak nerede bir müslüman varsa fakirdir' desisene şunu söyleyin

Ey Müslüman! Biri maddî, biri mânevî, Avrupa rüçhanının iki sebebinin şu netice-i müthişiyle

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin SÜNUHAT eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

Bundan yedi sene evvel bir risaleme yazdığım zeyldir

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى قَالَ: ﴿ وَلاَ يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًا ﴾ وَالصَّلاَةُ عَلٰى مُحَمَّدٍ الَّذِى قَالَ: ﴿ مَنْ قَالَ هَلَكَ النَّاسُ هَلَكَ النَّاسُ فَهُوَ اَهْلَكُهُمْ ﴾ اَمَّا بَعْدُ 1

Şu zamanın medenî engizisyonu müthiş bir vesileyle, bazı ezhanı telkih ile, bir kısım nâmeşru evlâdını vücuda getirip, İslâmiyete karşı kinini ve hiss-i intikamını icra eder. Diyanetsizliğe veya lâubaliliğe veya Hıristiyanlığa temayüle veya İslâmiyetten şüpheyle soğutmaya bir kapı açmak ister.

İşte o desise şudur: "Ey Müslüman, bak nerede bir müslim varsa binnisbe fakir, gafil, bedevîdir. Nerede Hıristiyan varsa, bir derece medenî, mütenebbih ehl-i servettir, demek..." İlâ âhir.

Ben de derim ki:

Ey Müslüman! Biri maddî, biri mânevî, Avrupa rüçhanının iki sebebinin şu netice-i müthişiyle, o neticenin tesir-i muharribanesine karşı, mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl. Yoksa mahvolursun!

Evet, biz aşağıya iniyoruz, onlar yukarıya çıkıyor. Bunun iki sebebi vardır. Biri maddî, biri mânevîdir.

Dipnot-1: "Birbirinizi gıybet etmeyin (arkadan çekiştirmeyin)!" (Hucurât Sûresi, 49:12) buyuran Allah'a hamd olsun. Salât da "Kim ki insanlar helâk oldu, insanlar helâk oldu derse, o kimse onların en fazla helâk olanıdır." buyuran Muhammed'e olsun. (Müslim, Birr: 139; Ebu Davud, Edeb: 77; Muvatta', Kelâm: 2; Müsned, 2:272, 342, 465, 517.)

Said Nursî