Bediüzzaman İslamın kapsayıcılığını anlattı

Bediüzzaman İslamın kapsayıcılığını anlattı

Vakit yazarı Özcan: İmam Rabbani ve Bediüzzaman da telahuku efkar diye İslâmiyetin kapsayıcılığını nazara veren bir ifade kullanmıştır

Risale Haber-Haber Merkezi

Vakit yazarı Mustafa Özcan, "İmam Rabbani ve Bediüzzaman da telahuku efkar diye İslâmiyetin kapsayıcılığını nazara veren bir ifade kullanmıştır" dedi.

Yazar Mustafa Akyol'un sözlerini eleştiren Özcan, bir kısım dindar Müslümanların kapitalistleştiklerini, dünya kapitalizmin ise kendisini sorguladığını belirtti.

Komünizm, kapitalizm ve İslam'ı karşılaştıran Özcan, "Komünizm, evet, fıtrata uygun bir sistem değildi ve bundan dolayı miadını doldurdu ve hayatımızdan çekildi. Kapitalizm de haddi aşan yönleri olan ve mütecaviz bir sistemdir. Sosyalizmin çıkış noktasında doğruları olduğu gibi kapitalizmin de fazlasıyla doğruları olabilir. Lakin aşırı tarafı, tek yanlı olarak sermayeyi kayıran tarafıdır ve bu dengelenmedikçe kapitalizm zararlıdır. Birinde teşebbüs, diğerinde adalet eksiktir. İslâm buna zekatla yani malı temizleme vergisiyle müdahale etmiştir" dedi.

Kur’an'ın kendisini inananlara açtığını belirten Özcan, yazısında şu grşlere yer verdi:

"‘Biz de mücahede edenlere yollarımıza götürürüz (hidayet ederiz)’ ifadesi de yolların gayret edenlere ve mücahede edenlere açık olduğunu belirtir. Bununla birlikte, ayrıntıları başka medeniyetlerden veya sistemlerden alabiliriz. Trafik kuralları gibi. Ancak, buna terettüp eden cezaları kendi sistemimize göre yeniden belirleyebiliriz. İslâm usul yönüyle diğer vahiylerin devamı olmakla birlikte yeni bir hayat tarzı ve yöntemi getirmiştir. Millet-i İbrahim içinde yeni bir yöntemdir. Bundan dolayı Kur’an bize ‘la takul raina, kulunzurna’ der. Yani İbrani kavramları yerine kendi kavramlarımızı kullanmamızı öğütler. Bu bağlamda, Tevfik Tavil, İngilizlerin çekildikten sonra da İslâm ülkelerini kavramlarıyla yüz yıl daha yönettiklerini söyler. Muhammed Mütevelli Şaravi de aynı doğrultuda İslâm’ın izmler üstü olduğunu ifade eder. Lakin kendi paradigmasına zarar vermeyecek bir biçimde başka paradigmalara da göndermeler yapabilir. Kur’an’daki yabancı kelimeler bunlardan birisidir.

"Gannaşi, demokrasiyi de bu bağlama oturtarak içselleştirme eğilimindedir. Lakin bu sadece bir yönüyle böyledir. O da seçim sistemi ve iktidarın dönüşümlülüğündedir. Hukuk ise içtihat bağlamında imal-i fikre açık olmakla birlikte esasat itibarıyla vahye dayalıdır. Akyol, devamında, “Ne metro, ne otoban, ne de havayolu yaramıza merhem olmaz. Sağlıklı bir ulaşım sistemini İslâm’ın kaynaklarında aramalıyız” diye bir istifham-i inkari sunmaktadır. Bu bağlamda, İmam Rabbani ve Bediüzzaman da telahuku efkar diye İslâmiyetin kapsayıcılığını nazara veren bir ifade kullanmıştır. Şer’u ma kablena da aynı doğrultudadır. Kanun anayasa münasebetinde öncelik anayasada olması gibi bizde de öncelik kendi kurallarımızdır.
İslâm’ın neye uygun olduğu değil de, neyin İslâm’a uygun olduğu temel ve esas olmalıdır.