Bediüzzaman: Merhume Zehra belinde odun taşıyordu, ta Hafız eşi Nurları yazsın!

Bediüzzaman: Merhume Zehra belinde odun taşıyordu, ta Hafız eşi Nurları yazsın!

Biz de o merhumeyi, o iyiliğine mukabil, o vakitten beri duamızda şerik ediyoruz

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin KASTAMONU LAHİKASI eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

Sava Medrese-i Nuriyenin kıymettar bir talebesi Marangoz Ahmed'in güzel ve halis manzumesi bizi memnun edip Lâhikaya girdi. Hususan Risale-i Nur'un sandalyesinden mâsumları inmedikleri ve "O nurlu sandalyede oturan, yangınlar, tuğyanlardan kurtulur" diye sözleri, güya, tam Medresetü'z-Zehranın hakikî bir talebesi, istikbalden zamanımıza gelmiş bize tesellî veriyor ve mâsum talebelerin çoğalmasını müjde veriyor.

Risale-i Nur'un telifi başında baş kâtip Şamlı Hafız Tevfik'in haremi merhume Zehra, ben Barla'da iken, Şamlı Hafız Risale-i Nur'u yazmasına çalışmak için, o merhume, Hafız'ın bedeline belinde odun taşımakla odun getiriyordu ve Hafız'ın işlerini görüyordu, ta Nurları yazsın.

Biz de o merhumeyi, o iyiliğine mukabil, Risale-i Nur'un vefat etmiş has talebeleri içinde o vakitten beri duamızda şerik ediyoruz, hem dua edeceğiz.

Said Nursi