MUSTAFA ÖZERTAN
1925 Bandırma doğumludur. İstanbul Hukuk’un ilk senesinde Nur talebeleriyle tanışır. Hukuk Fakültesine yakın Kirazlımescit dershanesinde kalan Zübeyir Gündüzalp ağabeyden çok etkilenir. Bandırma’da da evinde Nur dersleri yapılmaya başlar. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra Nur talebeleri ve dersleri de sıkı takibata uğrar. Başka bir yere gönderdiği ve Risale-i Nur’dan vecize yazdığı bir bayram tebriği ele geçer. Bu sebebden evi aranır. Evde külliyatın tamamı olduğu ve açıkta durduğu halde taharri memurları onları görmez ve sadece sağda solda müteferrik halde duran birkaç eseri alırlar. Ayrıca o sırada Bandırma’da açılması düşünülen Kur’an Kursu ve İmam Hatip Okulu için iyi bir Kur’an ve kıraat hocası bulmak için gittiği Trabzon – Köprübaşı’nın bir köyünde mukim meşhur bir Kurra hafızdan aldığı Kuran hattı ile yazılmış tavsiye mektubunu da gizli ve önemli bir evrak zannederek alırlar. Bu esnada kendisi İstanbul’da bulunmaktadır. Kendisine telefon ile evinin taharri edildiği ve bazı risalelerin alındığı, gelmesi halinde tutuklanabileceği, isterse bir müddet ortalıkta görünmemesi bildirilir. O ise ilk gemi ile Bandırma’ya döner ve tutuklanır.
Bilahare yine çeşitli bahanelerle tutuklanmış bazı Nur talebeleri ile birlikte İzmir Sıkıyönetim Mahkemesine sevk edilirler. Bir müddet tutuklu kalıp beraat ederler. Bu sırada Hukuk son sınıftadır. Kısa bir süre sonra mezun olur. Stajyerliğini yine Bandırma’da bir avukatın yanında yapıp bitirdikten sonra avukatlığa başlar.
İlk tecrübesini yukarıda zikredilen kendi mahkemesinde kazanır. Bursa, Ankara, Kastamonu, Gölcük gibi muhtelif şehirlerdeki Risale-i Nur davalarına da girer.
1990’dan sonra avukatlığı bırakır, emekli olur. Nur hizmetleri, dersler ve dershanelerle meşgul olur.
Üç seneye yakın felçli olarak yatağa bağımlı kalır ve 10 Ağustos 2013 tarihinde rahmet-i Rahman’a kavuşur.