Bediüzzaman: Semere vermiş on çekirdek, bin kurumuş çekirdeğe galebe eder
Muvakkat bir şan ve şereften sonra, elîm bir sukut takip etti
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin TULUAT RİSALESİ adlı eserinden bölümler.)
Müstehak bir ceza
Şeriatın اَلْقَاتِلُ لاَ يَرِثُ 1 düstur-u âdilânesi, şeriat-ı fıtriye olan kavanin-i kadere muntabıktır ki, tarik-i gayr-ı meşru ile bir maksadı takip eden, maksudunun zıddıyla ceza görüyor. Wilson, Klemanso, Venizelos gibi...
Şuna bir misâl: Bidayet-i inkılâbımızdan beri, sevâb-ı âhiretin vesilesini dinsizcesine şan ve şerefe vasıta yapanlar, müthiş bir rezaletle neticelendi. Muvakkat bir şan ve şereften sonra, elîm bir sukut takip etti. Lisân-ı hâlleri لَيْتَنِى كُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا 2 tilâvet ediyor.
Fıtrat-ı insan bir mezraa hükmündedir ki, secayâ-yı hasene temâyülât-ı şerriye ile beraber, taneler gibi dest-i kaderle içinde ekilmiştir. Bu taneler neşvünemâ bulmak için bir suya muhtaçtır. Hevâdan gelse, şer taneleri neşvünemâ bulur:
Şimdiki şu medeniyet-i habisenin heyet-i içtimaiyeye verdiği tesir gibi... Fıtraten, çendan hayır ciheti galiptir; fakat sümbüllenmiş, semere vermiş on çekirdek, yüz değil, bin kurumuş çekirdeğe galebe eder. İşte şunun çaresi, o bab-ı fitneyi kapatmakla suyu hûdâ tarafından vermek lâzımdır.
Dipnot-1: "Katil miras alamaz." Tirmizî, Ferâiz: 17; Ebu Davud, Diyât: 18; Dârimî, Ferâiz: 41; İbni Mâce, Ferâiz: 8:, Diyât: 14; Müsned, 1:49.
Dipnot-2: Keşke tamamen unutulmuş olaydım.