Bediüzzaman: Şeriatin reddettiği medeniyet şudur
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Eski Said eserlerinden Sünuhat Risalesi'ndeki hakikatler
Risale Haber-Haber Merkezi
Meclisten biri dedi: “Neden şeriat şu medeniyeti (HAŞİYE) reddeder?”
Dedim: “Çünkü, beş menfi esas üzerine teessüs etmiştir. Nokta-i istinadı kuvvettir. O ise, şe’ni tecavüzdür. Hedef-i kastı menfaattır. O ise, şe’ni tezahumdur. Hayatta düsturu, cidaldir. O ise, şe’ni tenazudur. Kitleler mabeynindeki rabıtası, âhari yutmakla beslenen unsuriyet ve menfî milliyettir. O ise, şe’ni böyle müthiş tesadümdür. Cazibedar hizmeti, hevâ ve hevesi teşcî ve arzularını tatmin ve metalibini teshildir. O hevâ ise, şe’ni insaniyeti derece-i melekiyeden, dereke-i kelbiyete indirmektir. İnsanın mesh-i mânevîsine sebep olmaktır. Bu medenîlerden çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.
“İşte, onun için bu medeniyet-i hazıra, beşerin yüzde seksenini meşakkate, şekâvete atmış; onunu mümevveh saadete çıkarmış; diğer onu da, beyne beyne bırakmış. Saadet odur ki, külle, ya eksere saadet ola. Bu ise, ekall-i kalilindir ki, nev-i beşere rahmet olan Kur’ân, ancak umumun, lâakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder.
“Hem serbest hevânın tahakkümüyle, havâic-i gayr-ı zaruriye havâic-i zaruriye hükmüne geçmişlerdir. Bedavette bir adam dört şeye muhtaç iken, medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir. Sa’y, masrafa kâfi gelmediğinden, hileye, harama sevk etmekle, ahlâkın esasını şu noktadan ifsad etmiştir. Cemaate, nev’e verdiği servet, haşmete bedel, ferdi, şahsı fakir ahlâksız etmiştir. Kurûn-u ûlânın mecmu vahşetini, bu medeniyet bir defada kustu!
“Âlem-i İslâmın şu medeniyete karşı istinkâfı ve soğuk davranması ve kabulde ıztırabı câ-yı dikkattir. Zira istiğna ve istiklâliyet hassasıyla mümtaz olan şeriattaki İlâhî hidayet, Roma felsefesinin dehâsıyla aşılanmaz, imtizaç etmez, bel’ olunmaz, tâbi olmaz.
“Bir asıldan tev’em olarak neş’et eden eski Roma ve Yunan iki dehâları, su ve yağ gibi mürur-u a’sâr ve medeniyet ve Hıristiyanlığın temzicine çalıştığı halde, yine istiklâllerini muhafaza, âdetâ tenasuhla o iki ruh şimdi de başka şekillerde yaşıyorlar. Onlar tev’em ve esbab-ı temzic varken imtizac olunmazsa, şeriatın ruhu olan nur-u hidayet, o muzlim medeniyetin esası olan Roma dehâsıyla hiçbir vakit mezc olunmaz, bel’ olunmaz.”
HAŞİYE : Bizim muradımız, medeniyetin mehasini ve beşere menfaati bulunan iyiliklerdir. Yoksa, medeniyetin günahları, seyyiatları değil ki, ahmaklar o seyyiatları, o sefahetleri mehasin zannedip taklit edip, malımızı harap ettiler. Medeniyetin günahları, iyiliklerine galebe edip, seyyiatı hasenatına racih gelmekle, beşer iki Harb-i Umumi ile iki dehşetli tokat yeyip, o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaştırdı. İnşaallah, istikbaldeki İslâmiyetin kuvvetiyle, medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi de temin edecek. (Müellif-i muhteremi sonradan ilâve etmiştir.)
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER:
O ışığı siyaset aleminde tasavvur ederdim
Ayetlerden çıkardığım notlardan hoşuna geleni al gelmeyene ilişme
Kim 'Filân adam fenalık etti, belâsını buldu' dememiş ki
İslamiyet unsuriyetin bu şekildeki uyanışını reddeder
Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inayet besliyor
Şehidin kendini hayatta bilmesinin sırrı
Bir masumun kanı ile insanlık nazar-ı adalette birdir
Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır
Küfürle ithama çabuk cüret edenler düşünsünler!
Bunu yapamayan yaratma dâvâsında bulunamaz
En büyük, en küçüğe müsavi; zerrat yıldızlara emsâl olur
Kâinatın iki ciheti var aynanın iki vechi gibi
İşte anlatmayı, anlamayı kolaylaştıran sır
Hıristiyanlarda serveti çok olan, İslamiyette az olan dine yakındır
Bazan nâkısın oğlu kâmil, kâmilin oğlu nakıs oluyor! Neden?
Ümmet-i İslâmiyenin dini esaslarda gösterdiği ihmalin sebebi şudur
Halkın nazarını Kur’ân’a çevirmenin üç yolu var
Müslümanlar böyle yapsaydı Kur'an bütün mânâsıyla hâkim olurdu
Şu fikri Jön Türklere teklif ettim önce red, sonra kabul ettiler
Meşihat-ı İslâmiye, öyle bir vaziyete getirilmelidir ki
İslam aleminin geleceği için toplanan muhteşem mecliste söylediklerim
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.