Bediüzzaman Türk dilini muhafaza etmiştir

Bediüzzaman Türk dilini muhafaza etmiştir

Yeni Şafak Gazetesi'nde yayınlanan, "Bilinmeyen Yönleriyle Said Nursi" adlı yazı dizisinin 8. bölümündeki Prof. Dr. Servet Armağan'ın açıklaması

Yeni Şafak Gazetesi, "Bilinmeyen Yönleriyle Said Nursi" adlı yazı dizisi ile ilgili Prof. Dr. Servet Armağan'ın görüşlerini yayınladı...

Prof. Dr. Servet Armağan

"Said Nursi, yazdıklarını inanarak yazmış ve neşretmiştir. Nursi, bir ilim adamında bulunması gerekli ideal vasıflara sahiptir ve bu vasıfları hayatında ölünceye kadar yaşamıştır, uygulamıştır. Şöyle ki: Hadis-i Şeriflerde ilim ve ilim adamı ile ilgili emir ve tavsiyeler bulunmaktadır. Mesela, ilim adamı maddî menfaat peşinde koşmaz, gerçekleri söylemekten korkmaz, gerçekleri saklamaz, vakar sahibi olur, ilmin izzetini korur... Nursi bu emir ve tavsiyeleri hayatında eksiksiz uygulamıştır.

Nursi'ye göre, toplumda müessir olabilmek için, ayet ve hadislerin tavsiyelerini yaşamaları gerekir. Ehl-i dalalet, ehl-i ilmi korku ve maddî menfaat ile gemlendiriyor. İstikbalde herhalde ilim hâkim olacaktır.

Nursi bir ilim adamı olarak, öğrendiklerini öğretmiştir. Hayatı boyunca kitap ve makale yazmış, lahika göndermiş, nutuk vermiş, idarî makamlara dilekçeler sunmuş ve mahkemelerde müdafaalarda bulunmuştur. Bütün bunları da hemen eksiksiz yayınlamıştır. Yayın hayatı bakımından Nursi, 20 ve 21. asrın ilim adamlarına yol göstermiştir, örnek olmuştur. Hapishanelerde ve tecrid-i mutlakta dahi ilmi eserler yazmış, bunları yayınlamıştır.

...

Nursi, ilmî çalışmalarında genellikle Türkçe'yi kullanmıştır. Nursî, bizler gibi okullarda düzenli bir öğrenim görmemiş olmasına rağmen, güzel ve anlaşılır bir Türkçe kullanmıştır. Nursi'nin kullandığı Türkçe, Türk dilinin değişim geçirdiği memleketimizde, dolaylı olarak Türk dilinin güzel vasıflarının muhafazasına yardımcı olmuştur. Onun kullandığı Türkçe, mevzuun mahiyetine ve vasfına uygun bir Türkçe'dir. Yani "Belagat" kavramının tarifine uygun bir dil kullanmıştır.

Nursi'nin eserleri, bütün engellemelere ve imkânsızlıklara rağmen, 40-50 civarında dünya diline tercüme edilmiş ve neşredilmiştir. Nursî, insanların en çok muhtaç olduğu mevzuları kemal-i vuzuhla izah ettiğinden, insanlara faydalı olmuştur. Risale-i Nur Külliyatı'nın işlediği mevzuların tahlili, değerlendirmesi dikkatle yapılırsa bu gerçek ortaya çıkar. Nursi'nin eserleri, onun ölümünden sonra bıraktığı en önemli mirasıdır. Bu miras ona, hadislerde belirtilen sevabı kazandırmaya devam edecektir. Çünkü yazılmalarından bu yana, her geçen gün artan bir istek ve güvenle bu eserler okunmakta, elden ele dolaşmakta, dillerde konuşulmakta ve anlaşılmaya çalışılmaktadır.

Onun bu vasıfları, kudsî cihadı yanında, insanlığa evrensel birer mesajdır."