Bediüzzaman'a soruldu: Neden Hıristiyanlara kâfir demeyeceğiz?

Bediüzzaman'a soruldu: Neden Hıristiyanlara kâfir demeyeceğiz?

Lâkin örfen evvelki mânânın tebâdüründen, bir kelime-i tahkir ve eziyet olmuştur.

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin MÜNAZARAT eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

Sual: Bir kısım Jön Türk der: "Demeyiniz Hıristiyanlara hey kâfir! Zira ehl-i kitaptırlar." Neden kâfir olana kâfir demeyeceğiz?

Cevap: Kör adama, hey kör demediğiniz gibi... Çünkü eziyettir. Eziyetten nehiy var. مَنْ اَذٰى ذِمِّيًّا…الخ 1

Saniyen: Kâfirin iki mânâsı vardır:

Birisi ve en mütebadiri: Dinsiz ve münkir-i Sâni demektir. Şu mânâ ile ehl-i kitaba ıtlak etmeye hakkımız yoktur.

İkincisi: Peygamberimizi ve İslâmiyeti münkir demektir. Şu mânâ ile onlara ıtlak etmek hakkımızdır. Onlar dahi razıdırlar. Lâkin örfen evvelki mânânın tebâdüründen, bir kelime-i tahkir ve eziyet olmuştur.

Hem de daire-i itikadı, daire-i muamelâta karıştırmaya mecburiyet yoktur. Kabildir, o kısım Jön Türklerin muradı bu olsun.

Dipnot-1: "Kim zimmî olan birine eziyet ederse..." Hadis-i şerifin devamı فَاَنَا خَصْمُهُ şeklindedir. Yani, "Ben onun hasmı olurum." el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr: 6:19, hadis no: 8270.

Said Nursî