Bediüzzaman'ın muhalefeti

Bediüzzaman'ın muhalefeti

Milli Gazete yazarı Şevket Eygi, Şeyhülislâm Mustafa Sabri ile ilgili yazısında sözü Bediüzzaman'a getirdi

Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı:

Şeyhülislâm Mustafa Sabri’ye Hürmet

Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi (1864-1954) ülkemizin yetiştirdiği (Tokat doğumludur) büyük bir din alimidir. Böyle din uluları siyasî tercihleri veya rejime muhalefetleri yüzünden mânen yargılanıp mahkum edilemez.

Bediüzzaman Said Nursî hazretleri de dinsizliğe ve dinsizlere muhalifti ve bu yüzden ömrünü bin bir türlü çile, muhakeme, sürgün ve hapis ile geçirmiştir.

Nakşi şeyhlerinden Abdülhakim Arvasî hazretleri (kuddise sırruh) Ankara’da sürgünde vefat etmiştir.

Meşayih-i kiramdan Silistreli Süleyman Hilmi Tunahan (Allah sırrını takdis etsin) bu dine, Kur’ân’ımıza, imanımıza hizmet ettiği için çok acılar çekmiş, baskılar görmüş, tutuklanmış, işkencelere uğramıştır. Bursa’daki düzmece (Ergenekon işi...) mehdi hadisesinden sonra, Kütahya’da işkenceli sorgu esnasında acıdan bayıldıkça başına su döküp ayıltıyorlar ve eza ve cefaya devam ediyorlarmış.

İskilipli Âtıf Efendi hazretleri idam edilmiştir.

Aynı gün Hayrabolu müftüsü idam edilmiştir.

İstiklal mahkemelerinin zalimane ve karakuşî kararlarıyla nice şeyh, alim, fadıl kişi ipe çekilmiştir.

Hangi birini sayayım? Binlerce, on binlerce, yüz binlerce alime, şeyhe, sofu Müslümana, medrese talebesine, dervişana zulm edilmiştir.

Erzincan’da, İstiklal Mahkemesi kararıyla çarşaflı bir İslâm hanımı, şapkayı protesto ettiği için asılmıştır.

Müslümanlar hiçbir zaman meşru devlete âsi olmamışlardır. Onların isyanı ve muhalefeti devlete değil, bozuk, zalim ve gayr-i meşru düzene karşı idi.

Mustafa Sabri Efendi’nin Osmanlıca ve Arapça çok değerli eserleri vardır. Bugün ona küfredenler, ilim ve fazilet bakımından o zat-ı muhteremin ayağına su dökemezler.

Siyasî muhalefeti yüzünden bir alime veya şeyhe küfretmek, hakaretler savurmak, hatırasını karalamak hiçbir mürüvvetli kimseye, hele bir Müslümana yakışmaz.

Şair, edip, filozof Rıza Tevfik de muhalifti. Onun, “Sultan Abdülhamid’in Ruhaniyetinden İstimdat” başlıklı şiirini bilmeyen var mıdır? Muhalifti diye şairliğini ve edipliğini inkâr mı edeceğiz?

Nazım Hikmet hayranlarına soruyorum. Nazım kemalist rejime muhalif değil miydi? Mustafa Kemal iktidarını darbe ile yıkıp yerine Marksist-Bolşevik bir düzen kurmak için harekete geçmemiş miydi?.. Başarılı olsaydı M. Kemal’i astırtmayacak mıydı? Peki Nazım’ı göklere çıkartırken, Mustafa Sabri ve benzerlerini karalamaktan utanmıyor musunuz?

Bendeniz bir vatandaş olarak, bir Müslüman olarak M.Sabri Efendi’yi çok severim, ona (dinî hizmetleri dolayısıyla) hayır dua ederim.

Mustafa Sabri büyük bir Müslüman idi.

Büyük bir vatansever idi.

Büyük bir alim idi.

Feyyaz bir zekaya sahipti.

O bütün ömrü boyunca İslâm’a, imana, Kur’ân’a, Sünnet’e, Fıkha, Şeriat’a hizmet etmiştir.

Kabri pür-nur, makamı cennet olsun.

Bir kimseyi sevip sevmemek... Bu, bir hürriyet değil midir? Bırakın biz Müslümanlar da kendi büyüklerimizi sevelim, sayalım, hatıralarını koruyalım.

Milli Gazete