Haber ve Fotoğraflar: Hakan Bayraklılar

Yoğun bir katılımın gerçekleştiği konferansı, salonda yer kalmayınca birçok kişi ayakta izlemek zorunda kaldı.

Bediüzzaman’ı Anma ve Anlama Platformu Genel Sekreteri Sadık Paksoy’un takdiminin ardından açılış konuşmasını Mehmet Nur Türkeş yaptı. Kur’an Tilavetinin ardından Necmi İlgen sahneye davet edildi.

Necmi İlgen, Bediüzzaman’ın "Ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, İslam’ın sadası olacaktır!" müjdesini aktardıktan sonra, “Bu müjde verildiği zamanlar Türkiye’de İslamiyet çok zor yaşanır bir vaziyetteydi. Fakat şimdi elhamdulillah her tarafta iman ve Kur’an hakikatleri terennüm ediyor. Gençler, Kur’an hakikatleri olan Risale-i Nurları okuyor ve onu başkalarına da okumak ve anlatmayı vazife telakki ediyor. Zaten hakiki vazifesi budur, bizim yaratılışımızın gayesi de budur. Çünkü biz insan olarak başka hiçbir şeye yaramıyoruz.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.

Cenab-ı Hakkın bizleri insan olarak yaratmasının büyük bir ihsan olduğunu, insanlık gibi bir şeref, İslamiyet gibi bir iffet, Risale-i Nur gibi bir nimet verdiği için gece gündüz ibadetle meşgul olunsa bile bunun şükrünün eda edilemeyeceğini, insan olarak yaratılışımızın büyük bir ihsan olduğunu belirtti.

Sohbet boyunca olaylara mizahi yaklaşımlarla açıklık getiren Çantacı Necmi, izleyicileri hem güldürdü hem düşündürdü.

Cenab-ı Hakkın verdiği nimetlerde hiçbir maddi karşılık beklememesine değinen İlgen “Bakın havayı burnumuza kadar getirmiş, her yerde var. Havasız bir dakika duramıyoruz. Eğer bir hava su gibi, ekmek gibi markette olsaydı ne kadar zorluk çekerdik.” diyerek bunu mizahi bir misalle örneklendirdi. “Biz doğduğumuzdan beri havasızlık çekmediğimiz için bunun kıymetini bilmiyoruz. Nefes almanın ne kadar değerli bir nimet olduğunu, nefes darlığı çeken birisinden soracağız.” diyen İlgen, verilen nimetlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurguladı.

26 yaşında bu hakikatlerle tanıştığını, daha önce tanımadığı için çok üzgün olduğunu belirten Çantacı Necmi, bu kitapların okunması gerektiğini, Cenab-ı Hakk’ın böyle bir zatı bizim memleketimizde lütfettiğini aktardı. Bu hakikatlerin ağır şeraitler altında yazıldığını, Bediüzzaman’ın 19 defa zehirlendiğini, halk bu zatı tanımasın diye Türkiye’nin her tarafına sürgünlerle dolaştırdıklarını belirterek bu duruma karşı Cenab-ı Hakkında bir hesabı olduğunu, bu sayede birçok şehri aydınlattığını, bu yapılanlarla onun daha iyi tanındığını ve merakları celp ettiğini vurguladı.

İman hakikatlerinden uzak kardeşlerimizi nefse ve şeytana kaptırmamak için bu hakikatleri anlatmamız gerektiğini belirten Çantacı Necmi, açılan nur dershanelerinin bu amaca hizmet ettiğini vurguladı.

Ülkenin her bir tarafını dolaşarak, bu hakikatleri anlatma gayreti içinde olan Çantacı Necmi; “Allah bizi dolaştırıyor. Allah bu hizmetin içinde canımı alsın inşallah” diyerek izleyicilerden dua istedi ve “Allah sizinde imanınızı kabul kılsın, imanla huzuruna alsın, cennetinin en güzel yerine koysun inşallah” diyerek dinleyicilere dua etti.

Allahın varlığını ve birliğini çeşitli örneklerle aktaran Çantacı Necmi, Cenab-ı Hakkın sanatındaki mükemmelliklere değinerek “Bu Risale-i Nur’lar, bakıp da görmediğimiz, görüp de anlamadığımız şeyleri bize apaçık, delilli bir şekilde gözümüze gösteriyor.” diyerek Risale-i Nur’un ehemmiyetinden bahsetti.

Daha önce gençlerden aldığı ilginç sorulara karşı verdiği izahları aktaran İlgen, izleyicilerinin sorularına da cevap verdikten sonra, Mü’min kardeşlerin bir araya gelmesine, böyle bir sahne oluşmasına vesile olan herkesi tebrik ettiğini belirtti.

Program sonunda Çantacı Necmi İlgen’e Bediüzzaman’ı Anma ve Anlama Platformu tarafından bir plaket takdim edildi.

www.RisaleHaber.com