Bedri Tahir ADAKLI
Kevser Suresi'ndeki tevafukat
Okurlarımız; malumunuz insanları kendisine muhatap kabul edip, tenezzül buyurarak, Kur’an’ı Kerim’i bizlere bahşeden Rabbimiz kendisine layık bir şekilde, onu dünyadaki binlerce güzellikler gibi güzel bir şekilde ahenkli olan i’caz’ı koymuştur.
Kelamındaki bu üslubuyla, edipleri hayrete düşürmüş ve alimleri de şaşkına çevirmiştir.
Bizim bu mükemmelliği anlayabilmemiz için, iyi bir Arapça bilmemiz gerekmektedir. Ama bilmeyenler için ise, rahmetinden olmalı ki gözüne itimat edenlerin gözlerine hitap ederek hayran kalacaklarını temin etmiştir.
Biz bunlara tevafuk diyoruz ki tesadüf olamayacağını görerek anlamış olalım.
BAKARA SURESİ’nin 23. Ayet-i kerimesinde, "Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin)" buyurulmaktadır.
Bu ifade ile taklit imkânının da olamayacağını beyan etmektedir.
Biz de kısaca KEVSER suresinde bulunan tevafukatı anlatmak istiyoruz. Malumunuz Kevser suresi, surelerin en kısasıdır ve üç ayettir.
1-Tamamında “ON” adet elif vardır,
2-“ON” adet kelimeden oluşur.
3-Her ayette iki defa kullanılan harfi, bir defa kullanılmış olarak kabul edersek “ON” harf vardır.
4-Her ayetin sonu “R” harfiyle bitmektedir, bu harf, ELİF-BA cüzünün yani âlfebesinin “ON”uncu sırasındadır.
5-KEVSER suresi Kur’an’da sonu “R” Harfiyle biten surelerin “ON”uncu sırasındadır.
6-(Kevser Suresi 2. Ayette) “ÖYLEYSE RABBİN İÇİN NAMAZ KIL KURBANINI KES!" fermanı ile Zilhicce ayının “ON”uncu günü kurbanını kes emriyle günü belirlemiş olmaktadır.
Tabi Kur’an’da böyle binlerce tevafuk bulunmaktadır. Ve hem de çeşitlidir.
Mesela:
Nazil olmadan evvel Kur’an’ın harfleri yine kullanılmaktaydı ama aynı zamanda rakam olarak da kullanılmıştı. Elif 1, Be 2... İla ahir sırasıyla.
Buna EBCED denildiğini biliyoruz. Her bir harfin rakam değerine göre bazı önemli tarihlere, mesela İstanbul’un fetih tarihi gibi önemli günlere işaretlerin olduğu âlimlerimiz tarafından tespit edilmiştir.
Mesela Hüseyin Bulut’un Üstad Bediüzzaman'ın tashih edemeden vefat ettiği, müsveddeyi tasnif ettiği Rumuzat-ı Semaniye adlı eserde geçmektedir.
İşte ahir zamanda Eşhas-ı Müthişe denilen müthiş şahısların dinde tahribini Eşhas-ı Mühimme denilen mühim şahısların da tamir edecekleri bu gibi tevafukatla izah ve tespit ederek tarihlerle göstermişlerdir.
Ayrıca Allah lafızları dahi aynı sıraya alt alta gelerek bir nizam verilmiş hatta ayrı sayfalara düşenlerin bile diğer sayfalarda üst üste geldikleri görülmektedir.
Mesela Ashab-ı Kehf’in köpeğinin ismi Kıtmir idi bu kelime bile yüz sayfa sonra Kelp (Köpek) lafzının tam üzerine düştüğü ve denk geldiği görülmektedir.
Bu gibi tevafukatı ise Risale-i Nur eserlerinde bulmak ve istifade etmek mümkündür.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.