Belçika'da hoşgörü deklarasyonu
İsviçre'deki minare yasağı ile birlikte Müslümanlara uygulanan ayrımcılığın boyutları Avrupa'da tartışıldığı günlerde Belçika'da dinler arası diyalog deklarasyona imza atıldı
Vedat Denizli'nin haberi
Belçika Federal Parlamentosu'nda ilk kez bir araya gelen Belçika Dini Liderler Konseyi (Belgian Council of Religious Leaders), kardeşlik ve dünya barışı içeren ortak bir bildiri yayınladı. Üç semavi din olan Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyet'in yanı sıra Hindu, Budist ve Drahma inanç temsilcilerin imzaladığı deklarasyon töreninin onur konuğu Belçika Kraliyet Ailesi'nden Veliaht Prens Filip'in eşi Prenses Mathilde oldu.
2007 yılında kurulan ve dönem dönem farklı dini inanca ait ibadethanelerde bir araya gelerek çalışmalarını yürüten Belçika Dini Liderler Konseyi, ilk kez en üst seviyede katılımla bir deklarasyona imza attı. Katolik, Protestan, Evangelist, Yahudi, Müslüman, Budist, Hindu ve Drahman dini liderlerin yayınladıkları ortak bildiride dünya barışı için farklılıkların ayrışma nedeni olmaması çağrısında bulunuldu. İnsanlığın tek bir atadan geldiğine dikkat çeken liderler, karşılıklı hoşgörü ve saygı eksenli diyalogun yapıcı özelliğine dikkat çekti.
Belçika Dini Liderler Konseyi Başkanı Guy Liagre, Konsey'in bağımsız, apolitik ve otonom olduğu üzerinde vurgu yaptı. Davetlilere 'Kardeşlerim' diye hitap eden Liagere, ''Kişilerin birbirini tanımasından elde edilen tecrübeler, önyargılara karşı en önemli enjeksiyondur. Dinler ve inançların aslında tolerans ve birlikte yaşam esası vardır. Belçika Dini Liderler Konseyi olarak biz bu bağlamda en üst düzeydeki temsilci ile toplumsal barışa katkıda bulunmak istiyoruz. Yayınladığımız dünya barışı ve kardeşlik deklarasyonu da bu doğrultuda atılan en muhteviyatlı adım olacak.'' şeklinde konuştu.
"SEVGİ, HOŞGÖRÜ VE ŞEFKAT LÜKS DEĞİL"
Belçika'daki kiliseler adına konuşma yapan Ortodoks Piskopos Athenagoras Peckstadt, ''Sevgi, hoşgörü ve şefkat lüks tabirler değil, hayati önemdeki kavramlardır. Hıristiyanlık bünyesindeki farklı sistemler arasında var olan diyalog son zamanlarda göçmenlerin Avrupa'ya gelerek yelpazesi genişledi. Biz oluşan bu yeni düzende karşılıklı saygı, hoşgörü ve diyalogun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Din endeksli her türlü şiddet ve aşırılığın karşısında olduğumuzu deklere ediyoruz. Barış ve birlikte yaşama giden yolda herkese elimizden geldiğince yardımcı olmayı kendimizde bir görev biliyoruz.'' dedi.
Belçika'daki yarım milyondan fazla Müslümanlar adına söz alan Belçika Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu ise, farklı dini temsilcilerin bir araya gelerek ortak deklarasyon yayınlamasını tarihi bir gün olarak niteledi. Toplumsal olarak her geçen gün diyalogun önemini daha iyi hissettiklerini kaydeden Uğurlu, sözü Sercan Tığ adlı genç bir Müslüman bayana vererek konuşma metninin onun okumasını istedi. Sercan Tığ ise İslam'ın 'barış' demek olduğunu ve İslamiyet'in diğer dini inançlarla her zaman diyaloga geçmekten geri durmadığından söz etti. Müslümanlar adına yapılan konuşmada Sercan Tığ , ''İslamiyet'in anladığı manada diyalogun neticesinde toplumsal önyargılara yer yoktur. Farklıların bir zenginlik olarak görüldüğü bir birlikte yaşama ancak diyalog ve karşılıklı saygıdan ulaşılır.'' dedi.
Sonrasında sırasıyla Budist, Hindu ve Drahma liderlerin söz aldığı seremonide dini liderlerin hazırlanan deklarasyona imza atması bölümüne geçildi. En başta Kardinal Godfried Daneels'in imza attığı deklarasyona sırasıyla her dini inanç temsilcisi imzaladı. Müslümanlar adına deklarasyonu Belçika Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu imzaladı. İmzasını atan her dini lider sonrasında büyükçe bir vazoya bir çiçek bırakarak her dinin ortak bir vazoyu süsleyecek bir çiçek olduğu sembolize edilmiş oldu. İmza töreninden sonra Müslüman ve Hıristiyanlardan oluşan küçük bir koro tarafından okunan çeşitli ilahiler başta Prenses Mathilde olmak üzere davetli topluluğu tarafından büyük alkış aldı.